• atlanta hawks'ın pf-c oyuncusu. nazr mohammed'in sakatlığında ilk beşte yer buluyor.
  • bir blok üstadı.bu yeteneğini 3.2 ortalamayla blok kralı olarak kanıtlamıştır.
  • sixers da oynadığı sezonlar tyrone hill ile pota altını kapatırdı bu top kesici..
  • (bkz: tony gatlif)
  • nasil bir takas sonucu oldugunu bilmiyorum ancak su anda detroit pistons'da oynuyor. fena da durmuyor aslinda sahada ama artik yasi geldi sanirim, 35 kolay degil.
  • (bkz: rozbif)
  • yaşı falan bir kenara , dün akşam philly formasıyla yao ming'i bir pozisyonda iki kez ardarda bloklayarak hala ne kadar canavar olduğunu göstermiş , the answer'lı eski günlere ufak bir selam çakmıştır.
  • çocukken kanal d arada sırada nba maçı yayınlardı. o zamanlar -en azından benim için- nba kolay seyredilir bir olgu değildi. malum ortaokula yeni başlamıştım, gecenin üçünde televizyon karşısında olabilmek için annemin uyumasını bekliyorum. babamla nba maçlarını seyretmekten aldığım keyif paha biçilemez. (kendisi hasta boston'lıyken, hawks taraftarıyım, sık tartışırız afacanla. neyse konu bu değil şu an) işte o maçlardan birinde detroitli bir oyuncu vardı. billy owens'ı yedekliyordu kimi zaman, kimi zaman da ilk beşte yer alıyordu. rakip ise chicago bulls'tu. o dönem herkes jordan'ı severdi. eh, majesteleri sevilmez mi!

    maçın ortalarında bir yerde, mj son sürat ilerliyor. karşısında o döneme kadar adını sanını bilmedigim, fazla olmasa da uzun sayılır* bir pivot var. jordan yükseliyor, yükseliyor; smacı vurmak üzere.. ve "bom!"

    o da ne? detroit pivotu sert bir hamleyle jordan'in smacını blokluyor. majesteleri olgunlukla gülümsüyor. ve pivot, hala okkalı bloklarından sonra yaptığı saga-sola sıçrama hareketini o zaman da mutlulukla sergiliyor. (mutombo'nun parmak sallama hareketine benzer bu) detroit seyircisi ayakta, chicago coachu phil jackson mola alıyor. mola sirasinda grant hill'in ictigi sprite'i seyreylerken babamdan şu incilerin döküldüğünü duyuyorum: "yok oğlum bu adam insan değil, bildiğin kapı. bizim maden ocağının ana kapısı yerine bu adamı koy, üzerine de işi olmayan giremez yazan tabelayı as; asayiş berkemal."

    iste bu kapı, theo ratliff.

    bir donem lakabı -gerçekten- "the door" olan adamdı. hakikaten insan değildi, kapıydı. aşırı uzun boyu yoktu. ne shaq gibi 2.16'ydi, ne mutombo gibi 2.18, ne de manute bol gibi 2.31. 2.08'lik, nba'de bir pivot için çok da uzun olmayan boyuyla yaptığı blok savunması, sezonun en iyi savunma oyuncuları arasında yer almasını sağlamıştı. wyoming mezunuydu. doksanların başında epey iyi oynuyordu, nba'de yapamadığı skorerlik görevini de yerine getiriyordu ncaa'deyken. ancak asıl özelliği -elbette- bloklarıydı. david robinson ve shaquille o neal'dan sonra ncaa tarihinin en iyi 3. blokçusuydu. wyoming tarihinin unutulmazları arasına girdikten sonra draft'e girmeye, bir nba oyuncusu olmaya karar verdi ratliff.

    1995'te, önce detroit şapkasını kafasına geçirdi, ardından çaylak olmasına rağmen nice nba oyuncusunun kafasına şapka geçirdi. detroit'in blok kralıydi. ancak bu, ona yeterli gelmiyordu. ligin blok kralı olmalıydı. nba tarihinde yer almalıydı. 10 sene sonra kendisiyle yapılan bir röportajda da bunları söyleyecekti. 1997'de aaron mckie gibi kaliteli bir görev adamıyla birlikte philadelphia 76ers'a transfer oldu. bu sezonda tam 14 maçta sekiz ve üstü blok yaparak erişilmesi güç bir başarıya imza attı. ancak bu da yetmedi. bir sene sonra nba'in en iyi ikinci savunma beşine girmeye hak kazandı. bunu, iki kere daha elde etti ilerideki sezonlarda. milleniuma girilirken, nba'in sayılı blokçularından biriydi artık. bununla birlikte rebound ortalaması da yükselmişti, skora katkısında da belirgin bir artış vardı. bu, hawks yönetiminin ilgisini çekti. 2001'de büyük takas (mutombo takası desem yeterli olur sanırım.) gerçekleştikten sonra -kendisinin de barındırdığı- büyük umutlarla atlanta hawks'a gitti. ancak glenn robinson ile idmanda kavga ettikten sonra (glenn theo'nun sol gözünü morartmıştı.) buradan da soğudu. ardından reef* ile birlikte portland'a gittiler. burada da oynadığı maçların altısında sekiz, ikisinde ise dokuz blok koyarak bu alanda en iyilerden biri olduğunu -bir kez daha- gösterdi. ardından boston, minnesota ve tekrar philadelphia maceraları eşliğinde kariyerinin son dönemine girdi.

    underrated bir oyuncuydu theo ratliff, aşırı yetenekli değildi. süper zıplayamazdı. ancak emeğinin karşılığını nba tarihinin en iyi blokçularından biri olarak almayı bildi.

    biliyorum; tarih onu unutmayacak.
  • ilk gittigim nba macinda beni buyuleyen adamdir kendisi..o gece philips arena'yi ayaga kaldirmistir yaptigi bloklarla..

    ayrica mutombo'dan devraldigi hawks'in duvari bayragini josh smith'e devretmistir.
  • san antonio spurs'e 1 yıllık imza atmış blok ustası.
hesabın var mı? giriş yap