the furies
-
bir multiverse tanrisi olarak (bkz: planescape) (bkz: the greek powers) (bkz: the powers of the multiverse)
lesser powers "the kindly ones"
area of control: justice
alignment: neutral
symbol: three scourges
worshiper/alignment: no worshipers
home plane/layer/realm: gray waste/pluton/the underworld
known proxies: none
uc taneler ama yinede bir taneler gibi bir sey bunlar
alecto, tisiphone ve megarea
bir nevi greek pantheonun polisidirler ve kendilerinden guclu tanrilari bile indirecek guce sahiptirler cunku guclerini tum greek pantheonundan alirlar -
-
yunan mitolojisinde, ailesinden birinin kanini dokenlerin basina musallat olan oc tanricalari.erinyes olarak ta bilinirler. bu hatunlarin serrinden korkan bazi, birtakim insanlar furieleri the kindly ones olarak ta cagirirlar. hatta bunlar vakti zamaninda morpheus* *un da basina bela olmuslardir. gerektiginde cok tehlikeli ve asap bozucu olabilirler.
-
(bkz: the kindly ones)
-
anladigim kadariyla yunan mitolojisindeki fate'lerin sandman dunyasindaki isimleri. kendilerine fury denmesini pek sevmediklerinden the kindly ones diye aniliyorlar.
(bkz: fate/#1500150) -
aynı zamanda xena warrior princess üçüncü sezon birinci bölümünün adı.
-
1950 yapımı anthony mann filmi.
-
western filmlerin unutulmaz yönetmeni anthony mann'in winchester 73 gibi bir kült filmle aynı yıl çektiği diğer filmi. the man from laramie, bend of the river, the naked spur gibi james stewart'lı anthony mann westernlerinin aksine pek bilinmez, pek sözü edilmez.
başrolünde bir kadının olduğu ender westernlerdendir (bkz: barbara stanwyck)
t.c. jeffors'ı canlandıran walter huston'ın son filmidir. -
winchester 73 filmini başarılı bulmayıp sevemediğim anthony mann'in diğer westerni. başrolde şahane aktris barbara stanwyck yer alıyor. stanwyck her zamanki gibi karakterinin hakkını vermiş. walter huston da son rolünde iyi oynamış. merkezinde kadınların yer aldığı western filmlerinden ama stanwyck'e rağmen son derece sıkıcı. bir toprak ağasının meksikalılara hayatı zindan etmesi, kızıyla ilişkileri, kızının iki erkekle ilişkisi, babasıyla mücadelesi vs anlatılıyor. böyle deyince kulağa harika bir film gibi geliyor. ben de özeti okuduğumda öyle düşünüp izlemeye karar verdim ama ortaya fazlasıyla sıkıcı, ilerisi adına pek sürpriz barındırmayan, hiçbir anıyla heyecanlandırmayan bir film olmuş. merkezdeki kadın karakter de tat vermeyince iyice çekilmez olmuş. zaten filmin neredeyse %80'i bomboş diyaloglardan oluşmuş. winchester 73 daha iyi ve sürükleyici bir westerndi. bakalım mann'in seveceğim bir filmine denk gelebilecek miyim...
spoiler
huston'ın oynadığı t.c. karakteri meksikalılara hayatı dar ediyor. onları topraklarından kovuyor. yetmeyip kızının sevdiği meksikalı adamı asıyor. yetmiyor, bir kadınla evleniyor, kadın da kızını evden şutluyor. bunlara rağmen kadın, babasından nefret etmiyor. bu zalim adam finalde öldürülüyor. kızı "buraya babamın heykelini dikeceğiz. çok büyük bir heykel. doğacak çocuğumuza onun adını vereceğiz," diyor. sanırsın babası cennetlik birisiydi.
spoiler -
freudcu western filmlerinden biri. "erkek hep yalnızdır." çünkü annesinden uzun süre evvel kopmuştur. doğa ile baş başadır artık. bu vahşi doğada düşmanları da olacaktır elbet. vahşi ve tekinsiz doğada cinayet bir meslek halini almıştır: - öldürmek için can atıyorsun ha? - hayır. bunu sadece meslek edindim. ölüm ve öldürmek yemek ve su içmek kadar doğal bir durumdur artık. beyaz adam hep yalnız ve tek başınadır. ama bunu katlanılabilir kılan bir şey de vardır: "yalnızlığı az da olsa çekilir kılan tek şey paradır."
western filmlerinin güzel bir özetidir tüm bu diyaloglar: yalnız anti-kahraman miti, ölümün kol gezdiği bir coğrafya, paranın egemen olduğu bir dünya ve insanı hep takip eden yalnızlık düşüncesi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap