• 1981'in unutulmaz the cars eseri. bir de dazz band'in 1980'den funk hit'i.
  • gta 3te flashback fmde dönen elizabeth daily şarkısıdır.
  • disney channel'da yayınlanan çocuk dizisi.

    konusu chicago'da yaşayan ve yaşları 13-14 olan iki kızın başına gelenleri anlatıyor. bu kızlar chicago'da yerel bir tv şovunda dansçı olarak çalışıyorlar. tv şovunun adı da, shake it up, chicago. mevzu, hem program setinde, hem okulda, hem de evde geçiyor. bir de filminin çekileceği söylentiler arasında.

    dizi haydi çalkala adıyla türkiye'de de yayınlanıyor.
  • elizabeth daily tarafından seslendirilen scarface film müziklerinden biri...

    shake it up

    edit: ölü link canlandırıldı...

    o zamandan bu zamana kim ölmedi aq
  • (bkz: kenan doğulu)
  • bugün disney channel'da tesadüfen izledim. "shake ıt up" ya da muhteşem türkçe çevirisiyle: "haydi çalkala"... anladığım kadarıyla ortaokula giden iki kız arkadaş var dizide, kızların giyimleri, gece yarısından sonra sahneye çıkacak parti kızları gibi. makyajları için söylenebilecek en hafif şey, asya ülkelerinde küçük yaşta fuhuşa zorlanan çocukların, o çocuksu yüzlerindeki, oraya ait olmayan boyalar topluluğu..
    dizinin başrolündeki kız, kitap okuyan arkadaşına: "işte bu yüzden kitap okumuyorum, senin gibi gerçeklikten uzaklaşmamak için", diyor.
    yine başka bir yerde, kitap okuyan arkadaşı "herşey aynı kitaptaki gibi, çok romantik" diyor. kız da, "hayır, asıl sen aynı kitap gibisin, sıkıcıııı", diyor.
    kütüphane görevlisi var, evde kalmış, hafif manyak, saçlarıın heryerine kalemler sıkıştırılmış, kötü giyinmiş ve komik bir makyaj yapmış..
    kitap okuyan arkadaş da pride and prejudice'ı okuyor. sürekli saçma romantik hayaller peşinde. bu kitabı saçma romantik hayallerle okuyan kişi, kitaptan bi bok anlamamış demektir zaten -_-
    disney channel ne düşünerek böyle bi program hazırlamış bilmiyorum ama izlediklerim benim hoşuma gitmedi...
  • inanılmaz stresli günlerimde izleyerek stres attığım dizi.
    bölümleri eleştirenler olmuş, haklı oldukları bazı konular var, doğrudur lakin olaya şu açıdan bakılmalı.

    eleştirdiğiniz şeyler amerika'da inanılmaz karikatüze edilmiş olarak algılanmıyor. bir kızların kısa giyinmeleri vsleri eleştirilmiş, o kızlar tayt giymeden doğru dürüst etek de giymiyorlar. tarzlarını falan beğendiğimden değil, şahsen bence çok çirkin giydiriyorlar ama dizide gunter ve tinka karakteri kadar abzürd tiplemeler varken sadece başrol oyuncuların giyimlerine takılmak oldukça yersiz geldi bana. dansçlıların da çok normal giyindiklerini görmedim ben hiçbir zaman, buna yonca evcimik'ten örnek verebiliriz kedi ülkemizde.

    ayrıca çocuklara uygun değil vs denişmiş. bu türkiye şartlarında olabilir kabul edebilirim fakat bu dizi türkiye için değil amerika için çekiliyor eğer burada eleştrilecek bir nokta varsa disney türkiye'nin bu diziyi ülkemiz için seçmesidir. ayrıca dizide cece her zaman yanlışı, rocky ise her zaman doğru olanı savunur, dizinin aritmetiği budur. nitekim bölüm sonunda rocky haklı çıkar çoğu zaman. sadece bir bölüm ya da bir kısmını izleyip eleştirmenin de doğru olduğunu düşünmüyorum.

    bizler çılgın bediş izleyerek ergenliğini yaşamış jenerasyonuz. ben bediş'in öğretmen sandalyesine japon yapıştırıcısı sürüp hocanın eteğini yırttırdığını hatırlıyorum, keza aynı dizideki mükü, erkeklerle sürekli flört eden bir karakterdi ya da yine bediş, hayatını oktay'a adıyan bir karakterdi. hadi bizi geçtim annelerimiz babalarımız bediş'in günlük karikatürleri ile yetişmiş bir jenerasyon. bu çok mu iyi bir örnekti?

    tekrar diyorum, bu dizinin çok deli bir hayranı değilim ama 26 yaşımda olmama rağmen izlerken kafa dağıttığım bir dizidir ve dizinin her zaman anateması ne olursan ol, kendin ol ve inandığın şeyi savun diğer herkesten farklı görünsen, farklı olsan bile.

    son bir ekleme: rocky'nin kurallara karşı gelme sebebi "kendini ifade edeceğin noktalarda özgürlüğün kısıtlandığında susma"dır. bizim son dönemde ülkemizde savunduğumuz şeylerden farkı ne? anarşizmi savunmuyorum fakat toplumsal baskı sebebiyle kendini ifade etmemek, sessiz kalmak da doğru bir yol tarifi değildir.

    tekrar diyorum, savunduğumdan değil ama doğru değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    bir de disney channel dizileri genelde amerikanın kendini eleştirmesi, kendisine laf sokmasıdır. orada verilen bütün mesajlarda kendilerine laf soktuklarına emin olabilirsiniz.
  • fena bir g-eazy, e-40, madeintyo ve 24hrs ortaklığı. e-40 üstad özellikle iyi bir verse girmiş.

    klibi
  • disney plus üyeliği aldıktan sonra karşıma çıkmasıyla tekrar izlemeye başladım. gençliğimde severek izlemiştim bana eski günleri hatırlattı durduk yere. şimdiki yetişkin bakış açısıyla izlemek bir tuhaf oluyor. kesinlikle eski duyguları yaşatmıyor. 1. sezonu yeni bitirdim. şimdilerde bu diziden hastalıklı bir zevk alıyorum. komik desem komik değil güzel desem güzel değil. neden izlediğimi ben de bilmiyorum. bir şekilde beni kendine bağladı tekrar.

    edit: 3 sezonu da bitirdim. şimdi anldım neden izlediğimi; gençliğimi yad etmek içinmiş. eskiye yas tutmak içinmiş. diziyle birlikte tüm geçmişime elveda dedim. iyi kötü yaşadık bitti, artık çocuk değilim, yetişkinim bunu kabul ettim.
hesabın var mı? giriş yap