• inebahtı savaşında esir düşen hindî mahmud'un esaret anıları...

    messinalıları şöyle anlatıyor:

    cümleten halkı bî-edeblerdür
    seg gibi turuban ider efşan

    (edepsizmişler ve köpekler gibi ayakta işerlermiş)

    yur elini yüzini efşândan
    ya'ni tâhir oluptur ol hayvân

    (köpek yani hayvan ama eli yüzü yıkanmış ve temizmişler)

    fâhişeyle zinâ ider fâhiş
    biri biri yanında hınzîrân

    (domuzlar gibi birbirleri yanında zina ederlermiş)

    bu arada kilisede on, on üç ve on altı yaşında çocuklar ders görüyorlar... bakalım esir mahmud efendi bunları nasıl görüyor?

    kilîsalârda okurlar yazarlar
    zinâdan hâsıl olmuş cümle sıbyân

    (eh, birbirlerinin yanında çiftleşenlerin çocukları da veled-i zina olacaklar tabii)

    on yaşında ve on üçünde olanları geçelim, on altı yaşındaki oğlanlar nasılmış bir bakalım?

    on altışar yaşında nev-civânlar
    kaşı yay anlarun kiprügi peykân

    harâm-zâdedür ol şive-kârlar
    görün kâküllerin itmiş perişân

    göreydi âşık-ı rûm'ın oları
    hemân yâ kaşına olurdu kurbân

    nice rengîn olursa benzemez hîç
    anun mey-gûn lebine lâl ü mercân

    (efendim, tam tercemeye gerek yok, anlaşılmıştır herhalde... 16 yaşında kâhkülleri dağınık, kaşı yay, kirpiği ok, lal ve mercanın onların dudaklarının şarap rengine asla benzeyemeyeceği delikanlılar... tabii diyar-ı rum'da olsalar kaşlarına kurban olacak birtakım insanlar... [erkekler elbette, kendi de pek beğenmiş] )

    kaynak: sergüzeştnâme-i hindî mahmûd, haz: ahmet karataş, 2014
  • imaratorluk bünyesinde ve çeşitli padişahların devirlerinde çeşitli görevler aldıktan sonra, sultan ıı.selim dönemine tesadüf eden 1571 tarihli inebahtı deniz savaşı'na katılması emredilen, savaşın büyük bir bozgunla neticelenmesinden sonra alınan pek çok esirin içinde bulunan hindi mahmud'un; savaşın detaylarına, esaret günlerine, esarette gördüklerine, yaşadıklarına, şahit olduklarına, napoli, messina ve roma günlerine dair izler bulabileceğimiz manzum eser.

    hindi mahmud, ''hindî'' lakabını direkt olarak sultan ıı.selim'den aldığını, önceleri mahlasının ''hamdi'' olduğunu, kendisi zikreder. imparatorluk bünyesinde çeşitli görevlerde bulunduktan sonra inebahtı seferi için görevlendirilir ve savaşın kaybedilmesiyle esaret günleri başlar. uzun manzumesinde roma'dan, roma'daki ayaklanmadan, papa v.pius ve ardılı xııı.gregory'den, napoli çarşı pazarından, oradaki insanlara dair gözleminden, meşhur don juan'dan, kendisiyle beraber esirlik arkadaşları olan müezzinzade'nin oğullarından ve daha pek çok birinci elden bilgiden söz edilir.

    v.pius'un ölüsüne ''köpek leşi'' diyen hindi mahmud, insanların papa'yı nasıl ve nereye defnettiklerini, nasıl adetleri ihya ettiklerini, yeni papa'nın nasıl başa geçtiğini teferruatıyla verir. bilhassa roma'nın tasarruf hakkının osmanlı'da olduğunu, bir gün osmanlıların roma'yı fethedeceğini ısrarla belirtir. yine bir zamanlar cem sultan'ın da tutulduğu saint angelo kalesi'nden bahsederken, zindanlarda dirayetini kâh diri tutmuş, kâh yeise uğramıştır.

    her ne kadar manzumede geçmese de, batı kaynaklarında zikredilen don juan ile müezzinzade paşa'nın kızı fatma'nın, don juan ile mektuplaşmaları, fatma hanım'ın don juan'a adeta bir bende gibi yalvardığı, kardeşlerini serbest bırakmasını istediği, hediyeler gönderildiği, don juan'ın da aynı nezaketle mektuba cevap verip, kardeşlerini salıverdiği, kitapta konu edilmişse de, hindi mahmud'a göre bu, sultan ııı.murad'ın lutfu ve girişimleri ile hasıl olmuştur.

    daha pek çok ayrıntının bulunabileceği bu eser, ''bir gün roma'nın dahi fethedileceği düşüncesinin eriştiği'' günlerden, ihtişamın nasıl gün gün kaybolduğunu, kızıl elma mefkuresinin nasıl gündemden düştüğünü göstermesi açısından bile önemlidir.

    bu arada, başlık sahibi, adamı ''16 yaşında erkek çocuklarını çok beğenmiş xd'' demiş ama eserde adam uzun uzun ''napolili, romalı kızların güzelliklerini övmekte, hatta bir tanesinin kendisiyle etkileşime girip, sarığını dahi kendisine sardığını'' ifade etmektedir. yalnız, belirtmek gerekir ki; dualarını allah'a yapmakla birlikte, sürekli velilerden, evliyalardan, hızır'dan, şundan bundan medet umması, bugün bile tartışılagelen, aslında tartışmaya yer bırakmayacak derecede islam'a mugayir hallerdir. zindandaki halini tasavvur edebilmekle birlikte, dualarının maalesef tevhid ile paralellik gösteremediği kanaatimi paylaşmak durumundayım.

    okuyucusuna duyurulur.
hesabın var mı? giriş yap