• maaşlarına dünkü yapılan zam(!) ile örtülü uygulanan eylem.

    ssk ve bağkur'lu emeklileri özellikle belirttim ki, kendilerinin vekilliğini yaparak(!) 97 bin tl emekli maaşı alanlardan ayıralım. çünkü ssk ve bağkur emeklilerine, bu maaşın 10'da 1'ine layık görmüş haşmetlimiz.

    böyle bir ortamda şu maaş, ssk ve bağkur emeklilerini ölüme terketmek demektir. istanbul hariç kiralar olmuş en düşük 5 bin lira, aylık elektrik, su, internet, telefon faturaları en düşük 2000 lira. doğal gaz yok, ısınma için elektrikli soba kullanıyoruz onu da çok gelir diye sadece havayı kırsın(soğuk gitsin) diye açıyoruz. daha hiçbir şey almadık bakın. kafadan 7000 lira gitti. geriye kalan 3000 lira ile aylık mutfağa mı harcayalım, pazara mı gidelim, üstümüze don, kıyafet mi alalım ne yapalım ya?!

    aile destek programına yazıldık. utana çekine dedik ki kirayı ödemekte güçlük çekiyoruz. alım gücümüz de yok. gelir tespitine göre her ay 850 lira + 150 lira elektrik desteği geliyor. en yüksek verilen tutar da 1250 tl, onu almak için kişi başına 450 tl'den daha az düşmesi gerekiyormuş.

    bakın allah kimseye göstermesin. o yardıma çok ihtiyacımız var ama tutar şuanki haliyle eski alım gücüne ait. iyileştirme yapmamışlar. bir iyilik yapılacaksa tam yapılamaz mı? okul bitti askere gideceğim, gidemiyorum. askerlik geldi diye maaşlı sigortalı işe de giremiyorsun. kimse 2 ay sonra çıkacak birini istemiyor. piyasa zaten durgun. yine koşturuyorum gündelik işlere ama onlar da ekstra. haftada 5 gün olursa öp başına koy.

    zaten yetinemiyorduk, bu zam(!) ile resmen ölüme terkedilmiş olduk. 10 bin lira maaş nedir ya nedir! utanmadan "alın ne yaparsanız yapın" der gibi lütfedilmiş. yıllarını vermiş çalışmış insanlar, mükafatı bu mu?

    biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? ne yapacağız şimdi biz?

    cinnet geçirmeme ramak kaldı. haberi hala sindiremiyorum. sinirliyim, öfkeliyim, hayatım kayıyor resmen hiçbir şey yapamıyorum. abi biz bunlara ne yaptık da bu kadar düşmanlaştılar? yediğimiz lokmayı sayacak hale geldik, şeytan bile vicdan yapar bir yerde. bunlar boş mideyi tekmelemeye devam ediyor.

    edit: maaşı alan kişi babam. bu yapılan haksızlığa tepki göstermek+iç dökmek için yazmak istedim.
  • çoğunluğu 1950-1965 arasında doğanlardan intikam almanın bir yoludur. 10 bin lira maaş vermek: bugün yetki/makam sahibi olmanın avantajını kullanarak, eski güzel türkiyemizin insanlarıyla çok adice çok orospuca bir hesaplaşmadır.

    bu insanlar şu an 58 ila 75 yaş aralığındalar. en yaşlısı, ilk oyunu 1973 seçimlerinde kullandı. bülent ecevit yani chp %33 oy aldı.

    bu büyüklerimizin çoğunun oy kullandığı 1977 seçimlerinde chp %41,3 oy aldı.

    çalışma bakanı olduğu yıllardan itibaren sosyal güvenlik sisteminin oluşturulmasına fevkalade katkıları olan ecevit'i seçmiş bu insanlara oh olsun dedirtmek, kirli bir akp propagandasıdır. gerçekle alakası olmayan bir yalandır. ama montaj ama şu ama bu kahpeliğinde servis edilen üç beş videoyla akpli iftirası atılan bu büyüklerimizin, gençken seçtikleri ecevit'in sigorta sistemini kurmuş olması iftiranın en can acıtan kısmı.

    kıbrıs kurtulsun da varsın kuyruğa girelim, o da dert mi ulan demiş büyüklerimizden intikam alıyorlar. kıbrıs'ı parsel parsel peşkeş çekiyor ve onun için fedakarlık edenleri cezalandırıyor bu ingiliz uşağı gavurlar. keşke yunan diye diye...
  • gündemimiz uzaya giden ilk türk
    lütfen
  • açlık sınırının yarı maaşı ile kaynanamı şükrederken görünce ne yapacağamı bilemez oldum ersoy
  • hepsini akp'li sanan sözlükçülerin umrunda olmayacak şey.
  • emekliler bize "biz de gezerdik sizin gibi siz de geleceksiniz bizim gibi" demek istiyor. *

    halbuki ne yaşlıların ne gençlerin bildiği şey, şu anki gençlerin emekli bile olamayacak olmaları. *
  • 60-65 yas ustu icin belki evet, ama su an etliler icin fazladan 10 bin hafadan gelen bir para, dusun hicbir vasfin yok asgari ucretlisin, 17 bin asgari ucret arti 10 bin de havadan devletten aliyorsun.
  • ben ülkemde bilerek ve kasten fakirleştirilen yaşlı insanlar görmek istemiyorum.

    sebep olmadığım bir şeyin vicdan azabını sırtlanan kesimde olmaktan nefret ediyorum. maalesef fakirlere, yaşlılara, sakatlara ve çocuklara acıyan merhamet hissi olan dezavantajlı kesimdenim.

    fakirlik kötüdür. fakirlik mutsuz eder. mutsuzluk hastalıklara davetiye çıkarır.

    metrolarda 70lik ihtiyarlar selpak çokonat satıyor. yoktu böyle bir şey.

    markette kartı yetmeyen yaşlı görmek de istemiyorum.

    tüm bunların da depopülasyon için kasıtlı bir politikanın eseri olduğuna inanıyorum.

    daima söylüyorum (bkz: yüzde 97) apolitiğim ama yaşlılara engellilere çocuklara kimsesiz kadınlara eziyet edenler benim gözümde globalist iblis çetesinin uşaklarıdır.

    yazdım ne oldu denilebilir. yazdım ve içimi döktüm.

    düzeltilmeli bu iş.
  • ne sandınız? japonlar gibi yurt dışına gidip keyifle fotoğraf çekileceğinizi mi?

    emekliler bu hayatı kendisi seçti. yapacak bir şey yok.
    (akp'ye 1 kez olsun bile oy vermeyenlere lafım yok.)
hesabın var mı? giriş yap