*

  • son zamanlarda çeşidi artmıştır. hemen aklımıza gelenleri sıralayalım.

    gerizekali baslik aciyorum ilgimi cekiyorum ekolu: bu malum başlıkta da çok değinilmiş bir konu. artık sıkmayalım insanları. ama bu kişileri sağda solda görüyorum "sözlüğü hoplatmak hoşuma gidiyor çünkü ben zekiyim" kabilinden girizgahla yaptıklarını övüp övüp duruyorlar. e abi bunda ne mizah var ne bi yaratıclık bağlamışın otomatiğe aynı türden bir sürü başlık. bunu ben şu uykulu halimle dahi daha başarılı yaparım. mesela "klasik müzik dinleyelerdeki denyoluk" dersin olmadı "hande yener şarkısında soyunan türbanlı" dersin al sana olay. ama burda ne zeka var arkadaş bana bi söyleyin la?! bir de "herkesin diyemeyeceği şeyleri diyorum" övünmesi var ya of of... e diyosun da içini doldurabiliyor musun arkadaş?! hea! bu arkadaşların öz saygılarını merak ediyorum gerçekten. bigün uzun uzun sohbet etmek isterim.

    ironik siyasi entry girme ekolü: bunun ironik olduğuna emin değilim. belki de genel eğilimin "abi bu kadar da olmaz" demesinden ironi çıkarımı yapmışızdır hep beraber. bu gruptakiler "türban kadınları edebli yapar" türünden entry girerler. sözlükte sevilmezler. öyle yazıyor yani.

    kadınlar hakkında garip entry girme ekolü: bunun ismini tam veremedim ama genelde "benim içime çılgınca girmeni istiyorum diyen kız" şeklinde örnekleri mevcut. kadınların başlığı açan kişi için delirdiğini, kişiyi görür görmez kendi memişlerini sıktığını söylerler. yanında "en dayanılmaz erkek benim", "istanbulda ferrarisini parkedemeyen x(yazar adı)" tadında inciler de bonusudur.

    feminist yazar ekolü: bu gruptakiler uzun uzun -kanımca- bayıcı entryler girerler. entryde "kadın" dediysen vay haline. devrik uzun cümleler, gereksiz betimlemeler oy dertli başım. sıkılıyorum bu gruptan ama bu benim şahsi fikrim. gene uzun entryler yazmayın beni hedef alan.

    gazete yazılarından başlık yapma ekolü: aynen gazetedeki başlıktan başlkığı açıp içine "bu file nasıl doluyor" tarzlı levent kırca argumanlı entry girme şeklinde. allahtan azaldı.

    ekolü eleştirme ekolü: buna şimdi ben de dahil oldum hatta yapıyorum da arada kabul ama bazıları var ekolü eleştirecem diye aynılığa ve kötü espriye düşüyorlar. mesela alkalı alakasız her başlığa "lost izlerken burhan abiyle güldüğüm limonata içtiğim maç" gibi bir şeylerle takdir topluyorlar. anlamsız.

    tespitçiler: en çok dahil olduğum grup sürekli sosyal tespitle geziyorlar. bazen sıkıyorlar. kötüsü berbat oluyor. huv beybi...

    nuh nebiden kalan maçları sözlüğe yazma ekolü: bu da yeni çıktı önceleri iyiydi de artık bir sürü adam "24 nisan 1982 fenerbahçe karagücü maçı" şeklinde yapmaya başlayınca sıktı biraz. "o gün kadri ile mevlüt üçer gol birden atmıştı. hatta sağdan orta yapıldığında kaleci şükrü yerde bir saat kalmıştı" şeklinde detaycı entryler.

    sözlüğü bıraktım ekolü: genelde mükkemmeliyetçi arkadaşlar zamanla bu hale geliyorlar. sanki yazsalar ağız burun kendilerine girişecekmişiz gibi hisseden iyi yazarlar bu grupta. tribe girmeyenini severim. tripte gezenlere şüpheyle yaklaşırım.

    yerli dizilerin arak olduğunu iddia edenler: bunlar "aha kafasını sağa çevirdi bu sikimsonik adlı abc yapımının üçüncü sezonunda beşinci bölümünde geçmişti. ibne senarist" şeklinde öksürüğü bile evveliyatından izledikleri diziden arak zannederler. hiçbir boku beğenmeyenler ile aynı gruptalar.

