superfood

• uk çıkışlı yetenekli mi yetenekli 4 lü. sanırım yakında çıkacak olan albümleri(don't say that) ile birlikte iyiden iyiye bir ivme kazanacaklar. zaten nme abileri de ellerinden tutmuş.
  
  https://soundcloud.com/superfood
  http://tinyurl.com/nruz5ap
• eğlenceli tipler. "don't say that" albümünü dinliyorum da çok şeker. siz de dinleyin.
• vitamin, mineral, protein, antioksidan vs. yogunlugu bakimindan oldukca zengin olduguna inanilan ve bu nedenle cok saglikli oldugu varsayilan, az yer kaplayip pahada cok eden yiyecekler icin kullanilan bir marketing terimidir. sporcular, health freakler ve california nufusunun hipster kumesindekiler tarafindan bolca tuketilirler.
  
  (bkz: goji berries)
  (bkz: chia seeds)
  (bkz: quinoa)
  (bkz: spirulina)
  (bkz: wheatgrass)
  (bkz: maca)
  (bkz: chlorella)
  (bkz: camucamu)
  (bkz: cocoa)
• (bkz: mor ekmek)
• beni güldüren olay.
  
  batı'da ve burada bok varmış gibi dünyanın parasını bayıyorlar bunlara "sıhhat sıhhat" ve "fizik fizik" diye, oysa ki güneydoğu asya gibi bölgelerde bu zımbırtılar olağan mutfağın bir kısmı. adamlar da pigme'den hallice ve 50 yaşında ölüyor. he yavrum superfood.
• çeşitli faydaları olduğu doğru ama "süper" ifadesi, faydalı gıdaları süper fiyatlara satmak için uydurulmuş bir terimden ibaret.
• 'superfood'dan ziyade 'super marketing' eseri olan yiyecekler. birçok ülkede iyi pazarlama işe yarar... çıkın eroinin güzel tanıtımını yapın birkaç ay "kilit" televizyon programları ve sitelerde "kilit" kişiler aracılığıyla, marketlerde "eroin var mı? çok faydalıymış" diye soranlar dahi olacaktır. tabii bu demek değil ki 'superfood'lar kötü ya da zararlı. fakat çoğunun daha uygun fiyatlara birçok alternatifi var. örneğin kale yerine karnabahar, goji berries yerine ahududu, quinoa yerine darı ya da mercimek, chia tohumları yerine susam veya keten tohumu, açai yerine yaban mersini, wheatgrass yerine ıspanak gibi..
• (bkz: alpiste)
  (bkz: ajonjoli)
  (bkz: sachainchi)
  (bkz: camucamu)
  (bkz: spirulina)
  (bkz: maca)
  (bkz: cacao)
  (bkz: noni)
  
  yukarıdaki saydığım bazı superfood'lar daha çok güney amerikanın and dağları bölgesinde yüzyıllardan beri yerli halk tarafından tüketilen meyve veya kök bitkilerdir.
  
  bu gıdaların her birinin içeriğinde farklı özellikler vardır. kimi kadın ve erkekte hormonal dengeyi sağlamakta(bkz: maca tozu), kimi içerdiği yüksek omega 3,6 ve 9 sayesinde beyin fonksiyonlarını geliştiren(bkz: sachainchi) ve daha pek çok supergıda derinlemesine incelendiğinde pek çok hastalığa ya da hastalıkların oluşumuna engel olacak özellikler barındırmaktadırlar.
  
  bu gıdaların ihtiyaca yönelik olarak doğru ve düzenli kullanıldığında kişiyi daha sağlıklı ve dengeli yaptığı pek çok bilimsel araştırmayla kanıtlanmıştır. ayrıca kişisel tecrübelerimle de sabittir.
  
  düzenli olarak kullanıp sonuçlarını görmeden kulaktan dolma ifadelerle bu gıdaları kötülemek yalnızca gerçeği ötelemekten ibaret cahilce bi tutum olarak kalır.
  
  bu gıdaların besin değerlerine yakın ikame olarak kullanılabilecek gıdalar tabii ki vardır. ancak hangi gıdayı başkasının yerine koyabilirsiniz? örnek olarak noni'yi ele alalım. içeriğindeki mineral, vitamin, aminoasit, karbonhidrat, albumin, xeronin ve diğer bileşenleriyle kaç gıdayı buna ikame edebilirsiniz! ya da lucuma meyvesi. burada saymakla bitmeyecek faydalara sahip her biri yüzyıllardan bu yana tüketilen bu super besinlerin bir çoğunu ülkemizde bulmak çok zor hatta mümkün değil. ayrıca bu ürünlerin piyasadaki oligapol tarafından oldukça yüksek fiyatlardan satılıyor olması insanların bu gıdalarla tanışmasını engelliyor.
• sarımsak
• --- spoiler ---
  
  migros'ta superfood tanımlaması ne anlama gelir?
  
  katkı, aroma vb. dahil hiçbir ilave bileşen içermeyen, doğal ve beslenme yönünden en az 3 özelliğe sahip (protein, lif, vitamin ve mineral kapsamında) ürünler superfood olarak işaretlenmiştir.
  
  bu süper besinlerin de gün içerisinde dengeli ve porsiyon kontrolü dahilinde tüketilmesi gerekir.
  
  sağlıklı yaşam için dengeli ve çeşitli beslenme önemlidir.
  --- spoiler ---