sevgili karım ^*

• popstar seray’ın frikikleri arasına bir iki espri iliştirerek kotarılmış kötü bir şey, oyun değil başka bir şey bu. hiç prova yapmadan sahnelenmiş gibi çiğ: oyuncular gülme krizine girebiliyor, konuştuğu karakterin ismini karıştırabiliyor, biri diğerine ateş ediyor, diğeri yere düşüyor ama tabancadan dıkşın dıkşın sesi çıkmıyor, sonrasında yine gülme krizine giriyorlar, suratlarını saklamaya çabalıyorlar vs...tiyatro metni zaten kötü, bir de üstüne (hakan yılmaz hariç) oyuncuların yaptıkları işi önemsemez, sallamaz hallerini görünce "kendilerinin bile saygı göstermediği bir şeyi ben neden saygı gösterip izlemeye devam ediyorum" diye düşünmeden edemedim. öylesine bir izleyici değil de bir tiyatrocu ya da tiyatro yazarı olsaydım sahneye atlayıp yakaladığımın boğazına yapışırdım sanıyorum.
  
  bu kadar kötü bir metni izleyicilere tiyatro metni diye kakalayan bir insanın selam verdiği sırada aklından geçirdiklerini çok merak ettiğim için kayra şenocaka (alman emre naturlich) bakıp küçük dağları ben yarattım bakışıyla karşılaştığımda izlemek için seçe seçe bu oyunu seçtiğim için koca kafalığıma bir kez daha yandım.
  
  ha ama diyorsanız ki "ben popstar seray'ın pembe(ilk perdedeki kostümü) ve mavi(ikinci perdedeki kostümü) sütyenle nasıl göründüğünü merak ediyorum" o zaman buyrun gidin, izleyin. ama ben bir fark göremedim, eğildiğinde ikisi de aynı oranda açılıyor.
• uzun zamandan sonra gittiğim vasat altı bir oyun. bu işin erbabı değilim ama oyuncular sanki sadece dün oyuna çalışıp bugün sahneye çıkmış gibiydiler. bel altı espiriler ile oyunu kurtarmaya çalışmış ama olmamış . bu kadro ile çok daha iyi oyunlar çıkarabilirlerdi bence.