    işte böyle dostlarım.
  • bir de ''şunu anlayamayacak kadar gerizekalısınız siz'' ekolü var. tartışma çıksın diye tetikte bekleyen bu ekol için en önemli esas birilerini illa ki gerizekalı ilan etmektir. bir önerme, bir düşünce atılır ortaya, ya da bir klişe süregelmektedir. hemmen siz gerizekalısınız ekolünden bir yazar çıkar şu şudur bu budur bu kadar basit bişiyi anlayamayacak kadar gerizekalıysanız hayret bişiy. şaşalıyorum mütemadiyen diyerek bir şeyler yazar. hayır karşısındakinin geri zekalı olmasını kabullenemiyor bir de şaşırıyor. bir yandan da ''ben superim'' alt metni yayıyor gaz bombası gibi. ama illa ki şaşkınlık. karşısındakin dinlememe, sadece ve sadece vurup kırma bozma ve hakaret etme jimnastiği. başka bi halt yok.

    herkesi ve herşeyi sınıflandırma ekolü var mesela. maslow'un kankası çoğu. bir grafik, bir piramit, bir hiyerarşi olsun bunlara. sen şusun, bu budur, şu da şundan aparmış, bu da bundan koparmış, bu aslında bunu yapmıştı geçmişte vay tükürdüğünü yalayan diye uzar gider yazdıkları. insanları sınıflara ayırırlar aynen benim şu anda yaptığım gibi onlara öykündüm biraz üzgünüm. genellikle ünlü insanlara politikacılara okudukları bir haberden yola çıkarak entry girerler. tespit insanlarından farkı bir kaynaktan okudukları şeye anında inanıp o şey kesin gerçekmişcesine yargılara varırlar. kendi yargıları bile yoktur.
    felsefi edebi yazı yazıyorum çok nezihim ekolü var bi de. bu ekolün ilk temsilcilerinden birisi lacrima idi. ancak söylemeliyim ki bunu hakkını vererek yapıyordu. bir kitabı okumuş gibi hissediyordunuz yazdıklarını okurken. ancak daha sonradan ''ben de rafineyim ben de nişantaşı çocuğuyum'' diye burhan altıntop misali yazarlar çıktı her okuduğunu alıntılaya alıntılaya sözlüğe geçirdi. ödevini tezini sözlüğe yazan var. bir nevi entelektüel görünme çabası ancak daha kötüsü yazdıklarını sadece ''ben anlıyorum gerisi anlamasa da olur'' şekline yazmaları. yani bu yazıları birilerine fayda olsun diye yazıyor değiller. akademik ortamların tırt tiplerinden müteşekkil olan bu ekolün temsilcilerinin en sevdiği şey niklerinin altına birilerinin ''şahane yazıyor'' yazması. sırf o tek entry için bile bin sayfalık kitabı aynen sözlüğe yazabilirler.
  • benim de şu şekilde sıraladığım ekoller. hepsini doldurmadım ama yakında herpsi karşılığını bulacak.

    samatya ekolü: anlatılmaz okunur.
    erken dönem otisabicilik: otisabi, cyrano, kris
    hey dostum senin amına korum ekolü: bunların iki lafından biri küfürdür, nick verip rencide etmek istemiyorum.
    anıcılık - umut sarıkayacılık: gofret beyin iyi bir örnek, ha keze depeyi de.
    simon kuper ekolü: arvo, ich, scugnizzi
    feyerabend ekolü: loststone, lagrima ve beni bu başlık altında inceleyebilirsiniz.
    bruker ekolü: meczupca, morphling vesaire vesaire
    author ekolü: genelde hatunlara yönelik seksist ayarlar içeren entry'ler.(ona göre ayar osana göre eylence) author, kaba şimşek
    sol klasizm: saryade, el fikir
    akademik ayar: immanuel tolstoyevski, babaerenler
    avasas ekolü: haber başlıklarını sözlüğe taşıyıp onun üzerinden tartışma başlatmayı amaçlar. avasas, elsanin mecnunu iyi birer örnektir.-ulan adamın adını ekole veriyosun tabi iyi örnek olucak.-
    mortifera ekolü: mortifera, elcezire exlusive
    entel dantel sürrealizm: yorum yok
    ssg ekolü: ilk başta vardı bu listede sonra kaldırdım şimdi yoğun istek üzerine yine ekledim. ama ssg gibi yazan pek yazar yok. o da öyle tek başına pollock gibi takılsın.
    sunay akın ekolü: itaatsiz, wunsch vertrauen
    cin ruhiye-atlantis-ranini ekolü: bol enter'lı hafif etnryler. bu ekolün en önemli temsilcileri cin ruhiye atlantis ve ranini'dir.
    aqp ekolü: bi dolu var hangisini sayayım.
    diyalogda thug love eşiği: thug love
    sanat kelebenkleri: genelde sinema, müzik, plastik sanatlar üzerine yazan, sözlükle fazla yüz göz olmayan, saman altından su yürüten yazarlardır. 2003'te sri lanka'da en iyi çıkış yapan indie albümünü yazan bir adam tanıyorsanız bilin ki çok hatun götürüyordur. nick verip hedef göstermek istiyorum, forgotten hopes.
    tekken tematiği yapan delikanlı kız: seyrek de olsa var bunlardn. en başta cheja'yı sayabiliriz. sonra venüs var tekken olmasa da çizgi roman gibi erkeklere yönelik bir alanda oldukça birikimli bir arkadaşımız.*

    ek: loser ekolü: böyle sürekli ilişkiler üzerine yazan ıssız sözlük yazarları. bunu da bree söyledi kendisiymiş.
  • leydi vardı be, aslanlar gibi, kaplanlar gibi leydi. 60 entrysi ile, 70 entrysi ile ekoldü.

    onun o zamanlar yazdığı ve hatalı sayılan entryler şimdi sözlüğün epey bir kısmını oluşturmakta...

    (bkz: lady mode)
  • bir tür ampirik sınıflandırma.eskimiş sanıyordum ama belli ki çok yanılmışım.
  • sözlükteki sevgi pıtırcıklarını eklemeden duramayacağım uyduruk tasnif.
    "benim bir ufaklık var şöyle yapıyor", "falanca ve filanca ikizler şöyle diyor çok tatlı" gibilerinden çoğu kişinin özel hayat sayıp da yazmayacağı ama sözlükte gayet de sevilen haminiş haminiş entry'ler girdikleri gibi bazen de bir dirhem bal için bir çeki keçiboynuzu yemek misali uzun uzun tavuk suyuna çorba türünden hikayeler, öyküler, yaşanmışlıklar anlatıp sonunda "yaa bu böyle aslında!" mesajı verirler. bu entryleri de sevilir aslında. 700'den aşağı karmaları yoktur. bunlara kıl kaptığıma göre ruh hastası olan benim galiba. öyle işte...
  • benim ekolüm de dahil bu gruba.
    hiçbir şeye ve hiç kimseye karışmadan sadece okumak (öncelikle okumak ama!) ve yazmaktan ibaret.
    ancak ne ben anlatabilirim bunu, ne de sen anlayabilirsin. o derece benim yani.
    git bak bakalım ben orada mıyım?
  • tutmadığı takıma çılgınca destek verme ekolü: inanılmaz samimiyetsiz. bunu yapan kişi sempatik görünmek için o kadar coşar ki sanırsın övdüğü takımın en fanatiği o. misal "ben fenerliyim ama inşallah galatasarayımız * rakibini eze eze yenecek" ya da "bir galatasasaraylı olarak beşiktaşı gönülden desteklediğim maç. haydi karakartal şunları bir dağıt"... aman abi bu kadar coşmayasın yarın öbürgün sinirini belli edemezsin diyorum. e iyi hoş türk takımı destek ver ama bu kadar kraldan çok kralcı olma hafızcık.
  • badilik bölge müdürlüğü ve sol frame idaresi ekolü: başlığı açan yazar, başlığın daha çok ilgi çekmesini, sol framede kadrolu başlık olmasını, daha çok okunmayı ve oylanmayı istediğinde, badilerinden, kankalarından, aynı başlığa entry girmelerini rica ettiğinde beliren ekol. genelde bakınızlardan oluşur. nesildaşlık frekansı ve tasdik içeriği yüksektir. birbirlerini tamamlarlar. hayvan herifler mi ? hayır , asla olmadılar. yapma canım yapma arkadaşım mı ? kesinlikle...
hesabın var mı? giriş yap