*

  • eric hobsbawm tarafindan kaleme alinmis eser. hatirladigim kadariyla konferans metinlerinden olusan bu eser, ozellikle benim gibi klasik tarih formasyonu almis kisilerin zihninde derin etkiler birakmistir.

    kitap 1999 senesinde ankara'da, bilim ve sanat yayinlarinca yayimlanmistir. cevirisi osman akinbay'a aittir.
    tarihle istigal etme arzusu olanlara siddetle tavsiye olunur.
  • ( bu eser hakkında ) dönem ödevi hazırlayacağı için ekşi sözlük e giren kardeşlerimiz için; az ve öz söylemek gerekirse; friedrich nietzsche 'nin, "tarihi bilelim ama öğrenmeyelim" zihniyetini yansıtan eserdir.

    zira; pos bıyıklı abimin söylediğine göre; tarihi her safhasıyla kavramak demek; günümüzü yaşayamamak demektir. onu çözdüğümüzü düşünün hele? geçmiş, bugün ve gelecek bağlantısını hep geride kalandan yana bozmak anlamına gelirmiş ki, hayatımız mahvolurmuş..
  • ingilizcesi on the uses and disadvantages of history for life, türkçesi tarihin yaşam için yararı ve zararı üzerine olan nietzsche eseri.

    "f. w. nietzsche 'nin "on the uses and disadvantages of history for life" / "tarihin yaşam için yararı ve zararı üzerine" adlı eserinde plutarkhos manzarası" başlıklı çalışmamı sözlüğe atıyorum doya doya sömürün dönem ödevciler sizi..

    (bkz: plutarkhos)

    bozkirkurdu uyardı: orijinal adı; "vom nutzen und nachtheil der historie fur das leben" bildiğim kadarıyla ama 51 karakter maalesef.
  • eric hobsbawm'ın en genel anlamda "tarih nedir?" "geçmişi bilmek neden önemlidir" "kimler tarihçidir" "tarihi değerlendirmede en uygun metod hangisidir" "marksist tarih anlayışının yöntemleri" gibi konuları değerlendirdiği kitabı.

    hobsbawm klasik tarih anlayışının "geçmişi bilmenin geçmişten dersler çıkarmak için gerekli olduğu" yönündeki savının yanlışlığını ve gereksizliğini anlatarak başladığı kitabına; tarihin bugünkü asıl işlevinin ulus devletlerin kuruluşundaki ve var oluşundaki kötülük ve akıldışılıkları göstermekten ziyade bu zorba devletlere şerefli bir arka plan hazırlamak olduğunu söyleyerek devam eder.

    kitapta ayrıca tarihe herhangi bir bilimsel metodla bakan, değerlendiren herkesin tarihçi olabileceğini söyleyen hobsbawm, tarihe bakmada kullanılan metodları ve bunların artılarını eksilerini de anlatır.
  • nietzsche tarafından, 'tarihin yaşam için yararları ve zararları üzerine' şeklinde yorumlanan kitap.
  • "nasıl haşhaş, eroin müptelâlığının hammaddesiyse, tarih de milliyetçi, etnik ya da fundamentalist ideolojilerin hammaddesidir. geçmiş, bu ideolojilerin asli öğelerinden birisi, belki de asli öğesidir. eğer amaca uygun bir geçmiş yoksa her zaman için yeniden icat edilebilir....geçmiş, meşrulaştırır. geçmiş, övünülecek fazla bir şeye sahip olmayan şimdiki zamana daha şerefli bir arkaplan sunar....ben tarih mesleğinin, diyelim nükleer fizikten farklı olarak en azından herhangi bir zarar vermeyeceğini sanırdım. şimdi ise verebileceğini biliyorum. biz tarihçilerin çalışmaları, ira'nın kimyasal gübreyi patlayıcıya çevirmeyi öğrendiği atölyeler gibi bomba fabrikalarına dönebiliyor" eric hobsbawm, tarih üzerine, bilim ve sanat yayınları, s. 9-10.
  • "insan unutmayı bir türlü öğrenemeyip de hep geçmişe bağlı kaldığı için şaşar durur kendi kendine de: istediği kadar ileri ve çabuk yürüsün, zinciri ile birlikte yürür, hızla akıp geçen olaylarla bağlıdır gene de. şaşılacak bir şey: an, birden burada, birden yok, daha önce bir hiç, daha sonra bir hiç, yine de bir hayal gibi yeniden gelir ve daha sonraki bir an'ın rahatını kaçırır. zaman tomarından boyuna bir yaprak çözülür, düşer, uçup gider - birden yeniden insanın kucağına geri döner. işte o zaman insan 'anımsıyorum...' der ve hemen unutan, her an'ının gerçekten öldüğünü, sis ve gece içinde geride kalıp yittiğini ve bütün bütüne söndüğünü gördüğü hayvanı kıskanır. hayvan işte böylesine tarihdışı yaşar: çünkü hayvan, geriye hiçbir kesir bırakmayan bir sayı gibi, şimdinin içinde yitip gider, kendini başka türlü göstermeyi bilmez, hiçbir şeyi gizlemez ve hiçbir anda hiçbir zaman olduğundan başka türlü görünmez, imdi açık olmaktan başka türlü olamaz. buna karşın insan geçmişin büyük yükü, gittikçe artan yükü karşısında direnir durur."

