tanin

• 1920'lerde piyasada olan bir gazete
  
  bir de bunun "yeni tanin" şeklinde olanı vardı
• caramon majere ogullarindan birine bu ismi uygun gormustur cok sevgili arkadasi tanis ise isim babasidir.
• üzümün kabuğunda bulunan bir kimyasal. yıllanmış şarapın yıllanmasını sağlayan kimyasaldır kendisi.
• hüseyin cahit yalçın'ın çıkardığı gazete.
• (bkz: tanen)
• 1908'de tevfik fikret, hüseyin kazım kadri ve hüseyin cahit yalçın tarafından çıkarılan gazete. ittihat ve terakki cemiyeti'nin yayın organı haline dönüşmesi üzerine gazetenin yönetimini hüseyin cahit yalçın tek başına üstlenmiştir. gazete 1918 sonunda yayın hayatına son vermiş, 1922'de, istabul'daki işgal sona erince yeniden yayınlanmaya başlamıştır. 1925 yılında takrir-i sükun kanunu uyarınca kapatılmıştır.
• (bkz: ahmet serif)
  (bkz: anadolu da tanin)
• ekim devrimi'ni "avam işi azıttı" başlığıyla vermiş.
• tan baskını'nın gerçekleşmesinde cumhuriyet' in ardından gelen gazete...
  
  tabii bu olayın meydana gelmesinde, hüseyin cahit yalçın' ın kaleme aldığı yazı da olduğunca önemlidir.
  
  "ey halk uyan, komünistlere karşı ayaklanma zamanıdır" modunda bir yazı kaleme alan yalçın, iyi iş becermiştir...
• ittihat ve terakki'nin yarı resmi yayın organı. ikinci meşrutiyet sonrasındaki eski rejim yanlılarının tasfiye sürecinde önemli bir misyon üstlenmiştir. baş yazarı, her dönemin muhalif ismi olan hüseyin cahit yalçın'dır. o dönemki gazete sütunlarına bakıldığı zaman; bak şu adam ikinci abdülhamit'in hafiyesiydi, onu da tutuklayın, aha şu paşa ittihatçılara çok çektirmişti, unutmayın ha, şu herif hürriyet düşmanıydı, bunu da içeri alın tarzındaki haberleri ilgi çekicidir. partinin bir nevi üst aklı olmuştur. zaman zaman da parti, gazeteye hükmetmiştir. ittihatçılarla arası bozulan hükümetlerin düşürülmesi noktasında taninin payı çok büyüktür. çöpçüler kralındaki yaza yaza hükümeti düşürmek deyimi, tanin gazetesinin üzerine cuk diye oturur. zira kıbrıslı kamil paşa hükümetinin düşürülmesi, başlı başına tanin gazetesi ve aynı zamanda ittihat ve terakki istanbul mebusu olan başyazar hüseyin cahit yalçın'ın bir başarısıdır.
  
  eski rejim yanlıları bu gazeteden o kadar çok nefret ediyorlardı ki, 31 mart isyanının patlak verdiği gün fellik fellik hüseyin cahit yalçın'ı aradılar linç etmek için. garibim lazkiye mebusu mehmet bey, sırf hüseyin cahit yalçın'a benziyor diye isyancılar tarafından parçalanacak öldürülmüştür. gazetenin matbaası da yakılıp, yıkılmıştır. tabi hüseyin cahit, soluğu çoktan yurtdışında aldığı için bu olaydan kurtulmuştur. istanbul'a dönüşü ise ancak hareket ordusunun isyanı bastırmasından sonra gerçekleşmiştir. hakkında sayfalarca yazarım da, ekşi sözlük gibi artık boktan bir forum sayfası haline gelen bu mecra için bu kadarı fazla bile. klavyeme yazık