tamara de lempicka

• polonyalı kadın ressam, illüstrasyonvari,parlak renkli, geometrik resimleri vardır. bu gün yaşasın da çizgi romancı olsun isterdim.
• cogu nazli eray kitabları kapaklarindaki illustrasyonlarin sahibi kişi.
  yesil bugattisinde oturdugu portresinden tapilasi guzellikte bir kadin oldugu varsayiliyor. http://sunsite.dk/cgfa/lempicka/p-lempick1.htm
• (bkz: lolita lempicka)
• bu kadın genelde yeşil kullanır,hem de yeşili güzel kullanır. hatta yeşil bugattide oturduğu otoportresinin binlik puzzle ı bile vardır ki arabayı yaptıktan sonra insan herşeyi yeşil görüyor.
• f s fitzgerald'ın kadın olup resim yapanıdır. long live jazz age!
• 1898-1980 yılları arasında yasamis art deco doneminin onde gelen ressami. varlikli bir ailenin tek cocugu olarak polonya'da dogup, isvicre'de okumus. daha sonra rusya'ya yerlesip, 16 yasinda ilk goruste tutuldugu avukat sevgilisiyle evlenmis. ihtilal sirasinda esi bolsevikler tarafindan tutuklaninca, bugun bilmedigimiz bir sekilde esini kurtarmis ve apar topar paris'e irtica etmisler. academie de la grand chaumiere'de calismalarina baslamis. portreler uzerine yonelen ressam, paris'teki renkli hayati tablolarinda yansitmis, model seciminde pek sinir tanimamis. kizi kiettze'nin yazdigi 'passion by design' adli biyografiye gore resmettigi erkeklerden bazilarini cok daha yakindan incelediği bilinir. ikinci dunya savasibaslamadan amerika'ya goc ettigi, burada birkac basarisiz sergiden sonra artik sergi acmaktan vazgececekken, paris'teki les annees '25 adli sergiyle, bu sefer takipcilerini art deco'ya ciddi olarak isindirmis.
  
  resimlerinde kullanmaktan çekinmediği canlı, çiğ renklerle erotizmi, vucudlarin metalik yuzeyleriyle de hareket duygusunu aktarir. tablolarinda erotizmi ciplakligin otesinde de bulabilirken, bazi tablolari ise bunu acikca ortaya koyar. portrelerindeki ipeksi, ucusan giysiler sizi alir, bir illüzyon gibi baska bir diyara goturur. beyaz zambaklar ve otomobiller birakmadigi temalarindandir.
  
  (bkz: lolita lempicka)
• kadınların kadın ressamı.
  neokübizmin çok iyi bir yorumcusudur. resimlerinde renkler sade ve birbirine yakın tonlardadır, kadınları kimi zaman güçlü ve erkeksi, kimi zaman hüzünlü ve erotiktir, portreleriyle yaşadığı dönemi (artdeco, jazz, zenginlik, great gatsby) ve içinde bulunduğu çevreyi (kararsız savurgan zengin sınıf, mutsuz ve hüzünlü kadınlar, kibirliler, zırhlarında çatlaklar olanlar...) inanılmaz gözlem yeteneğiyle çok başarılı aktarmıştır.
• polonya asıllı, paris ve new york'u birbirine katmış biseksüel ressam. tek geçilecek kadınlardandır.
• can yayınları'ndan çıkan başına buyruk bir kadın'ın kapağında da yeşilli bir kadını bulunan ressam.
• la musicienne'ini çalınmış, cümlemize geçmiş olsun.