tarragona

• barcelona'ya 100 km uzaklıkta küçük bir tatil yöresi.upuzun güzel bir plajı vardır.
• azimli turistler olan anne-baba espana gezisine giderler, olaylar gelisir:
  
  -hello, this train goes to terigin?
  -terigin?
  -yes, we want to go there. terigin?
  -no sé "terigin"?
  -but.. terrigin ya hadi ama ya?
  -haaaa tarrrrrhagonaaa! si, si.. este tren.
  
  sonuc olarak tum yabanci kelimeleri ingilizce okumaya veda edilir.
• hakkaten sirin bir katalan sehri, fakat ispanyol kulturunden^* kaynakli problemler yasamaniz cok olasi. bankalar ogleden sonra kapali. keza cafeler haric tum dukkanlar da oyle(gerci dukkanlar siestadan sonra aciliyor ama bankalar sadece persembeleri acik).
• türk bayraklı gemilerin sıklıkla uğradığı keyifli bir liman şehridir.
• (bkz: universitat rovira i virgili)
• (bkz: club gimnastic de tarragona)
• 1978 yilinda, sahildeki bir kamp yerine dalan tankerin neden oldugu yangin felaketinin gerceklestigi, sirin katalan sahil sehri.
  
  http://www.rtl.de/tv/tv_945021.php
• roma imparatorluğundan kalma pek çok tarihi eserin görülebileceği, barcelona'dan güneye doğru bir buçuk saatlik araba yolculuğuyla varılabilecek şehir.
• burasi ya dunyanin en guvenli sehirlerinden birisi, ya da ben dunyanin en balli adamlarindan birisiyim. once otobuste (bkz: belediye otobusu) icinde bi suru onamli kart (ki birisi buradaki kimligim) ve biraz da para olan cuzdanimi dusurmustum. otobusten inip yaklasik bi 5 dakika yurudukten sonra (allahtan son durakta inmistim ve otobus yeni gelen yolculari almak icin bekliyordu) cuzdanimi olmadigini farkedip got topukta otobuse geri kostum. sofore derdimi anlattim, arkaya bir bak ben birsey gormedim dedi. icimden "hassiktir gitti cuzdan" dusunurken son bi umutla kalbalik otobuste oturdugum koltuga yaklastim. ne goreyim, benim cuzdan koltugun kenarinda (gayet gorunen bir yerde hem de) ve hic kimse dokunmamis. inanamadim tabi. olay gecti bitti. aradan bir yil gecti. dun, bu sefer baska bir otobuste icerisinde canim kadar sevdigim psp (icindeki 8gb kart, yedek 2gblik kart ve 2 pil ile) external harddiskim ve bir suru okulla ilgili dokumanim olan cantami ayni okuzlukle unuttum. bu sefer son durakta inmedigim icin geri kosamadim otobuse haliyle. ama gecen senenin verdigi guvenle cok tirsmadim. nasil olsa sofore haber edilir de, arayip genel merkez kayip burosunu, cantayi alirim oradan diye dusundum. kayip burosunu ayni gun aradim, bir sonraki gun aramam gerektigini soylediler. ertesi gun bir daha ardim, "uzgunuz oyle bir canta bulunamadi hic bir otobuste" dediler. yikilmistim. tam umidim kesilmis bir halde kendimi "olm siktiret lan. senin psp fat zaten, yeni slimlerden alirsin, hem de tv out'u var hehe" diye kandiriyorken az once bir telefon geldi tanimadigim bir numaradan. genc bir hanim kibarca ismimi soylemeye calisiyordu. cantami koltukta gorup almis, icindeki belgelerden telefonumu v.s. bulmus ve beni aramisti. bulustuk, cantami verdi. cok sevindim hala boyle yerler, insanlar olabilmesine bu dunyada.
  
  kendime ibretlik not: essek kadar (buraya adam yazacaktim, vazgectim) oldun hala sagda solda esyalarini unutup duruyorsun. ne sorumsuz bir cocukmussun sen be. dikkat et artik olm, her zaman bu kadar sansli olmayabilirsin. balik ye.
• tamamı bir bilemedin iki saatte yürüyerek gezilebilecek şirin bir ispanyol kasabası. barcelona' dan tren ile bir saatlik uzaklıkta ve yılın bu zamanları santa tecla festivaline evsahipliği yapmakta. bu festivalin en büyük numarası da şu: etraf şehirlerden gelen insanlar birbirinin üstüne çıkarak (en tepeye de 4 yaşında bacak kadar çocuk tırmanıyor!) epeyce yüksek insan kuleleri oluşturuyorlar. epey tehlikeli gözüktü bana açıkçası.