• hiroşima ve nagazaki'ye atılan atom bombalarının, ve dresden bombardımanının barış, ırak harekatının demokrasi getirme amaçlı olduğunu iddia eden ingiliz ve amerikalı tarihçiler tarafından ciddiye alınmayan eser.
  • 1944 yilinin subat ayinda italya'nin cassino bolgesinde muttefiklerle almanlarin yaptigi muharebe sirasinda monte cassino manastiri'nin muttefikler tarafindan harap edilmesi hususunda soyle bir bolum gecer bu kitapta:

    "...turned out entirely to the tactical benefit of the germans. for after that they felt free to occupy the ruins, and the rubble provided mud better defensive cover than the monastery would have been before its destruction. as anyone with experience of street-fighting knows, it is only when buildings are demolished that they are converted from mousetraps into bastions of defence."

    (mealen: ...durum tamamen almanlarin taktiksel cikarina donustu. cunku ardindan harabeyi isgal ettiler ve yikintilar manastirin saglam kalmis olmasi halinden daha iyi bir savunma imkani verdiler. sokak kavgasi tecrubesi olan herkesin bildigi gibi, binalar ancak yerle bir edildikten sonra birer fare kapanı olmaktan bir kale haline dönüşüp müdafaa edilebilirler)
  • kastaş yayınları'nın 2 cilt halinde bastığı, 645 sayfalık eser.
    yeni bitirdim ve bugüne kadar okuduğum ww2 içerikli kitaplar arasındaki en keyiflisi diyebilirim rahatlıkla.

    bazı bilgi ve alıntılar:

    -liddell hart daha çok ortodoks geleneğe sahip generallerle, genç ve yenilikçi generaller arasındaki çekişme üzerinden savaşı analiz etmiş. hitler de haklı çıkan sezgileri ve radikal fikirlerinden dolayı ikinci tarafta gösterilmiş.

    -wehrmacht hakkında bi alıntı: ''...savaştan beri fransa, belçika ve hollanda'ya yaptığım seyahatlerde çok sebatlı nazi karşıtlarının bana samimiyetle söylediklerine göre - ss'ler bir kenara bırakıldığı takdirde - işgalci alman ordusu'nun genel davranışı, onları kurtarmaya gelen müttefik ordularından daha iyiydi.''

    -fransa seferi hem seferin planlanış ve uygulanışı hem de anlatım olarak bi efsane. ''kalın derili'' ve hantal fransız tanklarına karşı ince zırhlı ve ''hızlı koşan'' panzerlerin fransızları nasıl dumura uğrattığı da detaylı şekilde incelenmiş.

    -liddell hart heinz guderianerwin rommell'den hem daha yetenekli hem de daha başarılı buluyor.
    rommell'i takdir ediyor fakat normandiya başarısızlığından onu da sorumlu tutuyor.

    -luftwaffe'nin uçaksavar topçusunu ve paraşüt birliklerini bünyesinde barındırdığını bu kitaptan öğrendim. u-boot'lar için keşif uçağı tahsis etmediğini de biliyordum önceden. bütün savaşı şatolarda ve avlanarak geçiren hermann göring'ten bi kez daha soğudum.
    hasso von manteuffel demiş ki: '' guderian her zaman paraşütçü kuvvetlerini eğiten student ile iyi bir ortak çalışma içinde olmuştur, fakat goering zırhlı birliklerle birlikte yapılacak ortak operasyonları her zaman önledi. daima luftwaffe'nin gücünü elde tutmak isterdi ve bu nedenle paraşüt kuvvetlerine sağlaması gereken hava nakliyesi konusunda her zaman cimrilik yapmaktaydı.''
    cimrilik demişken: hermann göring oğlak burcu olduğu için cimri olması muhtemeldir.

    -tiger'ların sanıldığı kadar işe yarar tanklar olmadığı bu kitapta da vurgulanmış. t-34'lere karşı üstünler fakat ağır, hantal ve büyük olmaları batı cephesi'ndeki arazilerde çok sorun çıkarmış.

    -hitler'in dunkirk'teki ''dur'' emri ile ilgili bölüm, adolf hitler'in askeri zekasının ne seviyede olduğunu görmek ve ingiltere'ye olan sempati/saygı ve korkusunun boyutlarını ölçmek açısından yeterince aydınlatıcı olmuş.

    -yine hitler'in ''tek bir adım bile geri çekilmek yasak'' emri bu savaş için hangi tarafa sempati veya antipati besliyor olursanız olun zamanla sinirinizi bozuyor.

    -kremin'le ilgili günther blumentritt'ten bi alıntı: ''emir (moskova'nın ele geçirilmesi emri), bolşevizmin alaşağı edilmesini sembolize etmek üzere kremlin'in havaya uçurulacağını söylüyordu.''
    yine blumentritt diyor ki: ''2. zırhlı tümen kremlin'i görebilecek kadar derin bir ilerleme yapmayı başardı ama bu gelebileceği en yakın nokta oldu.''

    -sanırım liddell hart'ın en uzun röportaj yaptığı isim blumentritt olmuş. onun ağzından güzel bi tespit daha: ''hitler kara savaşlarıyla ilgili her şeyi bildiğini düşündüğü ancak denizle ilgili hiçbir şey bilmediği için bu savaşta sadece amiraller iyi bir vakit geçirdiler.''

    -guderian'dan öğrendiğimiz kadarıyla ruslar t-34'ün tasarımıyla ilgili fikirleri abd'den almışlar.

    -wilhelm keitel ve alfred jodl hiç savaş alanı tecrübesine sahip olmamışlar yedi sene içerisinde ve özellikle jodl savaşın gidişatında çok kritik hatalar yapıp durmuş. bunu bizzat generaller söylüyor.

    son olarak: liddell hart büyük adam. öfkeli ve gururlu.
    öfkeli çünkü kendi ülkesindeki generaller onu alman generaller kadar ciddiye almamış.
    gururlu çünkü zırhlı birliklere verdiği önem konusunda haklı çıktığına bütün dünya şahit olmuş.
  • mehmet tanju akad ve selçuk uygur çevirileri hakkında naçizane bir kıyaslama için bkz. (#94426154)
  • geçmişe ve geleceğe not ;

    “asla ama asla okumadan öğrenemeyeceğin şeyleri yüzlerce saat izleyerek öğrenebileceğin yanılgısına kapılma”

    (bkz: selçuk uygur) ‘a yaptığı müthiş çeviriden ötürü teşekkürü bir borç bilirim.
hesabın var mı? giriş yap