• uçağın ses hızını aşarken karşılaştığı ses dalgalarının oluşturduğu basınç engeli. (bkz: aerodinamik)
  • uçakların saatte 1185km'ye geldiklerinde ulaştıkları basınç engeli.
  • boyuna dalgalar da enine dalgalar gibi superpoze olabilirler. bir dalga kaynağının içerisinde hareket ettiği ortamdaki hızı, meydana getirdiği dalgaların yayılma hızından fazla ise dalga cepheleri tepe noktası dalga kaynağı olan bir koni - ya da üçgen eğer ortam iki boyutlu ise - meydana getirecek şekilde üst üste yığılırlar. eğer ortam hava ise dalga cephelerinin bu birleşimine ses duvarı denir.

    aslında bu olayı çok daha sık görürüz aynı şey olduklarının farkına varmadan. mesela hepimiz, denizde ilerleyen bir teknenin arkasında bıraktığı v şeklinde yayılan iri dalga katarını biliriz. filhakika bu katar da aslında teknenin su içerisinde meydana getirdiği dalgalardan daha hızlı hareket etmesi sonucu dalga tepelerinin üstüste binmesinden oluşur. sesten hızlı uçan jetler için de durum bundan ibarettir.
  • ses duvarının oluşumuna ilişkin km/saat cinsinden net bir hız büyüklüğü vermek yanlış olabilir zira ses dalgalarının havada yayılma hızları hava sıcaklığı, yoğunluğu gibi değişkenlerden etkilenir dolayısıyla da atmosferin değişik katmanlarında değişik hızlar ses duvarının oluşmasına sebep olabilirler.
  • ilginç bir şekilde bu ses duvarı fenomeni bilim kurgu kitap ve filmlerinde kendisini ışık hızı duvarı olarak göstermektedir. her ne kadar henüz o kadar hızlı gidip yaşamamışsak da sanki ses duvarı gibi bir etki ile karşılaşacağımız, gözümüzde şimşekler çakacağı, uzay gemimizin (belki denizaltı ile aşacağız yönetmen bey bu sınırı, nereden biliyorsunuz) zangır zangır zangırdayacağı, baktığımız pencere veya dış görüntü ekranında yıldızların dört döneceği varsayılmaktadır.
  • ilk kez 1947 yılında, abd’li pilot chuck yeager tarafından, roketlerle takviye edilmiş bell x-1 adlı uçağıyla saatte 1190 kilometreyi geçerek aşılan hız limiti
  • fiziki yaklasimini siktir edersek müzik jargon'unda phil spector un altmislarin ortalarinda buldugu bir produksiyon teknigidir.. o zamanlar kanal avrupai bir teknoloji olmasina ragmen avrupada bile uygulanmazken, ve boyle imacler falan yokken, arkadas bi odaya bissuru muzisyen doldurup ayni anda caldirmis.. mesela ayni partisyonu 4 tane elektrikli gitara caldirmis.. ses daha bir tasakli, daha bir duvar etkisi verecek misalde olunca da basmis yaygarayi "buna ses duvari diyelim"....

    sonralari tabi gelisen teknoloji ile bir kac kere calinan seyin üstüste konmasi ile , sanatci masrafindan kurulmus.. zira 10 tane gitarci 1 gitarciya 10 kere caldirmaktan daha ucuza gelmistir tarihin her devrinde..

    paul mccartney phil spector tarafindan bu teknikle ayarlanan let it be albumunden oyle tiksinmistir ki 2003 yilinda let it be naked versiyonunu cikarmistir ayni albumun.. ayni sekilde ramones da bu teknigin punk kültürüne uymadigini, leonard cohen ise sarkilardaki karanlik havayi asla yansitamayacagini one sürmüs.. fecri ebcioglu'nun konuyla ilgili bir aciklamasi olmamis..
  • sivil havacılık tarihinde bu duvarı aşabilmesi ile ünlenen concorde yolcu uçağının atlayabildiği duvar.
  • (bkz: sonic boom)
hesabın var mı? giriş yap