• kelimelerin yetersiz kaldığı, epik hatta ütopik albüm..
  • 1973 tarihli yes albümüdür.
  • mukemmel isimli yes albumu.
  • 1. the revealing science of god dance of the dawn – 20:25 (original album) (22:22 on 2003 remaster)

    2. the remembering high the memory – 20:38

    3. the ancient' giants under the sun – 18:35

    4. ritual nous sommes du soleil – 21:37
  • bütün müzik beğenimi şekillendirmiş albümdür.

    ilk dinlediğimde ortaokul öğrencisiydim. yes'i hiç tanımazken ve daha önce dinlememişken sırf albüm kapağına ve albümün ismine bayıldığım için plağını satın almıştım. ama eve gelip dinlemeye başladığım an, o güne dek benzerine rastlamadığım çok özel ve çok farklı bir grupla ve müziği ile tanıştığımı hissetmiştim. peşisıra genesis'ler, emerson, lake and palmer'lar, jethro tull'lar ve tabiiki pink floyd'lar dağarcığa eklenmiş, o güne dek dinlenen harcıalem liste grupları ve şarkıcıları bir anda değersiz hale gelmişti.

    aradan neredeyse 35 yıl geçmiş, ama bugün bu albümü dinlediğimde onu hala çok özel ve eşsiz buluyorum. yes'in özellikle 70'li yıllarda çıkmış tüm albümleri hala birer başyapıt, ama bu albüm belki de benim için bir ilk olduğu için apayrı bir yere ve öneme sahiptir. hala her türlü müziğin zirvesi olarak görürüm bu albümü. arkasından da yine bir yes albümü gelir zaten (bkz: relayer).
  • bir davulcunun bir gruba ve bir albüme neler katabileceğinin de kanıtıdır bu albüm aynı zamanda.
    (bkz: alan white)
  • rick wakeman bu albümle alakalı her şeyden nefret eder, o kadar ki albüm sonrası yapılacak turneyi bile sinir harbiyle falan tamamlamıştır. açık konuşmak gerekirse "hohohohoho bak iki plağı çiftli çiftli doldurduk, her biri yirmişer dakkadan dört şarkı bak, nebiçim albüm düşün offfffff" tutumu çok hakimdir albümde. üçüncü şarkı the ancient dışında ben de çok kayda değer bir şey görmediğimi söyleyebilirim sanırım.

    bu albümün ve turnenin sorunu her şeyin deli gibi abartılmasıdır, zibilyar saatlik sololar, zibilyar milyar dolarlık sahne dekorları, zibilyar konseptli ışık sistemleri vesaire. elbette günümüzde böyle bir şey gerçekleştirilse hem daha iyi imkanlarla gerçekleştirileceğinden hem de dinleyici/hayranların bakış açılarının dünyadaki gelişmelerle değişmesi(daha açık görüşlü olmaları yani) sebebiyle bu albümün gördüğü tepkiyi almaz. zaten bu albüm de hayranlar tarafından öyle "iğrençsiniz ibneler" tepkisi almamıştır, turne ticari açıdan gayet başarılı sonuçlanmıştır.

    grup üyelerinin bütün gıcık kapmalarına rağmen steve howe "yapma be hacı, iyi yanları vardı şimdi bunun" yaklaşımı gösterir tales from topographic oceans'a, akustik yorumları vardır buradaki şarkıların kendi diskografisinde. jon anderson'ın da ters bir lafını görmedim konuyla alakalı. wikipedia'da olayı şöyle özetleyen bir alıntı var:

    "albümün ilk yüzü kolay dinlenilebilir ve radyo dostu bir şarkıydı, ikinci yüzü ilk yüzden bile hafif jon'un* folk kökenlerine bağlı bir şarkıydı, üçüncü yüz ise elektronik bir mahşerdi, son şarkıda ise tüm bunları tutup klasik yes sounduna* dönmeye çalışmıştık" - steve howe
  • close to the edge'den daha çok sevdiğim yes albümü.
  • bugün akillara ziyan veren söyle bir basliga konu olmustur:

    http://odatv.com/…-rockin-zirvesine-2409161200.html

    yine ne yaptik ne ettik, bir kefere konusunu kendimize mal ettik vesselam.
hesabın var mı? giriş yap