• nick hornby'nin bir yil boyunca believer'a yazdigi kitap elestirilerinden olusan altinci kitabi. her ne kadar bir kitabi tekrar okumanin kendisi icin ne kadar azap verici oldugundan derinlemesine bahsetse de ('nasil olsa kitabin icerigini hatirlamiyorum, tekrar okuyunca da hatirlamayacagim, baska kitaplari okuma zamanimdan caliyorum, yaslaniyorum, oluyorum, bitiyorum') david copperfield'i tekrar okuma istegi uyandirmayi basarmis nick amca. o kadar tatli yazmis ki, yarisini buraya alintilamak istiyorum, kendimi tutuyorum. alin, okuyun. sonra da, artik besten fazla olduklari icin en sevdiginiz bes nick hornby kitabi listesi yapin.

    dayanamiyorum, aliyorum:

    "'so many books''ta george zaid'in yaptigi, benim de bu kosede ugrasip durdugum soruya bir yanit aramak: neden? neden bu zaman emicileri okuyalim ve neden onlari yazmaya zahmet edelim? bu arayista benden daha cok yol katettigini soyleyemem, ama super istatistikler vermis: mesela, bugune kadar basilmis tum kitaplarin listesini okumak 15 yilimizi alirmis (zaid cok net, 'sadece yazar ve kitap ismi' diyor. eger yayinciyi da bilmek isterseniz kafadan bir yedi sekiz yil daha ekleyebilirsiniz). bizi umutsuzluga suruklemek ister gibi gorunse de, beni yureklendirdigini itiraf etmeliyim: bu ise kalkismanin imkansiz olmadigini farkettigim gibi (simdi baslasam altmisli yaslarimin basinda bitirmis olurum), yapmayi dusunebilirim. sonucta, iyi egitimli kabul edilmenin buyuk bir kismi, kimin neyi yazdigini bilmek degil mi? birisi patrick hamilton'dan bahsediyor, siz de basinizi salliyor ve hangover square[c.n. hangover square, hornby'nin okudugu en iyi bes kitap listesinde besinci] diyorsunuz. bu kadari genelde yeterli olur. eger listeyi okursam, bir kismi hafizamda yer edebilir diye umuyorum, cunku tanri biliyor, kitaplarin iceriklerine orada yer yok."

    bir de (bkz: the polyphonic spree)
  • nick hornby'in hiçbir entellektüel ukalalığa düşmeden, "bakın ben hepinizden iyiyim ben okudum siz de okuyun ya da okumayın" gibi triplere girmeden yazdığı kitap eleştirilerini topladığı kitap. kullanmayı çok sevdiğim deyimle, her şeyi gereğinden fazla ciddiye alan edebiyat baronlarıyla "taşak geçiyor" hornby.

    "hadi kabul edelim, kitaplar diğer her şeyden daha iyidir. kültürel fantazi boksu ligi'nde oynuyor olsak ve kitaplara başka bir sanat biçiminin sunup sunabileceği en iyi şeye karşı on beş raund boyunca ringde ter döktürsek, kitaplar her seferinde kazanacaktır. hadi deneyin. "sihirli flüt" - middlemarch altıncı rauntta kazanır. "son yemek" - suç ve ceza? fyodor sayı ile yener."
  • bu kitapta toplanmis elestirilerin epey bir kismini okurken kahkahalar atmama sebep olmustur nick hornby. kesinlikle kitap okumayi seven herkese keyifli bir kitap elestirisi okusunlar diye oneririm. sanki elestiri okumuyor da, arkadasinizla karsilikli konusuyormussunuz gibi bir his yaratiyor, pek guzel.. cevirmen* de oldukca kaliteli bir ceviri yapmis, burda aslinda sunu diyordurlara, ne demek istemislere yer kalmiyor..
  • hemen biraz daha charles dickens okumayalim diye okuru galeyana getiren; ucundan azicik da olsa insanin, kendi hayatina bir omur surecek buyuk bir trajediyi*yasarken bile ince bir mizah duygusu ve keskin bir ironiyle nasil keyifle bakabilecegini gosteren bir sozde edebiyat elestrisi toplamasi. her ay basi yapilan aldim-okudum-okumadim listesi icin bile deger.
  • çok nefis "bir kitabı bastıran afakanlar eşliğinde hırs yapıp bitirmek" örneği bulabileceğiniz nick hornby eseridir. wilkie collins'in no name adlı kitabı ile mücadelesini şöyle anlatır;

    --- spoiler ---

    ...son dört yüz on sekiz sayfa beni neredeyse öldürüyordu ve keşke bunu mecazen söylüyor olsaydım. ben wilkie collins ile dövüştüm. var gücümüzle, sonuna dek, üç haftadan uzun bir zaman zarfı süresince trenlerde uçaklarda ve otellerin yüzme havuzu kenarlarında çok pis dövüştük. zaman zaman, genellikle gece geç bir saatte yatakta uzanırken, tek bir paragraf ile beni yere serebiliyordu ve ben her yirmi-otuz sayfa devirişimde onu iyi bir benzettiğimi düşünüyordum, fakat benden de çok şey alıp götürüyordu ve okuma gözlüklerimdeki teri ve kanı silmek için köşeme çekilmek zorunda kalıyordum. ama o yine de daha fazlasını elde edebilmek için üstüme gelmeye devam ediyordu. ihtiyar wilkie ancak son elli küsür sayfada, benim yapıştırdığım bilimum hamleden sonra yorulma belirtileri göstermeye başladı. neredeyse yüz seksen yaşına basacak olan bir adam için oldukça kuvvetliydi. alkışı hak ediyor.

    --- spoiler ---
  • insanda feci derecede ben de böyle bir liste yapmalıyım,hatta böyle bir kitap yazmalıyım hissiyatı yaratan,elinde not defteri,not ala ala süper zevkle okunası bir nick hornby kitabıdır.birinci baskısı sel yayınları tarafından 2005te yapılmış lakin bu kitabı istiklal kitabevinden aralık 2010da edinmeme rağmen,aldığım baskı birinci baskıydı.üzülerek fark ettim ki türkiyede pek prim yapmamış.
  • insanı güldüren, yer yer kitabı kapatıp sağlam güldüren cümlelere sahip en tatlı nick hornby kitabı.
hesabın var mı? giriş yap