• steven soderbergh tarafından yönetileceği kulaklara fısıldanan, bir telekızın gözünden fahişelik dünyasına bakışını ele alıcak olan komedi dram harmanı filmmiymiş.
  • bir eskort kızın güncesi şeklinde nitelenebilecek bir hikayeye; gerçekçi estetiğiyle mockumentarye yaklaşan biçime sahip bir onlar da insan filmi, dersek filmin altmetnini es geçmiş gibi oluruz bana kalırsa.

    soderbergh ilginç adam; ocean üçlemesinden sonra che'yi çekebilecek kadar yelpazesi geniş; hem geçmişindeki indie performansı da göz önüne alınırsa kendisinden beklenmeyecek bir film de değil the girlfriend experience. daha önce bahsettiğim gibi, film "bir eskort kızın hayatı"ndan bir kesiti gerçekçi estetikle anlatıyor; ancak filmde tek bir sevişme sahnesi bile olmaması önemli. yani bir destricted ya da shortbus bekleyenler fena halde hayal kırıklığına uğrayacak, sasha grey de pek fazla umutlandırmasın kimseyi.

    filmin en önemli farkı hikayesini anlatış biçiminde; soderbergh "mesleği" incelerken ajitasyona başvurmuyor, kızı kurban olarak göstermekten öte olayı rasyonalize etmiş bir toplum resmediyor. bundandır filmin özellikle ilk yarısında özellikle vurgulanan ekonomik kriz, başkanlık seçimleri filmin içinde sırıtmıyor, meramı muştuluyor hafiften. çünkü soderberg biraz da kapitalizmin insanları sürüklediği "imaj"iner dünyayı resmediyor, beden mülkiyetinden söz açıyor. bu anlamda özellikle son zamanlarda bir çok film gördük; bu filme enişte tarafından en uzak akraba hunger'ı ele al, yakınlara gel the wrestler'a bak; alakayı göreceksin: the wrestler'da miki et satışı yaparken yakalanan ironi burada vücut geliştirip, imaj pazarlayan "erkek arkadaş"ta olarak vuku buluyor ki bunun yansımalarını sasha grey'in kurgu olmayan hayatında meslek edindiği sektörde görmek de zor değil. (bu bağlamda filmin sonlarına doğru gazetecinin bu kadar güzel olmasaydın yine bu işi yapabilir miydin diye sorması önemli) tabi asıl ironi yine resmin tamamına baktığınızda ortaya çıkıyor; dünya ne kadar krizde olursa olsun seks satıyor*.

    soderbergh 77 dakikada sağlam kurgusuyla(hikaye lineer ilerlemiyor) tempoyu düşürmeden hikayesini anlatıyor. ancak filmin öyle büyük laflar ettiği de yok; yukarıda bahsettiklerim aşırı yorum olarak da görülebilir. kaldı ki öyle kolay bir film de değil ama soderbergh'in de yapmak istediği biraz bu gibi geliyor bana; zira kendisi iddialı bir dramdan ziyade alçakgönüllü bir "gözlemci" film çekiyor. bunun en güzel yansımalarını da genelde geniş açı çektiği sahnelerin birinde erkek, kız arkadaşına bağırırken görüyoruz; kadın yerde oturuyor, adam koltukta; seyirci kadını zor görüyor ama o koltuğun arkasından duyduğu ses kendinden emin ve hayatını kazanmanın ve hayatına sahip olmanın verdiği rahatlıkla konuşuyor.
  • filmle ilgili rotten tomatoes'da şöyle bir yoruma denk geldim; "crap. no script, no acting, no sex, and no talent." ne düşünsem bilemedim, bir satırda bu kadar anlam dolu olabilmek? kıskandım.
  • 2008 ekonomik krizin ortasında ekonomiyle kafayı bozmuş iş adamlarının lakırdılarını farklı yollarla dinleyen sıradan(!) iki insanın ekonomik kaygılarını anlatıyor bu film. sıradan diyorum çünkü eskort da spor eğitmeni de o iş adamları için günlük ihtiyaçlarını gideren sıradan insanlar.

