spelling bee

• sozcuklerin imlasini soyleme (heceleme) yarismasi. neden bee dendigini cozemedim. ayrica (bkz: spellbound)
• alakali bir south park bolumu olarak (bkz: hooked on monkey fonics)
• ingilizce lisaninin, yazili ve sozlu kisimlari arasinda birebir orten bir fonksiyon bulunamamasindan oturu olusan gereksiz gerilim sonucu ortaya cikmis bir yarismadir.
  ingilizce oyle abuk bir dildir ki (evet bence ingilizce dunya uzerindeki en abuk dillerden birisidir)
  anadili ingilizce olan birisi, ilk defa duydugu bir kelimeyi oturup yazamayacaktir. sonra da cikip cinlilerin diliyle alay edecektir "eki eki o kadar harfi nasil ogreniyorsun?" diye, o zaman bu cinli de diyecektir ki
  "ulan dana, sen de butun kelimeleri ayri ayri yazmayi ogreniyorsun. kucukten yarismalara giriyorsun. farkli yazilan iki kelimeyi ayni sekilde okuyorsun, ayni yazdigin kelimeleri farkli okuyorsun"
• (bkz: bee season)
• abd'de üniversite düzeyine geldiği halde spelling hatalarından okunmayan kompozisyonlar yazan öğrencilerin varlığından dolayı neden bu yarışların ortaokul duzeyinde bu kadar önemle yapıldığı daha netlik kazanır.
  
  akeelah and the bee (2006) adlı film bu olayı çok güzel işler.
• "bee" kelimesi on sekizinci yüzyıldan beri amerika'da "toplanma - bir araya gelme" (iş için ya da yarışma için, fark etmez) anlamında kullanılagelmiştir. yarışmaya spelling bee denmesinin sebebi de budur.
• turkce'de hicbir anlam ifade etmemesi suphesiz bir yaraticinin varligina delildir.
  
  ayrica amerikalilar yazarken dogru spell eden yabancilara hayranlikla bakarlar. cumle icinde kullanalim: "wow you're great"
• ortaokulda okurken 3 sene üst üste birinci olduğum yarışmadır kendileri.
  
  not : keşke bunu sözlükçülerin en eften püften başarıları başlığına yazsaydım..
• buna bira içip gitmek, ve hangi çocuğun kazanacağına dair iddiaya girmek elzemdir.
• türkiyede ki bir versiyonunda 'know ve now' arasında karar vermeye çalışan çocuğun küçücük poposundan terler akıtan yarışma.ne istiyorlar çocukların poposundan?