• 2002'de stockholm büyükelçisi pozisyonunda olan diplomat.

    hakkında, emin çölaşan'ın 14 mayıs 2002 tarihli yazısı:

    --- alıntı ---
    türkiye'nin stockholm büyükelçisi selim kuneralp, 1922 yılında izmit'te linç edilen ali kemal'in torunu.

    ali kemal, istiklal harbi döneminde istanbul basınında gazeteci. peyam-ı sabah isimli ihanet gazetesinde anadolu'da savaşanlara kin kusuyor, sövüyor, aşağılıyor. bugün adına ‘‘mütareke basını'' dediğimiz ihanet çemberinin en önde gelenlerinden biri.

    daha önce, 1919 yılında hain damat ferit'in hükümetlerinde bakanlık yapıyor.

    anadolu savaşı başarıya ulaşıyor. ali kemal, istanbul'da ortalıktan kayboluyor ve bir süre sonra yakalanıyor.

    istiklal mahkemesi'nde vatana ihanet iddiasıyla yargılanmak üzere ankara'ya sevk edilirken, izmit'te 6 kasım 1922 günü halk tarafından linç ediliyor. ihanetinin cezasını belki idam sehpasında ödeyecekken, böyle ödüyor.

    * * *

    merhum büyükelçi zeki kuneralp, bu ali kemal'in oğluydu. seçkin bir diplomattı ve dışişleri bakanlığı'nda o zaman en yüksek makam olan genel sekreterliğe kadar yükselmişti.

    cumhuriyet yönetimi, geçmişe sünger çekmeyi bildi. örneğin zeki kuneralp, bir hainin oğlu olmasına rağmen iyi okumuş, bilgili, kültürlü biriydi ve dışişleri'ne alındı. cumhuriyet yönetimi onu babası nedeniyle dışlamadı.

    27 mayıs 1960 ihtilalinin güçlü adamlarından ankara komutanı korgeneral cemal madanoğlu'nun durumu da kuneralp'e benziyordu. onun babası 150'lik idi. nedir bu? lozan anlaşmasında, istiklal harbi'nde vatana ihanet eden herkesin affedilmesi, ancak türk hükümetinin belirleyeceği 150 kişinin hariç tutulup bunların sınır dışı edilmesi kabul edilmişti. bu 150 kişinin ismi meclis tarafından belirlendi. aralarında madanoğlu'nun babası da yer alıyordu.

    ihtilalin güçlü adamı cemal madanoğlu, babasının kimliğine bakılmadan harp okulu'na alınmış, yükselmiş, general olmuştu. cumhuriyet rejiminin hoşgörüsünün bir başka somut örneğidir.

    * * *

    türkiye'nin şimdiki stockholm büyükelçisi selim kuneralp, merhum zeki kuneralp'in oğlu, linç edilen ali kemal'in torunu.

    bundan birkaç gün önce bir isveç gazetesinde çıkan haritada, türkiye'nin bütün doğu bölgeleri ‘‘kürdistan'' olarak gösteriliyor.

    bu aslında, isveç'in ve bütün ab'nin bize bakışı.

    güneydoğu'da adına kürdistan dedikleri hayali bir yer, hayali bir ülke!

    işin ilginç yanı, aftonbladet isimli bu isveç gazetesine biz türkiye olarak 46 bin kron (yaklaşık 6 milyar lira) tutarında turizm ilanı vermişiz! adamlar kürdistan'ı bir anlamda bizim paramızla yaratıyor.

    dünkü hürriyet'te tandoğan uysal'ın haberinde okuduğunuz gibi, bizim oradaki bay büyükelçi kuneralp bu olayı önemsememiş. sözleri çok ilginç:

    ‘‘haritada, kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölge buralarıdır denilmek isteniyor. hukuki ve siyasi geçerliliği olmayan bir haritadır.''

    çok güzel bir yorum! aferin, bir diplomat ancak bu kadar gerçekçi olabilir! sonra devam ediyor:

    ‘‘kaldı ki, hukuki ve siyasi amaçlı bile olsa, ne yapabiliriz bilemiyorum. bu olayı mahkemeye götürsek, burada kıyametler kopar. ve mahkeme, orası kürdistan bölgesidir diye karar bile verebilir.''

    vay anasını sayın seyirciler!..

    bizim bay büyükelçi'ye göre, işimiz isveç mahkemesinin bu konuda vermesi olası karara kalmış! bir de onlar bu doğrultuda bir karar verirse iş tamamdır! oralara levhalar asarız:

    ‘‘dikkat: buradan ilerisi, isveç mahkemesi kararıyla kürdistan'dır.''

    türk devletini yurtdışında temsil eden bir büyükelçinin daha ciddi olmasını, türk diplomatlara haksız yere ‘‘monşer'' diyenlere koz vermemesini beklerdim.

    * * *

    selim kuneralp'in, ankara'daki bayan karen fogg'la olan internet yazışmalarından bir bölümünü de doğu perinçek açıklamıştı. bay büyükelçi, fogg'a şöyle yazıyordu:

    ‘‘sevgili karen, dünkü mesajımda yanlışlıkla büyükelçiliğin e-posta adresini kullanmışım. hálá geçerli olan eski adresime yazmaya devam etmen gerek. yoksa senin mesajlarını burada herkes okuyabilir.''

    devletin büyükelçisi, fogg'la gizli haberleşmeler yapıyor, yaptığı yazışmaların açığa çıkmasından korkuyor! devletin büyükelçisi, karen fogg'la ‘‘sırdaş'' olmuş, yazışmalarını devletten gizliyor.

    bu nasıl iştir?

    aman bu yazdıklarımı kimseye söylemeyin, sonra isveç mahkemesi aleyhimize karar verir, bay büyükelçi dahil vallahi hepimiz zor durumda kalırız!
    --- alıntı ---

