• üç semavi dinin kaynakları incelendiğinde öne sürülebilecek bir iddiadır. bu dinlerin kutsal metinlerinde var olan ifadeler akla insan şeklinde bir tanrıyı getirmektedir. bu sadece yahudilik ve hıristiyanlık için değil islam için de sözkonusudur.

    güreşen, cennetinde dolaşmaya çıkan, peygamberiyle tokalaşan, elini peygamberinin sırtına koyup elinin soğuğunu hissettiren, ahirette baldırını açan, 14 yaşında bakire suretinde gözüken, vajina şeklinde tecelli eden, yanında peygamberine yer açıp yanına oturtan bir tanrıdan bahsedilir kaynaklarda.

    islam dünyasında tanrıyı antropomorphic olarak gösteren ifadelerin teşbih olduğu, mecazi anlamları olduğu noktasında açıklamalar vardır ancak ifadeleri doğrudan anlamları ile kabul edenler de vardır.

    (bkz: antropomorfizm)
  • ortadoğu dinlerinin kaynaklarına göre tanrı insanı kendi suretinde yaratmıştır. insanın küstahlığından başka bir şey değildir.
  • kimilerinin okuduğu kaynakları rektomorfik açıdan algılaması sonucu oluşan yanılsama.
  • birçok referansı olan fikir. tanrının olduğu önkabulüyle hareket edersek ikisi de mümkündür. mümkün olmayan şey ise "hayır öyle değildir!" veya "evet öyledir!" iddialarının mantıksal temele oturtulmasıdır. nereden biliyorsun hazret? senin doğru yorumladığın nereden çıktı da başkalarının yanlış yorumlarına geldik? inanç değil mi bu, bazıları buna inanıyor işte. kitapta da bu yazıyor diyor. sen de diyorsun ki "hayır oradaki aslında mecaz". hanginizin daha haklı olduğunu sorabileceğiniz kadar yetkin bir varlıkla konuşabiliyor olsaydınız zaten sorunun cevabını bilirdiniz; inanmaya lüzum kalmazdı.

    inanç enteresan bir şey cidden.
  • - abi tanrı için antromorfik diyorlar!
    - neee!!! dilleri çok uzadı bunların hadi takıl gidiyoruz
    - evet abi, derslerini vermeli!
    - ...sana sempatik diyen heriften beter edelim!
    - evet evet!
  • "insanlar kendilerine bakarak tanrilari yaratmi$lardir" ksenofanes mö.570
  • ilginç olan yanı günümüzün ağırlıktaki sünni eş'ari ve maturidi mezhebi kurucularının da bu "allah'ın eli" "allah'ın baldırı" "rahman tahtına oturdu" ifadelerini olduğu gibi kabul etmeleri, ancak mezheplerin daha sonraki ileri gelenlerinin bu ifadeleri mecaz anlama yormasıdır. somut ve soyut tanrı anlayışı açıklığa kavuşmuş değildir.
  • sanırım sadece şeklen benzerlikle ilgili. bu antropomorfizm dalgası yani. tanrının insan fiziğiyle benzerliği üstüne örnekler daha çok veriliyor oysa bence tanrının insan karakterinde resmedilmesi daha ilginç bi konu.

    fiziksel benzerlik konusunu yeterince ilginç bulmamamın sebebi aslında bu konunun işe yaramazlığı. işe yaramazlıktan kastım şu.

    tanrının insan benzeri bi fizikle tasvir edilmesi -ki hadis kitaplarında allah'ın bacak bacak üstüne attığı, dag keçilerinin boynuzlarındaki bi tahtta oturduğu, hatta kur'an'da adem'i yeryüzünden iki eliyle aldığı topraktan yarattığı gibisinden tasvirler de var- din inanırı ve dinsiz için başka başka manalar içeriyor.

    dinsiz buna bakıyor ve şey diyor, işte adamlar ancak bu kadar hayal edebilmişler tanrıyı, onu da bizim gibi kromozom ve amino asit bazlı bi varlık olarak canlandırabilmişler diyor ve dinsizliğini daha da sağlamlaştırıyor.

    din inanırı için ise zerre bi şey ifade etmiyor bu. ne de olsa tanrıdır, istediği şekilde görünür, ne var yani bi kısıtlama mı var onun için. hem belki insanlar daha rahat anlasınlar diye bu tasvirleri kullanmış, peygambere de kullandırtmıştır olamaz mı?

    kısacası hiç bi manası yok bu konu üstüne konuşmanın. haa ama tanrının karakter yapısının insana benzemesi var ki o bambaşka işte.

    tanrının neden bi karakteri var, neden kızıyor, seviyor, sevilmek istiyor, tapınılmak istiyor, ödül veriyor, ceza veriyor, intikam alıyor vs. ve klasik bi insan davranışları sergiliyor? bence asıl bu soru sorulmalı.

    tanrının karakteri niye bu şekilde gelişmiş, nasıl yetişmiş ki bu kadar fazla sevilme ihtiyacı içine girmiş, sırf kendisine tapsınlar diye melekler yaratmış, ben onun var olmadığını düşündüm diye bana aşırı kızmış ve öbür dünyada beni sonsuza kadar cehennemde yakmayı kafasına takmış..

    bırak milyarlarca insanı, sadece bi kişiyi bile sonsuza kadar yakacak bi varlık olduğu halde bunun suçunu o kişiye yükleyip, sen de inansaydın diyerek işin içinden sıyrılan, sonra da kendisini aşırı hoşgörülü addeden bi varlık hem insan karakteri sergilemekte, hem de afedersiniz ama pek de olgunlaşmamış bi insan gibi davranmakta bana göre.

    hayır ben bile tanrı olsam anında yok ederim cehennemi, n'oldu şimdi ben daha hoşgörülü oldum tanrıdan.

    bu arada.. tartışılması gereken budur dedim ama bu konunun da bi işe yarayacağı fikrim yok elbette. saatlerce bu konuda tartışın, yine bi inanırı inancından zerre şüphe ettiremezsiniz. inanırlar kendi içlerinde tartışırlarsa belllllki.

    (bkz: din üstüne tartışmak)
  • tanri kavrami, hem ki$iyi zor durumdan koruyan ve kollayan(bu sekilde kaygi giderici), "hem de ayni grubun tapindigi tanri" olarak grup kohezyonunu saglayan(ve bu sekilde sagkalimi artiran) ve animizmden evrilen(bu sekilde anlasilabilir, aciklanabilir) bir fenomen oldugu icin, antropomorfik olmasi gayet dogaldir.
hesabın var mı? giriş yap