• istanbul lisesi mezunu, ardindan yildiz teknik universitesi iktisat'da okumu$ (info by hadileen) model/manken. muhtelif dizilerde boy gostermesine ragmen biz onu hep lisedeki jole panzerkafa sertac olarak hatirlayacagiz. zamaninda kargo'nun koray'i* kankasi iken kizkarde$i ba$ak boztepe ile arasini yapan da bizzat kendisidir. ama yaki$ikli cocuktur, hakkini yememek lazim.
  • defne ve zeynep adında cok guzel iki sevgilisi olan analitik adam...
  • ben kendisini universiteden mezun olduktan,bir sirkette calisip patron emrinde calismanin kendisine gore olmadigini anladiktan,arkadasinin sirketinde calisip hosnut olmadiktan,bu arada kardesim dedigim insanla iliski yasadiktan,evimde kaldiktan,iki cift kelam ettikten,askere gittikten,askerdeyken izin alip kardesim dediiim insani ektikten sonra tanidim...
    su anda sadece best model 2. si sifatina sahip olan basak boztepe nin abisi.
  • bir insanın hem yakışıklı hem kültürlü hem de mütevazı olabileceğinin kanlı canlı kanıtı..
  • kanserle savaşını kaybetmiş.
  • bizim jenerasyonun en yakışıklı manken, foto-modeliydi. 90'larda en baba markaların reklamlarında hep o vardı. hayatımda hiç görmediğim halde, sanki lise arkadaşım veya yazlıktan tanıdık gibi yakın gelirdi bana.

    geçen gün, bir bebek bezi reklamında ablası başak boztepe'yi görür gibi oldum.
    o mu ? değil mi ? derken " sertaç ne yapıyor acaba ? " diye düşünmüştüm. meğer çok hastaymış hiç bilmiyordum.

    haberi görünce, hiç sevmediğim bir tabir ama şoke oldum. akranız, benim de bir çocuğum var. burnumun direği sızladı.

    bugün, hiç görmediğim bir tanıdığımı kaybettim. allah rahmet eylesin. mekanı cennet olsun. ailesinin, tüm sevenlerinin başı sağolsun.
  • üniversite basket takımında beraber oynayarak tanıma şerefine nail olduğum adamdı, gerçekten adamdı. izmirden gelip yurtta kalan bir gencin hayali olabilecek bir hayatı vardı, iki arabası vardı mesela ki o zaman için rüya gibi bir şeydi, mükemmel araba kullandığını hatırlıyorum, maça yetişmek için köprüden geçmemiz gerekiyordu, envai çeşit makas ata ata gitmiştik ama en ufak bir anında bile kaza yapabileceği hissi yaşamadım.

    manken olması, etrafının hep güzel kızlarla çevrili halini düşündükçe hani derler ya "ağzında gümüş kaşıkla doğanlar" diye, aynen öyle olduğunu düşünmüştüm, şimdi okurken yanlış anlaşılmasın, zerre kıskançlık hissi duymadan takdirdi benimki.

    esas sertaç la ilgili hatırladığım ufak detay, benim için nasıl biri olduğunu en güzel tanımlayan olaydı.

    şehir dışı bir turnuvaya gitmiştik, kafile halinde bir lokanta bulundu, yemeğe oturuldu. ayıptır söylemesi piliç çevirme, pilav servisi vardı, tüm basketbol ekibi, ayılar gibi yedik elbette, 10 dakika içinde sofranın hali savaş alanı gibiydi. cebimizden para da çıkmadığı için kaygısızca yedik içtik, biz o zaman çömeziz tabi, ağabeylerin bize söyleyeceği her şeyi takip ediyoruz,

    sertaç önümdeki tabaktan artık neredeyse tükenmiş olan tavuğu aldı, nasıl olmuşsa bulaşmadığım, bir iki parça kalan et parçalarını ince operasyonla tek tek sıyırıp tabağa döktü. ağabeylik taslayıp "olm bak buraları israf etme" filan deyip kafama çakmadan çok nazik bir üslupla, "bak vitamini en güzel yerleri buraları" deyip yine tabağı bana verdi. o koşullarda yaşayan bir adamdan asla beklenmeyecek bir davranış olduğu için bende değeri daha da büyüdü. ara ara televizyonlarda eski dizilerini görür merak ederdim acaba neler yapıyor diye,

    bugün merakımın cevabını en kötü haliyle aldım, 4 gündür kırık ayağa platin takıldığı için zaten daralıyordum, bugün sertaç ın haberiyle çok derinden üzüldüm. allah sevdiklerini erken yanına alırdan başka teselli cümlesi aklıma gelmiyor. allah sevenlerine sabır versin, mekanı cennet olsun.
  • 4 yıl oldu bugün... hala arıyorum seni abim...
  • 5. yıl..

    ı write this letter
    ıt's a letter ı'll never send
    words ı'd never say
    would you read it anyway?
    tell me brother what's my fate?
    did you see the sunrise?
    did you see the rain?
    we've come so far
    penniless in pain this is my fate
    the world awaits
    hold my hands and tell me that it's alright
    you proud of everything ı've done in my life?
    are you still listening?
    oh tell me brother
    are you still proud of me?
    after everything that ı've done?
    clock is staring
    with no sympathy at all
    ı tremble and ı fall
    we need answers now!
    didn't make the sunrise
    now only pain
    ı'm sorry brother
    ı walked away
    hold my hands and tell me that it's alright
    you proud of everything ı've done in my life?
    are you still listening?
    oh tell me brother
    are you still proud of me?
    after everything that ı've done?
    brother
    brother
    brother
    are you still listening?
    oh tell me brother
    are you still proud of me?
    you said you'd never leave
    are you still listening?
    oh tell me brother
    are you still proud of me?
    after everything that ı've done?

    kabristandan çıkarken çaldı, kulağımı kabarttım..

    you‘ve said you’d never leave...

    her gün aklımdasın...
  • dün sabah ansızın ve nedensizce aklıma düştü. birkaç sene önce kanserden hayatını kaybeden bi oyuncu vardı, sarışın biriydi, eşi de oyuncuydu vs diye. ama adı bir türlü aklıma gelmedi. çok da üzerinde durmadım işime devam ettim. akşam instagramda gezinirken bir sayfada gördüm resmini. ölümünün 5. yılıymış meğer. şok oldum.

    insanın tanımadığı, adını bile bilmediği birinin öldüğü günü hissetmesi çok acayip. umarım gittiği yerde huzur içindedir.
hesabın var mı? giriş yap