the chosen ones
-
dream evil parçası,dragonslayer albümlerinden. sözleri:
we are the chosen ones, we sacrifice our blood
we kill for honour
we are the holy ones our armours stained with blood
we killed the dragon
in glory we return, our destination's end
we slayed the dragon!
no more living in fear it's time to raise our king.
we made it happen we're the chosen ones!
riding through thunder and lighting once again
we slayed the beast we brought an end
now we have left the kingdom of the damned
heroes of the day, legends forever!
it seems to me like a journey without end
so many years, too many battles
we've finally arrived, now we're standing at the gates
heroes of the day, legends forever -
dream evil adlı grubun görmezden gelinemez entellektüel birikimini yansıtan şu sözleri türkçeye çevirelim:
we are the chosen ones, we sacrifice our blood (biz seçilmişleriz,kanımızı feda ederiz)
we kill for honour (şeref için öldürürüz)
we are the holy ones our armours stained with blood (biz kutsal olanlarız, zırhlarımız kanla boyandı)
we killed the dragon (ejderhayı öldürdük*)
sözleri içli bulup ağlayan sözlük okuyucuları için (bkz: metal sarkilarin turkcelerinin arabesk olmasi) -
stratovarius'un 2000 yılında noise records'dan çıkan toplama albümü... iskandinavya'da çıkan bir versiyonunda bonus bir cd daha vardır; bu cd'de de firma bünyesindeki grupların* * * * bazı parçaları toplanmıştır... tek cdlik bir best of albüm olduğu için birçok parça dışarıda kalmıştır... en sevdiğim albüm kapağına sahiptir bir de... cddeki parçalar şunlardır:
1- black diamond
2- twilight time
3- father time
4- hands of time
5- dream with me
6- paradise
7- out of the shadows
8- forever
9- full moon
10- the kiss of judas
11- sos
12- dreamspace
13- against the wind
14- speed of light
15- 4000 rainy nights
16- will the sun rise -
steve harris, british lion albumu bes numarali sarkisi:
here they come walking with fire in their eyes
in these lands only the tough can survive
here in the heartland you hear their cries
we'll fly the colours 'til the day that we die
hear the sound the backstreet dance has begun
walking proud the thundering hearts on the run
locked out on a cold winter's night
just children we've got to survive
we are the chosen ones of the night
so young to be left all alone in the fight
even though we are the strays
say a prayer for better days
and they'll never break us down
'cause we are the chosen ones
just a boy abandoned and left on the street
kicked on the outside but inside you can't touch me
i'm rising out of the gutters and pain
take on the world you'll remember my name
we are the chosen ones of the night
so young to be left all alone in the fight
but you'll never see us cry
'cause we're never going to die
and they'll never break us down
'cause we are the chosen ones
and we're on the streets
and we're so cold
but we're rising up
we'll be the chosen ones
we are the chosen ones of the night
so young to be left all alone in the fight
but you'll never see us cry
'cause we're never going to die
and they'll never break us down
'cause we are the chosen ones
we are the chosen ones of the night
and we're rising up -
her duyduğumda aklıma knight online oyununu getiren şarkı.
knight'ın daha türkler tarafından ırzına geçilmediği zamanlardı. dies serverında oynuyordum. 60 level bir provake warriordum.(yanlış hatırlamıyorsam maks level 62'ydi) şu eslantta bütün harpy slotlarını toplayıp mage'lere getirenlerden. 2 türk arkadaş symbolic isimli fıstık yeşili pelerinli bir amerikan clanındaydık. clan sıramasında 2 ve 3 arasında gidip geliyorduk. apocalypse diye sarı pelerinli bir clan ile çekişme halindeydik. 1. sıraya oynayamıyorduk çünkü blood isimli efsene bir clan vardı. bizim clandakiler o elemanları pek sevemese de benim warrior'ım nadir bulunduğundan blood mage'leri kasmak için beni çağırıyorlardı. hatta bir çok kez beni atmaya kalktılar da sonra blood'a giderim diye korkup atamadılar.*
işte bu blood ile takılmalarım sırasında clanın liderlerinden 411 ile arkadaşlığımız bayağı ilerlemişti. ikimiz de metal müzikten hoşlandığımız için bayağı konuşacak şey buluyorduk. o power metal seviyordu bu yüzden bana helloween, stratovarius gibi grupların şarkılarını bazen de bilmediğim grupların şarkılarını atıyordu. ben genelde yav koçum gerçek metale gel al sana black sabbath, al megadeth havalarındaydım. bir gün bu şarkıyı attı ben bayağı beğendim. bu şarkıyla human towna tek başıma girerim, bence attıklarının içinde en iyisi buydu dedim. bir müddet mp3'ümde falan durdu dinledim yani.
gel zaman git zaman işler boka sardı knight zevk vermemeye başladı bebeler türedi falan ben knight'dan kalan vakitlerde oynadığım dota'yı tam zamanlı oyunum olarak atadım. 4-5 yıl sonra bir gün nasıl olduysa eski günleri anarken youtube'da blood clanının dağılma videosuna denk geldim. tahmin edin hangi şarkı çalıyordu? evet bu şarkı. duygusuz ben neredeyse ağlayacaktım bir oyun için. bence kesinlikle benim şarkı hakkında söylediklerim için bu şarkıyı seçti şerefsiz. işte böyle blood efsanesinin yaratılışında katkıda bulunduğum için mutluyum. onlarla geçirdiğim zaman için mutluyum. eminim ki şimdi hepsi wow, diablo 3, lol, dota, falan gibi oyunlarda süper yerlerdeler. o kadar yeteneklilerdi. işte öyle. -
underrated dream evil şaheseri.
-
(bkz: las elegidas)
-
çocukluğumdan beri yanlış telaffuzu yüzünden şarkının bir kısmında kriz geçiriyorum.
adam journey'i avrupalı gibi yörni diye okuyor.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap