• atlilar dergisinde, hayalet gemi'de yazan ve kansizlik isminde bir de kitabi bulunan, bogazici işletme mezunu yazar. ha bir de kuzen.
  • ikinci kitabının adı taş kayık. birun yayınları'ndan çıkalı bir hayli oluyor.
  • çok yumuşak kılıflar ören çok sert yazar.
  • hiç beklenmedik yerlerde eleştiri yazılarıyla karşılaştığım yazar. alaycı, kendi halinde bir üslubu var. ele aldığı yazarı ya da metni beğenmemişse ne kadar ciddi görünmeye çalışsa da alttan alta tiye aldığını belli eden bir ipucu bırakıyor. bu da acemilikten mi kaynaklanıyor, ustalıktan mı anlayamadım.

    (bkz: acemi şansı)
  • (bkz: 40 hadis)
  • kendisi orhan gencebay'a laf atma gafletine düşenler kervanına katılmış bulunmakta malesef. tabiki murat menteş abimiz, iki mesaj yukarısından gerekli cevabı kendisine iletmiş lakin ekleniceklerde var;

    aşağıdaki yazıyı sözlüklerden birisinde özel mesaj yoluyla almıştım, öyle yayılıp duruyormuş banada çarpmıştı. kendisi bir gün gelirde burları okur mu bilmiyorum ama, okursa kızmaz umarım.

    --- spoiler ---

    orhan gencebay, yedi yaşında klasik batı müziği eğitimi ile müziğe başlayan, on yaşında türk müziği' nin bütün makamlarına hakim olabilecek müzikal yeterliliğe ulaşan, trt radyosu' nun düzenlediği bağlama sınavında, trt tarihinin en yüksek derecesini alan, dönemin müzik tutkunu her gencinin hayallerini süsleyen, istanbul konservatuvarı' ndan, özgür müzik yapamadığı gerekçesiyle ayrılacak kadar, müzikal prensiplerine bağlı olan, tenor saksafon, keman, piyano,arp, gitar dahil olmak üzere otuza yakın enstrümanı icra edebilen, altmışbeş milyonluk toplam albüm tirajıyla, "dünyanın en çok albüm satan sanatçıları" listesine girmeyi başaran tek türk sanatçı olan, led zeppelin grubu üyelerinin, 1974 yılında vanity fair dergisi' ne verdikleri röportajda; "müziğimizin altyapısını, ritm ve rifflerini aldığımız türk" diye bahsettiği, abd-mısır-israil'in önde gelen üniversiteleriyle, hacettepe üniversitesi'nin ortaklaşa vermiş olduğu montu merit doktorasına sahip olan, akşam güneşi adlı eseri, dünyanın en saygın orkestralarından biri olarak gösterilen, berlin filarmoni orkestrası' nın repertuvarına dahil edilen, japon ve amerikan bilim adamlarının beş yıldır sürdürdüğü abcatt project(abroad broadcasting carrier for turkish traditional arts) adlı araştırmada, dünya standartlarının üstünde bir sesi olduğu ve bu sesin piyanodan çıkan 440 frekanslık bir la notasıyla aynı müzikal değerde olduğu sonucuna varılan, "orhan gencebay dinlemek, eğitimsizliğin göstergesidir." diyen fazıl say'a, "nihavent uvertür" adlı eserini adres göstermeyecek kadar ilgisiz, müzikal kariyerinin başarılarla dolu olmasına rağmen, "müzikte yaptıklarım yapmak istediklerimin yarısına yaklaşamamıştır." diyecek kadar mükemmeliyetçi bir karaktere sahip olan, beynelmilel çapta bir müzik adamıdır.
    bu mesajı en az iki kişiye yolla ki, ahirette, gencebay ümmetlerine veremeyeceğin bir hesabın olmasın. elbette "hadi lan ordan" deyip, bu iletiyi kimseye yollamayacaksın.ama canın sağolsun.hatasız kul olmaz, hatanla seviyoruz seni.

    --- spoiler ---

    selcuk orhan'ın yazısı için;
    http://www.afilifilintalar.com/…saaamaaak-ne-guzeel

    murat menteşin selamı için;
    http://www.afilifilintalar.com/…miyeti-ve-hudutlari
  • kimdir nedir pek fazla bilmesemde, afili filintalar' da ''üç büyük kardeş'' başlığıyla yazdığı yazıyla kapitalizme, komünizme ve faşizme güzel bi açıdan yaklaşmış.

    ''yüzyılın başından ortalarına kadar üç kardeş arasında kimin kazanacağı belirsiz bir rekabet vardı. eşitlik ve özgürlük üstüne…

    eşitlik sağlanınca özgürlük azalıyor, özgürlüğün dozu kaçınca eşitlik bozuluyordu.

    komünizm mutlak eşitliği sağlamayı seçti; adım adım özgürlüğü sildi… özgürlüğü temizlemekle didişirken rütbeli komiserlerin sayısını artırmak zorundaydı. herkes alçak ya da yüksek rütbeli bir komisere dönüşünce eşitlik de ortadan kalktı.

    kapitalizm özgürlüğü sağlamayı seçti. eşitlik gözünü bile açamadı. o zaman köleleşme ve köleleştirme özgürlüğü, özgürlüğün kendisini de ezdi, büzüştürdü, gözle görülmez hale getirdi.

    en küçük kardeş faşizm kıs kıs güldü.

    o en baştan özgürlüğü de eşitliği de kaldırmayı istemişti.''

    http://www.afilifilintalar.com/uc-buyuk-kardes
  • kız tavlama açısından çağdaş roman eleştirisi ile yüzlerimizi güldürmüş insan.
  • liberallerin az ve öz geçmişi'inde geçen şu satırlar ile güldürmüştür; " öyle ya, hem waterloo savaşının sonucuna etki edecek bir serveti yöneteceksin, hem de gazetelerde, kitaplarda sözüm ona tarafsız yazıların çıkacak. marx diye bir serseri çıkıp ameleyi peşine takar da servetini adamın eline verebilir…"
  • "kadınlar sandığınızdan çok daha dayanıklıdır. hatta kadınların dayanıklılığını anlatmak için şöyle bir örnek verebilirim: iki yıl önce, bir kadının plajda güneşlendiği sırada tezer özlü okuduğunu gördüm. şimdi anladınız mı?"

    devamı için: http://www.afilifilintalar.com/…as-roman-elestirisi
hesabın var mı? giriş yap