• kontrbasta arild andersen, piyanoda vassilis tsabropoulos ve davulda gene john marshallın olduğu, 2004 ecm çıkışlı albüm. achiranadan sonra bu muhteşem üçlüden beklentilerimiz ciddi anlamda artmış olmalı ki, açılış parçası dışında genelde beklentilerin altında kaldığını görerek üzülmekle birlikte, gene de arşivlerde kendine sağlam bir yer edinecek olan, emprovize caz albümü
  • straight nefistir bu albümde.
  • bryan singer ve dean devlin'in yapımcılığını üstlendiği, sci fi channel'de 5 aralık pazartesi günü yayınına başlanacak, başrollerde eric stoltz, lou diamond phillips, sam neill gibi kaliteli oyuncuların yer aldığı 3 bölümlük mini seri..

    kendisine ait kargo gemileri bermuda şeytan üçgeni'nde kaybolan bir zengin, uzmanlardan oluşan bir ekibi toplayıp cevap aramaya girişir.

    http://www.scifi.com/triangle/
  • bermuda seytan ucgeni gizemine bilim kurgusal bir bakis acisiyla yaklasmis 3 bolumluk sci fi channel yapimi.
    guclu kadrosuna ragmen basarisiz bir mini seri olmus

    ilk olarak grubun toplanmasi rpg oynarken beceriksiz bir gmin oyunculari bir araya getirmesine benzemis.

    --- spoiler ---
    ayrica bermuda seytan ucgeni gizemini amerikan donanmasina baglama, bu da yetmezmis gibi gizemi %100 cozup (ki sci fi channel en salt bilimkurgu dizilerinde bile bi gizem varsa, ona bilimsel aciklama getirirken az cok gizemden bisey birakir. bunda niye boyle mallik yaptilar bilmiyorum) bermuda seytan ucgenini yok etme serinin basarisiz olmasinin diger nedenlerinden.
    --- spoiler ---
  • 2005 yılı mahsulu craig r baxley tarafından yönetilmiş olan ingiltere / abd ortak yapımı 3 bölümlük mini dizi. bryan singer ve dean devlin yapımcılığı üstlenirken, devlin aynı zamanda mini serinin hikayesini de yazmış.

    baxley'nin 2006 yılında michael watkins ile beraber yönettiği mini dizi the lost roomu izleyip çok beğendikten sonra bu diziye ulaştım. hikayesi benim gibi gizemli konulara düşkün biri için oldukça cezbedici idi. en azından bermuda şeytan üçgeni her daim ilgimi çeken bir konu olmuştur. fakat açıkcası the lost roomdan aldığım keyfin yarısına bile ulaşamadım.

    bermuda şeytan üçgeni olarak tabir edilen bölgede birçok gemisinin kaybolması üzerine ünlü milyarder eric benerall (sam neill) alanlarında uzman birbiri ile alakasız dört kişiyi biraraya toplayarak bermuda şeytan üçgeninin sırrını çözmelerini ister. karşılığında adam başı 5 milyon dolar kazanacaklardır. ekip başarısız bir gazeteci olan howard thomas (eric stoltz), okyanus mühendisi (ne demekse ocean engineer olarak geçiyordu) emily patterson (catherine bell), üniversitede çalışan başarılı ama kaçık bilimadamı bruce geller (michael rodgers) ve zamanında kayıp çocukları bulmak için polis adına çalışmış bir medyum olan stan lathem (bruce davison) 'dan oluşuyor. ekip biraraya gelir ve olayı araştırmaya başlar. olaylar gelişir.

    hayatımızı karartan dizi lost ile de bağlantılar kurduğum bir dizi oldu. özellikle her iki dizide de referans olarak alınan philadelphia deneyi, manyetik alan kavramı ve zaman/mekan değişimleri ortak noktaları oluşturuyor. lost hastası bünyeler için değişik açılımlara sağlayabilecek bir dizi. izlemekte fayda var.
    onun ötesinde konu olarak ilgi çekici, ilk iki bölüm itibariyle süreklilği sağlam ama final açısından zayıf bir dizi olmuş.

    in the bermuda triangle, nothing stays lost forever.
  • hayatımın boşa giden 4.5 saatidir, bu kadar görece ünlü bir kadro ve böylesine büyük bir fiyasko
  • oncesinde muhakkak the final countdown/@bloody seyredilmesi gerekir
  • the lost room'dan sonra keşfettiğim 3 bölümlük mini dizi. açıkcası the lost room kadar beğenmedim.
    küçüklüğümden beri bermuda şeytan üçgeniyle ilgili şeyler hep ilgimi çekmiştir. the triangle'ın ilgimi çekmesi ve izleyişim de bu yüzdendi ama halüsilasyonlar vs. bence pek oturmamış. sadece bermuda şeytan üçgenin etrafında dönen bir hikaye olsaydı eminim ki çok daha keyifle izlerdim.
  • aynı zamanda csi ny beşinci sezon onuncu bölümünün adı.
  • bugün üçüncü bölümünü izlediğim mini dizidir.

    ben de küçüklüğümde bir uçağın üçgende arıza yapması haberini mi duydum tam hatırlamıyorum, isminde şeytan falan da geçtiğinden gizemini öğrenmek için çıldırdığım bir konuydu. tabii piramitler, denizinsanları, uzaylılar, atlantis, mu hrpsine yayıldı merakım...

    filme gelince muhtemelen 2005'te izlesem bayılırdım, lakin biraz geç izlediğimden bazı noktalae yavan gelmiş olabilir. biraz daha şok edici be alengirli şeyler olsa daha da güzel olurmuş.

    ekibin sürekli kendi içinde birbirlerine inanmamasına sinir oldum. onca abukluk yaşıyosunuz da diğerinin yaşadığına neden inanmıyosunuz?
hesabın var mı? giriş yap