seyyah
-
seyahat eden ki$i.
-
replikas'in bir tane sarkisi. sarkinin introsunu nevizade'de icerken kaydetmisler (kaynak: roll roportaji). darbukalarin arasindan bir amcanin "acayip korkak birisiyim" dedigi duyuluyor. sarki harika, klip eglenceli. dolmalik biberden sut icme sahnesinde artik ogureyim mi guleyim mi bilemedim, guldum.
-
replikas ın nefis şarkısı..
anladığım kadarıyla klipte tüketim mesajı veriliyor kimisine göre mide bulandırıcı olan benim başarılı bulduğum klip sahibi şarkı -
seyyah oldum ben bu alemde
senin aşkından derbeder oldum
diyar diyar gezdim senin uğruna
şişeler devirdim aşkın yoluna
islandım durdum aşk yağmurunda
seni düşünüp durdum yalnız başıma
hiç sensiz olmuyor
sensiz yaşanmıyor
seni bana getirmiyor
bu aşk yağmuru
derbeder oldum -
tagore un " bahcivan" adli eserindeki ana karakterlerden birisi.
gitmelimisin seyyah?...
gece durgundur, karanlikda ormana cokuyor.
balkonumuzdaki lambalar parlak, cicekler taptaze,
ve gencecik gozler hala uyanik.
ayrilma zamani geldimi ?...
gitmelimisin seyyah?...
ayaklarini yalvaran kollarimizla sarmaladik, baglayamadik.
kapilar aciktir. atin egerlenmish bekliyor.
yolunu kapamaya calishmish olsak bile,
bunu turkulaerimizle yaptik.
seni alikoymak elimizden gelmez seyyah
bizim ,gozyashlarimiz var yanliz.
tagore, 1955 bahcivan -
(bkz: yolcu), yolcu olmayı hayat edinen kişi...ve bir "günseli inal" şiiri...
"...
'hiçbir yere gidiyorum, hiçbir yerden geliyorum süsen
batağına saplanıyor gözüm, çamurlu ok bölüyor seyrediyorum.'
saçlarının fırtınasında bilinen düş çemberinde
kızıl çatıların sahibesiydi, deniz diliyle
unutulmuş bir deniz bitkisini dikiyordu ön bahçeye
ısırganotu pelesenk yırttı geçti ateş koluyla
gece gömüldü. . . bütün sahiplerin sultanı bir bebeğin
gizil dilini kullandı hep, iki su ayracında
aramızdaki nehir sesimizi gömdü hep
kil taşlarla, öte tabut kendini reddediyordu
ve mezar çekiyordu. . .
gece kuşu göğsümdeki gece kuşu
göğüs kafesimde mavi göl düşüyle
köle isteminde, dudak bin kez yaraya dokundu
kubbenin ve tanımsızdan, uyuklayan ibliskız'dan
özgürlük sarkacına, bir o yana bir bu yana
ırmakla ve denizle ve zamanla ve suyla ateşle
yaseminle tunçla ve . . .
. . . yine dizlerim toprak düzeyde
düştüm
hayatın önüne. . .
bir kartalla gizli. . .
bebek soyumuzdan bilginç aynalara
gözleniyordum ve gözleniyordum
tutsaktım ve tutsaktım
bırakıldığım yerde
o cevher kuyusunda, karanlığın kollarına vermiştim kendimi
ve yine
şafak şafak şafak
gizil kartalın sonuyla . . .
bir daire çiziyordu ve bekliyordu, bu yüzden her şey
yeryüzü, suları besliyordu
ince titrek özenilen kadından
iki ayrı safir kanat çıkıyordu. . .
(hazırlanabilirdim bu kanatları kesmeye ve tüy
bilezik yerine
uzayın çiçeği)
siyahi kuzgun bakışlarını armağan ediyordu
tanıdık bir düş, ancak yabancı parmaklarımızda
yabancı gülle. . .
ayraç siz miydiniz!
diye soruyordu kızıl çatıların kadını, ayraç, ayraç . . .
o pek besili zambak, cici kuş
o pek acı suyun tadı dilimde. . .
düşle beslenmiş ağaç
bu kez düş sizi bırakıyordu
yalnızca ırmağın taşlarına takıldı uzun saçlarım
ah uzun saçlarım benim
yalnızca gömütteki yıldızla eş
yeşildi dünya
işte o kadar yetiyordu ve biliyordu ayraç yıldız
ve yıldız
tabutuna çekiliyordu. . .
..." -
murat çelikin;erkan oğurun tavsiyesi üzerine tanıştığı uğur varolla birlikte kaydettiği piccaturadan çıkan albüm... albüm bir çok yönüyle farklılıklar göstermektedir... su düşleri müzikal anlamda ne kadar ''batı'' ise ,seyyah da o kadar ''doğu''dur (ve bir o kadar da güzeldir) albümde göze çarpan ilk şey sadeliktir... murat çelik ve uğur varoldan başka enstruman çalan yoktur; albüm kapakçığının içinde şarkı sözleri yeralmaz (sadece albümün 5.parçası 'seyyah'ın ilk dörtlüğü vardır) kayıt yapılırken oluşan ufak tefek hataların bile (çok az bunlar; gitardan gelen tınlama vs...) düzeltilmemesi; albümü dinlerken sanki murat çelik yanınızda çalıyormuş gibi hissetmenize yolaçmaktadır... distorşın, davul gibi 'gürültülü' enstrumanın kullanılmadığı; daha çok vokalin ve sözlerin ön planda olduğu bir albümdür... birlikte tatile çıktığım underground black metal fanı arkadaşımı bile kendisine hayran bırakmıştır... murat çelikin müziğini 'eskimeyen müzik' kategorisinde değerlendiriyorum ben, dinleyenler anlamıştır; dinlemeyenler ise hiç bir zaman anlamayacaktır...
'ben ki yollarımı sana doğru çizmişim
aklımdan geçenleri kalbimde demlemişim' -
akustik,klasik,bas gitarlar,tambur ve bi-iki vurmalı sazın kullanıldığı,alabildiğine sade bir murat çelik albümü
yine sözler müziğin önünde.dinlemesi keyif ve huzur veren albüm.sırası ile;
itirazım var
bana geldiğin yöndeyim
tutsak kahraman
ben şimdi hazırım
seyyah
ber sen bir de ben
sana başka sözüm yok
pervane -
sahsenem adli popcunun ilk albumune adini veren sarki. yanilmiyorsam duzenlemesi de umit kuzer'e aitti.
-
sahsenem denen cins-i latifle hic isim olmaz normalde ama, bu sarki, o zamanlar en azindan turkiye pop ortalamasi icin ilginc duzenlemesi ile dikkatimi cekmisti. umit kuzer, sarkiya , o ara cok populer olan drum n bass ogeleri katmis (david bowie'nin i am deranged etkili biraz), sahsenem de natacha atlas'vari vokal oyunlari yapmisti. sonuc: sarkicinin ise yarar tek parcasi..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap