• bir nazim hikmet ran siiri;
    " adedi devir
    sıfır.
    şehir
    sustu
    kenetlendi nokta nokta şehrinin
    asfalt-beton çenesi:
    bin dokuz yüz nokta nokta senesi
    nokta nokta
    ayında...
    cadde boş.
    bir uçtan bir uca koş.
    cadde boş
    bomboş
    cebim gibi...
    kesildi akmıyor su...
    ne bir motor uğultusu
    ne dönen bir tekerlek var.
    rüzgar:
    sürüklüyor asfaltta mister ford'un adını:
    duvardan kopan renkli bir ilan kaadını
    kaldırımda savuruyor..
    üç adam
    üç adam duruyor:
    birincinin kolunda kırık bir
    keman var,
    ikincinin başında silindir
    sırtında frak,
    üçüncü kıllı bir maymun gibi çıplak..
    sokak.
    sokakta ıslık çalarak
    enseni kaşıya kaşıya
    geç karşıdan karşıya.
    yok ezilmek korkusu..
    ne bir motor uğultusu
    ne dönen bir tekerlek var..
    rüzgar:
    çatıyor gitgide kara kaşlarını.
    kesmiş düdük sesleri köşe başlarını.
    üç adam...
    üç adam duruyor
    ve bir sarhoş türküsünü söyliyerek
    topuklarını yere vuruyor..
    caddenin ortasında bağırıp durmayın,
    topuklarınızı yere vurmayın,
    nafile
    asfaltı getiremezsiniz dile! !
    nafile
    konuşmaz sesini kaybeden şehir:
    okşamazsa eğer
    onlarin
    ceplerinde kilitlenen elleri
    bakır telleri..
    üç adam:
    üç adam duruyor:
    birincinin kolunda kırık bir
    keman var,
    ikincinin başında silindir
    sırtında frak,
    üçüncü kıllı bir maymun gibi çıplak..
    üç adam
    kayboluyor karanlıkta sallanarak...."
  • telif haklarına sahip olan "yapi kredi yayincilik"in nato karsiti müzik cd sinde yer almasına izin vermediği siir. bu da sanata el atan bankalarin, bankadan bozma kultur merkezlerinin bu kadar hassas bir konuyu sahipsiz birakmama, tekeline alma isini tesaduflere birakmadiginin bir kaniti olsa gerek
  • bu şiir resimli ay dergisinin temmuz 1929 sayısında imzasız olarak yayımlanır. şiirde taksi şoförlerinin, ücret anlaşmazlığı nedeniyle istanbul belediyesi'ne karşı gerçekleştirdikleri protesto eylemi konu edilmiştir. istanbul savcısı, şiirin halkı yasaya uymamaya isteklendirici olduğu iddiasıyla derginin yazıişleri müdürü behçet bey hakkında kamu davası açar. yargılama sonunda bu şiir "grevi açıkça övme ve halkı kanunlara riayetsizliğe kışkırtma mahiyetinde görüldüğünden" derginin müdürü, 10 gün hapse ve 10 lira para cezasına çarptırılmıştır. dava daha sonra yargıtay'a taşınmıştır falan filan.

    ne gülüyorsun, komik mi? bu anlatılan senin hikayendir.
hesabın var mı? giriş yap