the goat

• (bkz: earl manigault)
• how i met your mother'ın 3. sezon 17. bölümünün adı
• bir buster keaton kısası. bence en iyi keaton kısalarından biri. gaglar abartılmadığında epey keyifli sessiz kısalar ortaya çıkıyor. filmin başındaki ekmek sırası sahnesinden finaldeki gelin mevzusuna kadar döktürüyor keaton. elbette sessiz sinema kısaların vazgeçilmezi polisler yine bol bol görülüyor ellerinde sopalarıyla. pek bir hizmetleri yok filme yine kovalama sahnelerine hizmet etmekten başka. gerçi bu filmde the general'i muştuluyan bir sahneye vesile oluyorlar ama 'sessiz sinema döneminde kısa filmlerdeki gereksiz polis unsuru' başlıklı bir tezi dört gözle bekleme keyfime mani olacak düzeyde bir fayda değil bu.
• şuradan renklendirilmiş versiyonu izlenebilecek buster keaton klasiği https://www.youtube.com/watch?v=uxtkv9zw1im
• the greatest of all time
  
  örnek kullanım:
  "compounding interest is the goat of personal finance"
• (bkz: g.o.a.t). kendi branşı yada sıkleti için "gelmiş geçmiş en iyisi" anlamında kullanılır. ingilizce keçi anlamına da geldiği için messi, ronaldo, muhammed ali, michael jordan gibi sporcu paylaşımları altında bol bol keçi emojisi görebilirsiniz.
• market satışında olan cold brew kahve markasi, elgato'nun yanına yaklaşamaz. çok mu kötü evet, paranızı çöpe atmayın.
• kotu degildir, ama iyi de diyemeyecegim, guatamala cekirdeklerinden uretilen hazir cold brew kahve markasi. girisimcilik olarak bakarsak muthis bir is. cunku benim bildigim bu sektorde sayili firma var. nescafe'nin les soguk kahvelerini saymiyorum tabi ki. istegelsin'den indirimli yakaladigim zaman stok yapiyorum, kafein acligimi yeterince gideriyor.
  
  en guzeli tabi ki evde kaliteli cekirdeklerinizle yaptiginiz cold brewdir, bununla kiyaslanamaz.
• (bkz: lionel messi)