    bir eskort kızın hayatı olduğunca süsten uzak ve basit bir şekilde aktarılıyor filmde. soderbergh biraz demek istiyor ki hayatta öyle her dakika kıvılcımlı alengirli bir şeyler olmaz, mucizeler belediyeden sepet sepet dağıtılmaz.

    bir şöyle bir inancım var ki seks pazarlayan bir kızın yaşamını anlatırken bir seks sahnesi kullanılmaması bir mesaj, tamam ama sasha grey adlı şahsın seks konusunda bir marka olmasından kelli izleyicinin önüne bir yem atılmış sanki. hani meşhur bir aktrisin az sevişmeli bir filmi ya da porno kasedi çıkarsa olay olur ya. soderbergh zaten bir sürü porno filmi olan birini alıp filminde aktris yapıyor. bir nevi soderbergh köpeği ısırıyor. filmi izleyenlerin aradığını bulamayıp sasha grey'in diğer muhtelif filmlerini satın alması mı istenmiş yoksa? hayır, elbette komple teoriyim.
  • tema itibariyle benzer bir film için (bkz: this girl s life)
  • özellikle filmin editingi harika olmuş bence. belli bir zaman çizgisinde ilerlemiyo olaylar, o yüzden takip etmesi biraz zor ama insanın kendini filme daha çok vermesini sağlıyor. sasha grey' de porno çevirmeyi bırakıp oyuncu olsa daha iyi olacak sanki.
  • türkçe altyazısının çıkması bi hayli zaman almış olan film.
    hala düzgün bi altyazı çıkmamakla beraber,altyazı beklemenin sabırsızlaştırdığı bünyemin, beklentilerini fazla yüksek tutması sebebiyle hayal kırıklığına uğradığım filmdir.
    fazlaca düzdür.
  • (bkz: girl friend equivalent exprerience)
    (bkz: gfee)
  • herhalde erkek seyirci kitlesi geneli ya izlerken s.klerinin bir an olsun hazıroldan inmeyeceği ya da insanlığın en eski mesleklerinden olan fahişelik hakkında bu zamana kadar hiç ifadeye gelmemiş insani çıkarımları bulacakları bir film beklentisiyle izlemeye başlıyor bu filmi. (şahsen ben sümük yeşili bir marslı gibi hanefi avcı'nın kitabını okumayı bırakıp izledim filmi :) bence gayet güzel bir filmdi. wrestler'dakine benzer striptizci-güreşçi çifti bu filmde gymdeki bir antrenör erkek ve kadınımız arasında yaşanıyor; wrestler kadar olmasın iyiydi. çünkü bu filmdeki adam tam bir hırboydu. nedense karaktersiz bir it olduğu izlenimini atamadım üzerimden. daha iyisi kadının maskeler arkasında suskun kalması, biraz da yazdıklarına yönelmesi persona vari bir vücuduna dışarıdan bakan kopukluğu güzel anlatmış. ki filmin ana direği kadına tam olarak seyircinin de hakim olmaması. arada giren elektro gitar tıngırtıları bence çok iyidi; filmin gidişatıyla çok uyumlu olmuş (21 gramdakileri andıran bir tadı var). daha da uzun yazarım ama yazamıycem, saat kaç oldu aq. zaten boktan çok tırt bir inceleme yazısı taklidi oldu bu da.

    sasha grey'i bir porno yıldızı olarak beğenirim, öyle vaaay dur şuna bir asılayım lan kaç zaman oldu ayıptır demesem de. karakterli bir yüzü var ve bu film de sibel kekilli performansını aşmış bence. steven soderbergh yine iyi iş yapmış hacım, bu da son sözümdür. adam çok farklı temalar üzerine film yapıyor ve hepsine güzel fırça darbelerini vuruyor. insan merak etmeden duramıyor; şu adam bir de zeytinburnulu bir apaçinin filmini de yapsa bu başarıyı gösterebilir mi? (helal len)
  • baş rol oyuncusuna ve filmin ismine kanan nice ergeni filmin sonuna kadar sağ el tetikte bırakmıştır.
hesabın var mı? giriş yap