tartar

• diş etleri ve diş minesini kaplayan igrenc sarı kutle
• (bkz: tartan) (bkz: anti tartar) (bkz: tartı)
• (bkz: tartarus)
• cok ince kiyilmis etin iyice sikistirilmasiyla elde edilen, dolayisiyla kiymayla biftek arasi tuhaf bir sey haline gelen, cok az pisirilip yari cig halde yenen, pek de bi seye benzemeyen nesne. adi tatardan geliyormus; cunku tatarlar ata binerken eti eyerin altina yerlestirirmis, boylelikle binici uzerinde zipladikca et ezilir ve yumusarmis. ne kadar dogru bilemem tabi, ama isin icine at terinin de karistigi dusunulurse pek istah acici bir rivayet degil...
• (bkz: steak tartare)
• oluşumu kaçınılmaz,temizliği zahmetli,pahalı ve acı verici olan ağız içi kaya oluşumu.
• surekli yumusak mamayla beslenen hayvanlarda daha cok olu$ur, surekli kontrol etmek gerekir.
  berbat bir agiz kokusu yapar, ve ilerledigi takdirde di$etlerinin cekilmesine, kanamasina, ve di$lerin kaybina yol acar.
• oluşumunu engellemek için her akşam bol tuzlu su ile ağzı çarkalamak yeterlidir, ayrıca bu işlem insanı ferahlatan bir etkiye de sahiptir.
• nedense sigara ve alkol kullanmayanlarda daha fazla gorulen, olusmamasi icin, turkiyede satilan reklami bol lakin islevi dandik macunlarin ve fircalarin kifayetsiz geldigi disi kaplayan kalinti/lar. ozellikle disin arka kisimlarinda fazlasi ile olusur. kanimca en guzeli, 3 ayda bir dis hekimine bir miktar para bayilarak temizlenmesinin saglanmasidir. aksi takdirde dis etlerinin asinmasina/cekmesine vesile olur da, dis sizlamasi ile baslayan surec dislerin patir patir dokulmesi ile sona erer. ondan sonra ayikla disin tasini.
  (bkz: mucka)^*
• doktorun dediğine göre diş fırçalama/fırçalamamayla ilgisi olmayan, tükürükteki minerallerden kaynaklanan, periyodik olarak temizlenmesi zorunlu ve önüne geçilemeyen bir sürecin olmazsa olmazı.