tanıdık

• anlatılan herhangi bir olay sırasında dinleyicinin güvenin kaybedilmesi durumunda tekrar güvenlerini kazanmak için uydurulan hikayede görev alan ve tanık gösterilen kişi ya da kişiler sinsilesi...
• daha onceden tanistirilmis, daha onceden bilinen.
  cok samimi olmadan bile, onun bu tavirlarini, hareketlerini sanki bir yerden hatirliyorum dedirten insan. ^*
• (bkz: tanımak), (bkz: bilindik).
• (bkz: tanış)
• görüldüğü anda rahat hissedilen, anlaşmak için fazla uğraşılmayan bildik hisler ve güven duygusu aşılayan kişi. (bkz: bluesman)
• ülkemizde herhangi bir işinizi yaptırabilmek için sahip olmanız gereken kişi(ler).
  (bkz: torpil)
  (bkz: referans)
• maalesef su an yasadigimiz topraklarda para kadar onemli, zaman kadar kiymetli.
  
  devlet dairelerinde saatlerce sira mi bekledin? tanidigin varsa dakikada biter isin.
  bankada fis alip saatler gecirmekten mi bunaldin, bir bankaci tanidigin olsun orda yeterli.
  ameliyat gunu icin 3 ay sonraya mi gun verdiler? doktor arkadasin olsun, araya sıkıstırırlar.
  muayene ucreti odemek mi istemiyorsun, araya tanidigi sok, hallet.
  bilgisayardan anlamiyorsun ve bozuk bilgisayarin gunlerce bilgisayarcida kalmasin mi istiyorsun? ara bu isle ilgili bir tanidigini halletsin.
  
  daha yuzlerce ornek verilebilir bunun gibi.
  bosa dememisler; herkes eşit ama bazi insanlar daha eşit.
• çoğu zaman arkadaşla karıştırılır.
  
  sayısı pek fazladır ama birçoğu da arkadaş sayılamazlar. adı üzerinde, beyninizde basit bir tanım bilgisi vardır sadece. ruhunuzda tanımlanmamışlardır. dost vardır. ruhunuza kazınmışlardır. ki sayısı 5'i geçmez.
  
  tanıdık > arkadaş > dost
  
  - sayısı en az olan en çok acıtır.
  - sayısı en çok olan en az anlar.
  - sayısı önemli değil, hepsiyle eğlenirebilirsiniz
  
  bu yüzden ruhunuzun ölçtüğü özgül ağırlıkları; "dost > arkadaş > tanıdık" şeklindedir.
• "her tanıdığımız, varlığımızın bir zeyl'i."(jurnal-1 / c. meriç)
• haklı olmak için bolca sahip olmak gereken şey, zahir.