    (http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…aspx?viewid=126917)

    doğu perinçek'in basın toplantısından:

    --- alıntı ---
    ip lideri perinçek, isveç büyükelçisi selim kuneralp'in ab temsilcisi karen fogg'a gönderdiği e-postayı açıkladı. perinçek, gizlilik tavsiyesinde bulunup, fogg'dan mesajlarını büyükelçiliğe geçmemesini isteyen kuneralp'in 'vatan hainliği' yaptığını söyledi.

    ab türkiye temsilcisi karen fogg'un bazı gazeteci-yazarlarla yazıştığı elektronik postaları açıklayarak olay yaratan işçi partisi genel başkanı doğu perinçek, dün de türkiye'nin isveç büyükelçisi selim kuneralp'in fogg'a yazdığı elektronik posta mesajını açıkladı.
    perinçek'in açıkladığı e-postada kuneralp, gizlilik tavsiyesinde bulunarak fogg'dan mesajlarını büyükelçiliğin adresine geçmemesini istiyor.

    kuneralp'in bu mesajı şöyle:

    ''sevgili karen, dünkü mesajımda yanlışlıkla büyükelçiliğin e-posta adresini kullanmışım. hala geçerli olan eski adresime yazmaya devam etmen gerek. yoksa senin mesajlarını burada herkes okuyabilir.''

    devletten gizliyor perinçek, türkiye cumhuriyeti'nin bir büyükelçisinin yabancı bir misyon şefiyle devletten gizli haberleşmesinin skandal olduğunu söyledi. bunun 'vatan hainliği' olduğunu savunan perinçek, kuneralp hakkında savcılığa şikayette bulunacağını bildirdi. perinçek, şöyle dedi:

    ''büyükelçi mesajları devletine bağlı bir görevli okur da, aramızdaki ilişkinin boyutu ortaya çıkar diye gizlilik istiyor.

    kimin dışişleri bakanlığı bu? türkiye'nin mi, yoksa amerika ya da avrupa'ya bağlı bir büro mu? kimin büyükelçisi bunlar?
    türkiye büyükelçisi ciddiyetine uymayan, uluslararası ahlaka ve türkiye'nin dış politika geleneğine aykırı laubali ilişkiler kurulmuş.

    karen fogg, türkiye aleyhine casuslak yapıp, yıkıcı faaliyetlerde bulunuyor. bizim büyükelçiler ve dışişleri bakanlığı da bu casusluk faaliyetine yardımcı oluyor.''
    --- alıntı ---

    (http://ahmetdursun374.blogcu.com/…ari-arast/2444730)
  • fonlananlardan biri...
  • avrupa'da gorev yapan turk diplomatlar arasinda (eski veva aktif, farketmez) en antipatik diplomatlardandir.

    birinci ornek diyalog:
    yabanci bir diplomat : istanbul cok guzel, her gittigimde mutlu oluyorum
    turk diplomat : evet, ozellikle (yer ismi) benim favorim, (yer ismi) de iyidir.
    yabanci diplomat : yemekler de mukemmel. her ziyaretimde bol bol yiyorum.
    turk diplomat : (yemek ismi) yemegini denediniz mi? cok bilinmez, tavsiye ederim.
    yabanci diplomat : tesekkurler, unutmazsam bir sonraki ziyaretimde deneyecegim tavsiyelerinizi.

    ikinci ornek diyalog:
    yabanci bir diplomat : istanbul cok guzel, her gittigimde mutlu oluyorum.
    turk diplomat : ben o trafiginden nefret ediyorum, nasil mutlu olabiliyorsunuz anlamiyorum.
    yabanci diplomat : yemekler de mukemmel. her ziyaretimde bol bol yiyorum.
    turk diplomat : bence (yemek ismi) cok abartiliyor, gereksiz bir yemek. (baska bir yemek ismi) de benzer sekilde.
    yabanci diplomattan cevap yok. cunku etrafindan birisinin kurtarici olarak gelmesini beklerken tepkisiz bakiyordur.

    birincisi normal diyalog. olmasi gereken turden, kibar, estetik ve pozitif. bir diplomat olmak zorunda degil, siradan bir turk vatandasi da bu diyalogda pozitif olabilir.
    ikincisi ise selim kuneralp stili. neredeyse aynisini kendim duydum. emekli olduktan sonraydi. karsisindaki kisi oyle bir soru sordu ki, buz gibi bir hava olmustu, cevap veremedi kuneralp. soran kisi de belki 20 yildir kendisini cesitli yerlerde goren baska bir diplomatti. bu stil hos karsilanamaz.

    gorevdeyken durum neydi? acik acik yazmak istemiyorum, rapor hazirladigi adreslerde terslik vardi. rotasyonun onemi ve yeterliligi (yetersizligi) konusunda guzel bir ornek kendisi.
    kuneralp cok bilgili ve kulturlu, bu kisim tartismaya kapalidir.
  • bizim diplomatlar uşaklar gibi, ne bileyim mal statüsünde insanlardan itinayla mı seçiliyor nedir?
    ulan bilindik, tanıdıkların hepsi mi mal olur? hepsi mi amerikan, siyonist uşağı olur !
  • (bkz: zeki kuneralp), (bkz: ali kemal), (bkz: artin kemal), (bkz: boris jonshon)

    şeyh said'in torununun açıklamalarını duyunca istemsizce aklıma gelmiş kişi. ne minnoş bir ülkeyiz lan biz? bu yüzden burnumuz boktan kurtulmamış belki de hiç.

    ilk sjw'lerden ismet inönü'nün ülkeye attığı büyük kazık da denilebilir.
hesabın var mı? giriş yap