    friedrich nietzsche.
  • • kitap incelemesi •

    tarih üzerine
    yazan: eric j. hobsbawm
    yayınevi: bilim ve sanat

    “değişim”in tarihçisi, büyük âlim

    hobsbawm ("hobsbovm" diye okunur; yazıldığı gibi değil) âlim bir tarihçi. büyük de bir hayat yaşamış: yanılmıyorsam kahire'de doğan, hitler'in yükselişine bizzat şahit olan, bir süre abd'de yaşayan, anne soyu macaristan, baba soyu viyana'dan gelen, yahudi, marksist, komünist partisi üyesi bir britanyalı... marksistliği, mevsimi geçmiş bir ideolojiyi hâlâ aklamaya çalışmasından değil, marks'ın mirasının hakkını vererek, onun, maddî üretimin değişen safhalarını merkeze alan tarih yazma geleneğini benimsemesinden geliyor. her cümlesi öğretici ve "iyi kalpli". uzun bir zamanı kapsayan eğilimleri, tek tek olaylar ile bağdaştırıyor ve mutlaka çok yönlü bir bakış sunuyor.

    bazı makalelerinin ve konuşmalarının bir araya getirildiği "tarih üzerine" kitabı, tarihe meraklı sıradan okuyuculara hitap edebilir, fakat asıl tarihçilerin işine yarayacaktır. çünkü genel konuları ele aldığı kadar, tarih disiplinine ilişkin özel konuları da ele alıyor ve bu yönüyle bir kılavuz vazifesi de görüyor. tarihi, elini içine daldırdığında dilediği yalanı çekebileceği bir tombalacı kesesi olarak görenlerin okumasını tavsiye etmem. çünkü görmüş geçirmiş böyle bir âlimin milletlerin oluşumuna, milliyetçiliğe, sağ ve sol hareketlere bakışı, elbette onları mutlu etmeyecek, ama doğruyu ufuk edinecektir.

    belli başlı tüm kitapları türkçe'de mevcut olan hobsbawm'ı ingilizce'den okumak da çok kolay. "çifte devrim" denilen sanayi ve fransız devrimleri ile allak bullak olan dünyanın değişimini en iyi anlatan tarihçilerden olduğu söyleniyor. en büyük eseri olarak gösterilen üçlemesi (devrim çağı, sermaye çağı, imparatorluk çağı) bilhassa tavsiye olunur.

    dünyanın dünden bugüne eriştiği hâli ve gidebileceği istikâmeti, kendisi de başlıbaşına bir tarih olan bir insanın derya deniz bilgisine sırtını vererek, "kolay yoldan" öğrenmek... işte buna paha biçilemez.

    rahat uyu çirkin ve yüce adam…

    kitaptan bazı alıntılar

    tarihçiler, kısa vadede, tarihsel mitlere inanmayı seçen insanların karşısında güçsüz durumdadırlar.

    biz geleceğin rüyasını kurarız.

    napoléon'un iyi bildiği gibi, kaybedilen bir savaş bazen fiili durumu kazanılan on savaştan daha fazla değiştirebilir.

    savoir is not pour prévoir, bilmek öngörmek için değildir; öngörmek (prévoir) bilmenin (savoir) parçasıdır.

    auguste comte

    "tarihi çarpıtmak bir ulus olmanın asli bir öğesidir."

    ernest renan

    tarih...tam anlamıyla şimdiki zamanın otoritesi rolünü oynamaktadır.

    geçmiş meşrulaştırır. geçmiş, övünülecek fazla bir şeye sahip olmayan şimdiki zamana daha şerefli bir arkaplan sunar.

    çünkü her zaman en kolay şey yabancıları suçlamaktır.

    on dokuzuncu ve yirminci yüzyıllardaki geri kalmış ülkelerin tarihi, taklit yoluyla daha ileri dünyayı yakalamaya çalışmanın tarihidir.

    ... geleceğe tarihin dışında bakan herkes...hem kör hem de tehlikelidir.

    tarih, ona en çok ihtiyaç duyduğumuz anda yararlılığını kaybetmektedir.
hesabın var mı? giriş yap