• amerika'nin fast-food saplantisini konu alan bu belgesel filmde yapimci morgan spurlock bir ay boyunca her ogunde mcdonald's yiyor ve tahmin edebileceginiz gibi kendini harap ediyor. nasil mi ediyormus? bir ay sonunda essek gibi kilo almis, yukseklerde bir kolestrol seviyesine ulasmis, karacigeri de bitmis.

    film 2004 sundance film festivali'nde gosterilmis. neyse lafi daha fazla uzatmadan sizi filmin websitesine yonlendiriyorum. http://www.supersizeme.com/
  • amerikada doğmuş ya da yaşamakta olan her bireyin istisnasız izlemesi gerektiğine inandığım belgesel film.
  • bugün (01.06 salı) vatan gazetesinin kapağında kendisine yer bulmuş, gösterildiği her ülkede olay yarattığı gibi bizde de gösterilecek ve olay yaratacak olan yapım. tabii abd veya bizim gibi guççük abd tarzı ülkelerde gösterilmesi ayrıca anlamlı..
  • ülkemizdeki gösterim hakkı birfilm tarafından alınan harika film.
  • neresi harika oldugu pek anlasilmayan film. 30 gun boyunca uc ogun ayni seyi yemenin sagliksiz oldugunu soyluyor. ben 30 gun sabah aksam doner yesem ayni sey olur. zaten kimse mcdonalds yemek saglikli diye bilmiyordu. limitli menusu olan yerde bile (birakin fast food chainleri) 30*3=90 ogun yemek akillara zarar bir olay. e, kime gore yeni bilgi bu?
  • 2000 yilinda iki kiz aşri şişmanliklarindan oturu mcdonals'i dava ediyor. ancak yargiç şişmanliklarinin nedeninin sadece mcdonalds oldugunu ispatlanmadıgı sürece davanın geçersiz oldugunu iddia ediyor. bunun içinde bazi şartlar belirliyor. filmin yonetmeni morgan spurlock bunu gostermek için 30 günlük bir diyet yapıyor.
  • 8-14 ekim arasi filmekimi 2004'te izlemek mumkun, sonra da gosterime girecek zaten
  • sundance film festivalinde film yayinlandiktan sonra mc donalds menulerine daha saglikli yemekler eklemis. daha sonra yaptiklari aciklamada bu degisimin filmle alakasi olmadigini soylemisler. ayrica filmde mc donalds dan aldigi 5-6 cesit hamburgeri ve patates kizartmalarini ayri ayri kavanoza koyuyor. aradan 10 hafta gibi bir sure gecmesine ragmen genetik olarak oynanmis patatesler, aslinda hicbir organikligi kalmadigi icin ilk gunku haliyle kaliyor, ne bir curume nede bir renk farki.. aslinda yedigimiz patates degil yani.
  • bir nevi "bowling for mc donald's".. aynen michael moore gibi sokaga inen morgan spurlock oylesine turnayi gozunden vuran* bir belgesel yapmi$ ki, gosteriminden bir kac hafta sonra mc donald's super size urunlerini kaldiriyor, tipki moore'un cabalarinin k-mart'in kur$un sati$larini durdurmasi gibi.. amerika'daki obezite konusu ile ilgili bugune kadar bir kac program seyrettim ve makale okudum ama bunlar cogu zaman oldukca yuzeysel ve daha cok i$in istatistiki boyutuna saplanip kaliyordu.. oysa super size me'de olayin sadece bu yonu degil, diger vahim boyutlarini da adim adim ve ya$anan somut olaylarla takip edebiliyorsunuz.. artik kamera onunde kusmalar mi dersiniz, sevgilisinin morgan'in bu deneye ba$ladiktan sonraki cinsel hayatlarindaki olumsuzluklar ile ilgili aciklamalari* mi dersiniz, tum bunlar ve daha bir cok ayrinti "duyarli" bir izleyiciyi fast food'dan igrendirmeyi ba$ariyor.. ana fikri itibariyle the corporation belgeseli ile ayni diyebiliriz, zira bu belgeselin sonunda da mc donald's 'in insan sagligi ile gidim alakadar olmadigi ve varsa yoksa yatirimcilari du$undugu noktasi vurgulaniyor..

    ayrica amerika'daki fast food restoranlarini gorenlerimiz bilir, bu dev uluslararasi restoranlarin turkiye'deki $ubeleri abd'dekilerinden kat ve kat daha temizdir, spurlock'in bir fransizla yaptigi ayakustu roportajda da bu konuya deginiyorlar.. belgeselin bana (bu konuya baki$ acima) en buyuk getirisi ku$kusuz ki daha onceden mc donald's restoranlarina gittigimde* icinde cocuklarin mutlu bir $ekilde oynadiklari, eglendikleri o rengarenk mini parklara artik son derece du$manca bakiyor olmamdir.. daha 4-5 ya$indaki cocuklarimizi bu olum canavarinin agina lutfen du$urmeyelim..
hesabın var mı? giriş yap