• shakespearein bir oyunu
    "sen de, hristiyanlığın bütün kralları da, o işgüzar papazın peşine utanmadan takılıp parayla satın alınan o lanetin korkusu içinde, o rezil altının, cürufun ve tozun sayesinde rüşvetle af belgesi alıyorsunuz o adamdan, oysa kendini satıyor o bu alışverişte-sen de, ötekiler de kendinizi kaptırıp bu hokkabazlığın kazancıyla övünseniz de, ben karşı çıkacağım papaya tek başıma ve düşman sayacağım kendime onun tüm dostlarını. " diyebilecek kadar cesur biridir kral john
  • şeyh pir sultan efendinin samsuna taşınmadan önce yazdığı son oyundur.

    bir piç karakteri vardır ki 20. ve 21. yy da hala geçerliliğini koruyan sisteme güzel bir gönderme yapar neymiş bu laflar bakalım;

    çılgın dünya! çılgın krallar! çılgın anlaşma!
    john isteyerek vazgeçti bazı topraklardan
    engellemek için arthur un hak iddialarını.
    vicdanı kendisine zırh giydiren, dindarlığı ve yardımseverliği
    kendisini tanrının askeri olarak savaş meydanına çıkaran fransa da,
    fısıldaştı fikir değiştirenle,o sinsi şeytanla,
    o çöpçatanla, o imandan çıkarcıyla,
    o krallardan, dilencilerden , yaşlı, genç bütün erkeklerden,
    herkesten birşeyler alanla;
    'kız' adından başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayan genç kızlardan kızlığını alanla,
    o sahtekar suratlı beyfendi, o yağcı çıkarcılıkla.
    dünyanın yönünü değiştiren çekim gücüdür çıkarcılık;
    kendi başına iyi bir dengesi olan,
    dümdüz ilerlemesi için yaratılan dünyayı,
    kazanç arzusu, bu çekim gücü , bu dünyanın egemeni,
    bu çıkarcılık uzaklaştırır tarafsızlıktan, tüm kararlardan,
    amaçlardan, hedeflerden, niyetlerden.
    işte bu çekim gücü , çıkarcılık,
    bu çöpçatan, bu pezeveng, bu her şeyi değiştiren kelime
    birden kaypak fransa nın gözünü bürüdü,
    unutturdu ona yardım kararını,
    uzaklaştırıp onu kararlı ve onurlu bir savaştan,
    getirdi onu alçakça bir barışa.
    peki, ben neden eleştiriyorum çıkarcılığı?
    çünkü henüz bana göz kırpmadı da ondan.
    güzel melekleri avucumu selamlamaya başladığında
    elimi kapamaya gücüm olduğundan değil;
    henüz elime bir şey konmadığından,
    eleştiriyorum zenginleri, bir dilenci gibi.
    fakir olduğum sürece eleştireceğim
    günah yoktur diyeceğim zenginlikten başka;
    zengin olduğumda da,
    günah yoktur fakirlikten başka demek olacak erdemim.
    madem çıkar uğruna tutmuyor verdikleri sözleri krallar,
    efendim sen ol ey çıkar!!
    sana tapınacağım bende bundan böyle...

    böyle güzel bir aforizmayı siktimin netflix inden bulamazsınız alın din , siyaset, felsefe ,edebiyat her yönden saatlerce inceleyin her kelimede ayrı bir anlam ayrı bir derinlik var kendinizden de bir şeyler bulabileceğinizi düşünüyorum... edebiyat ile kalın!
hesabın var mı? giriş yap