• vakti zamanında, demiryolu projeleri yaptığı için deli gömleği giydilmek istenmiş kişi.
  • "where ignorance is bliss, 'tis folly to be wise." sozunun sahibi ingiliz şair.
  • 1716-71 tarihleri arasında yaşamıştır.

    ekşiciler onu the white quinn adlı dizide görmüş olabilirseler de...

    aslında iyi bir şairdir.

    ölmüş kedisi için (hadi osmanlı geleneğindeki adıyla söyleyelim) bir hırrenâme yazmıştır.

    vehbi taşar adlı bir çevirmenin başarılı çevirisi ve notu aşağıda kediseverlere arz edilmiştir.

    çok sevilen bir kedinin ölümü üzerine gazel

    yüksek bir vazonun yanındaydı,
    çin sanatının en parlak ve güzel renkli
    gökmavisi açan çiçekleri boyadığı yerde;
    tekir kedi cinsinin en cilvelisi,
    düşünceli selime, boylu boyunca uzandı,
    göz dikti altındaki gölün üzerine.

    uyanık kuyruğu sevincini beyan etti;
    güzel yuvarlak yüzü, kar gibi sakalı,
    patilerinin kadifesi,
    kaplumbağanın onunla aşık attığı ceketi,
    karakehribardan kulakları, ve zümrüt gibi gözleri,
    gördü; ve alkışını mırıldadı.

    hareket etmeden bakmıştı o; fakat akıntının ortasında
    iki melek şekli göründü süzülen suda,
    akarsu perileri:
    onların pul pul zırhları tire’nin eflatunu
    en zengin morun içinden görünen manzaraya
    altından bir ışıltıyı açığa vurdu.

    talihsiz su perisi hayretle gördü:
    önce bir bıyık ve sonra bir pençeyi,
    bir çok ateşli arzuyla,
    o ödüle erişmek için uzanan boşuna.
    hangi kadın cinsine mensup kalp hor görebilirdi altını?
    hangi kedi gönülsüzdür balığa?

    haddini bilmeyen hizmetçi! gayretli bakışlarla
    yeniden vücudunu gerdirdi, yeniden eğildi,
    ne de farkındaydı uçurumun aradaki.
    (uğursuz kader yanında oturdu ve gülümsedi)
    ayaklarının kaypak eşiği onu aldattı,
    balıklama suyun içine yuvarlandı.

    deryanın yüzüne çıkarak sekiz kere
    her su tanrısına miyavladı,
    bir acil yardım gönderilsin diye.
    ne bir yunus balığı geldi, ne de bir su perisi kımıldadı;
    ne acımasız tom, ne de suzan işitti;
    çok sevileni sevmez çok kişi!

    bundan böyle sizler, güzel olan şeyler, kandırılmayan,
    bilin, yanlış atılan bir adım asla geri alınmaz,
    ve sakınarak olun cüretkar.
    herşey amaçsızca dolaşan gözlerinizi ayartan
    ve önemsemeyen kalblerinizi, yasal ödül sayılmaz;
    ne de pırıldayan herşey, yapılmıştır altından.

    not: ingiliz edebiyatının bu unutulmaz şiiri 18inci yüzyılda yaşayan thomas gray’in çok sevdiği tekir kedisinin büyük bir çin vazosunun içinde yüzen japon balıklarını yakalamaya çalışırken başına gelen felaketi anlatıyor. ingilizce’de japon balığına ‘altın balık’ dendiğini söylersem herhalde şiir daha iyi anlaşılır. bu şiirin özellikle iki mısrası günümüze kadar gelen pek çok ingiliz dilinde yazan şairi ve yazarı etkilemiştir (örneğin, j.r. tolkien ve robert frost.) bunlar “çok sevileni sevmez çok kişi” ve “ne de pırıldayan herşey, yapılmıştır altından”
  • daha çok "where ignorance is bliss, 'tis folly to be wise." sözüyle bilinse de,

    "full many a flower is born to blush unseen,
    'and waste its fragrance on the desert air."

    dizeleri beni daha çok etkileyen ingiliz şair.
  • pek çok çiçek görünmeden kızarmak için açar ve tatlı kokusunu çöl havasına saçar
hesabın var mı? giriş yap