• john arch ve jim matheos'un twist of fate isimli ep'deki yardimlasmanin otesine gecip arch / matheos adi altinda su anki fates warning elemanlari destegiyle yeniden birlesmeleri ile ortaya cikardiklari enfes calisma.

    oncelikle soyleyeyim ses rengi olarak john arch'tan nefret eden biriyim, ama adamin vokalistligine laf eden cikarsa once karsisinda beni bulur. inanilmaz yetenekli ve yaratici, teknik olarak da çok üst düzey bir insan kendisi ama ses rengi isin icine girince ray alder'in kadife sesinin fates warning'e daha çok yakistigini dusunen biriyim. zaten fates'in son 1990 sonrasi daha melodik ve melankolik bir eksene kaydigi dusunulurse alder'in fates icin daha uygun bir secim oldugu asikar.

    ancak sr albumu sozkonusu oldugunda arch icin ben bile soyleyecek methiye bulamiyorum. inanilmaz bir performans. sadece vokal olarak degil, tüm enstrümanlarda inanilmaza yakin bir performans ve yaraticilik sozkonusu. babalar resmen "aha prog metal boyle yapilir çocuklar" diyerek ders vermis. benim anlayamadigim nokta ise bir albumun nasil hem bu kadar gecmisten esintiler tasiyabilip ayni zamanda bu kadar modern olabilecegi. 80'lerde amerika'da filizlenen prog metal'in o donemdeki saldirgan kompleksligi ve gunumuz prog metalindeki bazi orneklerde rastlanan kismen melankolik ama her zaman melodik yaklasimi inanilmaz iyi harmanlamislar üstatlar.

    sr'in cogunlugunu yeni fates warning albumu olarak bestelemis matheos ama sonrasinda grubun tarziyla uyumsuz olacagini dusunup boyle bir projeye kanalize olmus okudugum kadariyla. çok da iyi yapmis, denilebilecek tek sey bu. bu sayede hem arch gibi efsane bir vokalisti hiç haketmedigi sekilde unutulmaktan kurtarmis hem de biz 80'ler prog metalini ozleyenlere muhtesem bir ziyafet hazirlamis.

    eylül 2011 progressive muzik yagmurunun kanimca steven wilson - grace for drowning ile sampiyonu.

    not: büyüksün bobby jarzombek!!!
  • 2011 çıkışlı arch/matheos albümü. aşağıdaki parçaları barındırır (daha nicelerini çıkaracaklarını umut eden açılış)

    toplam 6 parça ile 54 dakikalık çalma süresi olan bir albüm. 10 dknin üzerinde 3 tane parça barındırıyor fakat zerre sıkıcı gelen, gereksiz uzatmışlar veyahut burası olmasaymış keşke dedirten bir nokta yok. katıksız progressive metal ziyafeti. ama öyle ordan buradan manyak ritmlerin soloların fırladığı virtüozluk gösterisi ruhsuz bir albüm değil.

    2011den aklımda kalacaksa bir leprous - bileteral, bir cynic - carbon-based anatomy bir de arch/matheos - sympathetic resonance kalacak. dinlemeyenler için üzülüyorum :(

    01. neurotically wired
    02. midnight serenade
    03. stained glass sky
    04. on the fence
    05. any given day (strangers like me)
    06. incense and myrrh

    * midnight serenade (video)
    http://www.youtube.com/watch?v=iwcl04cyews
  • titreşim özelliğine sahip bir cisimin bir dış titreşime, aralarında yeterli harmonik ilişki bulunduğunda, tepki göstermesi olayı. yani bu albümü kavrayabilmek için arch matheosun entellektüel seviyesine az da olsa yaklaşabilmek gerekmektedir.
  • bir süredir nonstop dinlediğim arch/matheos albümü. olağanüstü.
  • piyano üzerinde anlatımı (ilk videonun devamı da var):
    https://www.youtube.com/watch?v=1sgv6zljucu
    https://www.youtube.com/watch?v=hnkifgvigrq
hesabın var mı? giriş yap