statükocu

• gelenekler dogrultusunda hareket eden, marjinal olmayan kisi
  (bkz: muhafazakar)
• status quo dinleyicisi.
• hali hazirda varolan durumun degistirilmesine karsi kisi. türkiyede devlet kadrolarindaki karar mekanizmasindaki insanlarin sahip olmasi gereken özellik. ha tabi en güzel örnek olarak (bkz: rauf denktas)
• askeri ve bürokratik kadrolar bu akımın türkiyedeki öncüleridir ve statükonun da sahipleridir. partiler düzeyinde ise çoğu bir düzeye kadar statükocu olsalarda şu sıralar chp ve işçi partisi statükoculuğun allahlığını yapmaktadırlar ki ne acıdır.
• deniz baykal'ın chp'yi bir türlü ülkeyi kucaklayan bir parti olarak insanlara sunamaması, hatta bu duruma kemal derviş'in bile tepki göstermesi sebebiyle kendisine yakıştırılan sıfat.
• var olan duzen ve karsilikli dengeleri savunan kisi veya yaklasim.
• şu an içinde bulunulan durum ve şartları aynen korumak isteyen...
  
  gelenekçiden farklıdır. çünkü gelenekçi, kuşaktan kuşağa geçmişten gelen birtakım bilgi, alışkanlık, töre ve davranışlara bağlı kalmayı savunan kişidir. gelenekler içinde pek çok doğru ve yararlı şeyler olabilir.
  
  muhafazakârdan da farklıdır. çünkü muhafazakâr, gelenekleri dini ve millî değerlerle birleştirerek onları manevi bir anlamı olduğu için korumak istrer.
  
  statükocu, kuramsal olarak içinde bulunulan düzeni sorgulamaktan, yanlışını bulmaktan âdeta korkan, dolayısıyla doğruyu arama zahmetine de katlanmayan demektir.
• (bkz: revizyonist)
• "revizyonist" kelimesine benzer şekilde, kendini adam sanan bazıları tarafından farklı ideolojileri ve bunlara ait bireyleri tanımlamak için "puşt, ibne" minvalinde kullanılan bir sözcüktür. bunu söyleyen kişiler aslında konformist demek istemektedir, fakat kelime hazneleri konformizmi alamamaktadır.
  (bkz: status quo)
  (bkz: quo vadis)?
• kurumsallıkla sık sık karıştırılan; devamlı ismini kurumsal olarak size yutturmaya çalışan ilerlemenin, gelişmenin karşısındaki kötü yaratık. şirketler bu kötü yaratığı, "aman ne kurumsalız" diye bağırlarına basarlar.^**