the governess

• 1998 yapımı minnie driver ve tom wilkinson filmi. görüntüleri ve müziği dikkate değer.
• başrollerden birinde jonathan rhys meyers'ın da oynadığı film.
• muzikleri ofra haza'dan
• (bkz: mürebbiye) adli güzide hüseyin rahmi gürpınar romanının ingilizcesidir. ^*
• başrolde minnie driver ın oynadığı,türkçeye özgür ruh olarak çevrilen film.minnie driver (rosina) filmde geleneklerine bağlı bir ailenin musevi kızını canlandırmaktadır.mürebbiye olarak gittiği katolik ailenin yanında,evin babası rolündeki jonathan rhys meyers a aşık olur ve olaylar böylece gelişir.görüntü,kostümler ve müzik olayın geçtiği döneme uyumludur ve son derece etkileyicidir.özellikle filmde kullanılan geleneksel yahudi parçalarından biri olan adio querida can yakıcıdır
• bazı çevrelerin feminist film politikası açısından değerlendirdiği bir filmdir..
  buna göre; filmde kadının bağımsızlığını kazanması, "baba yasası"na karşı çıkması, kamusal alanı seçmesi ve erkeklerin çıplak olarak gösterilmeleri feminist film pratiği açısından olumlu değerlendirilmektedir..
• filmi hiçbir yerde bulamadım, türkçe dublaj veya altyazı fark etmez, izlenilebilecek bir yerde bulabilen varsa yeşillendirebilir mi
• türkçeye özgür ruh ismi ile çevrilmiş olan 1998 yapımı bir adet sandra goldbacher, dram filmi.
  görsel ve kurgusal olarak çok güçlü olan filmde biraz erotizm de yok değildir hani.
  film 19 yüzyıl da ingiltere'de geçmektedir. o dönemde yahudi biri olarak ingiltere'de yaşamak o kadar da kolay değildir. lakin filmdeki ismini hatırlamadığım genel kültürü çok yüksek, vizyon sahibi, idealist kızımız minnie driver kimliğini belli etmeden bir katolikmişçesine entel bir ailenin yanında dadılığa başlar. evin babası yine ismini hatırlayamadığım sakallı kişi ile aralarında iş dolayısıyla bir yakınlaşma olur. adam bir şeyler icat etmeye çalışıyordur. kız da ona yardım etmeye başlar bilimsel mahiyette. bu arada samimiyetden sevişirler. sonra arada nasıl olursa fotoğraf makinesini icat ederler yanlışlıkla. ama adam kendi icad etmiş gibi lanse edip kız cağızın tabiri caizse emeğini eline verir. kız da dellenir bu arada adamın oğlu gelir. oğlan çok yakışıklı ve haşin, hırçın bir tipleme olmuştur. kız nispet olsun diye onunla da yatar. sonra adam fark eder durumu, evin hanımı zaten sürekli yahudiler hakkında atıp tutuyor yahudileri küçümsüyor fakat kız yahudi olduğunu söylemiyor sineye çekiyordur. derken kız dellenir, "yeter ulan artık" der. fotoğraf makinesini icat ettiklerinde evin babasının çıplak "sanatsal" fotoğraflarını çekmiştir kız. götürür bu resimleri en yemek yenildiği anda evin hanımının kucağına atar adam da olay mahalindedir. "oğlunla da yattım, kocanla da üstelik yahudiyim" der, çeker gider. yıllar sonra kızla adam yeniden karşılaşırlar kadın fotıoğrafçılık yaparak para kazanmaktadır adam da kıza bir fotoğraf çektirip hiç konuşmadan gider film biter.
  (bkz: amin)
• aklımda kalan tek şey oryantal müzikler ve harry potter'ın diagon yolu'nun ismini yanlış telâffuz edip düştüğü knockturn yolu'ndan fırlamış mîmârî yapılar ve sokaklar oldu. ayrıca filmde ingilizden çok ispanyol esintisi mevcût, sanki. enteresan.