24 entry daha
  • bunu diyen adamlar, kurtuluş savaşı'nı oldukça meşru görüyor. bir ülkenin halkının, emperyalist işgale direnmesinden daha doğal ne olabilir ki... ve tam da bu yüzden, kıbrıs'taki türk işgali emperyalizmin politikasının bir parçası olduğundan, ona da karşı çıkıyor.

    ingiltere'ye karşı bağımsızlık mücadelesi veren bir adada, bir yandan rum faşistlerinin bir yandan da türk faşistlerinin yapma istedikleri ilk şey, adadaki halklar arasındaki birlikteliği bozmaktı. süveyş kanalı'nın millileştirilmesinin ardından kıbrıs ingiltere için daha da öneme bindi ve adadaki ulusal kurtuluş mücadelesi gerçekten can sıkıcıydı. bu nedenle ingiltere daha ilk sömürgecilik döneminde öğrendiği, hindistan'da başarıyla uyguladığı "böl parçala yönet" siyasetini adada da devreye sokacaktı.

    adada türkler adına hareket ettiği söylenen (ki biri daha sonra da diyarbakır cezaevi'nde "benim rumlara neler yaptığımı bilseniz, kuzu gibi olurdunuz demiştir) faşistlerin bu yüzden ilk hedefi komünist partinin türk üyeleri olmuştu. rauf denktaş ve şürekası komünist partinin rum ve türk üyelerini bir araç içinde tarayıp katletti, sonra türk ve rumlar farklı sendikalara üye olmaya, adadaki birleşik mücadele parçalanmaya başladı.

    gerek rumlar ve gerekse türkler ortaklaştıkları anda bu faşistlerin hedefi oldular.

    türkiye aynı dönemde ingiltere tarafından ada sorununa yunanistan ile birlikte dahil oldu. bunun için hiçbir girişimleri olmamıştı üstelik. nato'nun iki sadık müttefikinin adada ingiliz sömürgeciliği için yapacağı çok şey vardı ve nitekim bunların son hamlesi de "ayşe tatile çıksın" paralosıyla "abd'den icazeti aldık" mesajının ardından adaya asker çıkarmak oldu. gerekçe saldırıya uğrayan türkleri korumaktı...

    peki türk faşistleri aynı dönemde neler yapıyordu? kaç masum rum katledildi, halklar iyice birbirine düşsün diye kaç provokasyon ingiltere'de eğitim almış parlak rauf denkatş'ın gözleri önünde cereyan etti? peki bu türkleri kim himaye ediyordu?

    türkiye adada yalnızca kendisine çizilen planın dışına çıkınca abd tarafından uyarıldı ve johnson'un mektubuyla ismet paşa'nın kulağı büküldü. bunun dışında istenilen olmuştu. iki tarafın milliyetçileri yüzyıllardır birarada yaşayan kıbrıs halkını bölmüş, adada ingiliz üstleri baki kalmıştı...

    bugün sorunu yalnızca türkiye'nin işgaline indirgeyen ab orjinli politikanın hedefi ise aslında açık, rum tarafının desteğini almak ve ingiliz-abd eksenli siyasete rakip olmak. bunun dışında adada gerçek bir kardeşlik için acilen ingiliz üstlerinin kapatılması, türkiye'nin tüm askeri varlığını çekmesi yetecektir.

    meraklanılmasın kimse komşusunu birden celallenip kesmedi. türkiye ve yunanistan himayesindeki faşistler olmasaydı kıbrıs halkı yüzyıllardır süren kardeşliğini korumaya devam edecekti. bugün başta ingiltere'nin sonra da türkiye'nin işgali kalksın, kardeşlik yine başlayacaktır.
70 entry daha
hesabın var mı? giriş yap