• herhangi bir organizasyona ev sahipligi yapmadigi gunlerden birinde gidilmemesi gereken "beach"imsi. yiyecek, icecek ve muzik adina ne sorduysak "kalmadi" ya da "bozuldu" cevabini aldik. "bunun icin mi kapida o kadar para odedik, keske solar'a gitseydik" demek suretiyle suratlarımızı astık, sonra bosverdik, kendi kendimize eglenmemize baktık.
  • 2 yıldır varmış bu beach, hayret; halbuki ne kadar yeni açılmış gibisine geliyor insanın. sanki henüz inşaatı ve genel düzenlemesi tamamlanmamış, bitmek üzereymiş ama sezona-yetişsin-diye o haliyle açıvermişler gibi "bitmemiş" görünüyor.

    plaj kısmı güzel: kumu temiz, şemsiyeleri kocaman, şezlongları rahat, şezlong aralıkları makul, rahatsız edici bir dipdibelik yok. özellikle de hemen sağındaki burç beach'in kalabalığı; ve hemen solundaki halk plajının don-şambrel denize giren türk-tipi karikatür insanları çok net biçimde görülebildiği için, seanergy'nin plajı hakikaten hayli ferah ve sakin kalıyor. bu kısmın tek problemli tarafı, içecek herhangi birşey sipariş edildiğinde siparişinn gelme süresinin 40 dakikaları bulması.

    plajda gezinen cankurtaran sayısı sonsuz. her yaz haberlerden duyageldiğimiz, adam-boğan canavar ruhlu kilyos denizine karşı bizleri korumak, kollamak ve kahramanımız olmak üzere sürüyle kas yığını ultra bronz adam geziniyor ortalıkta düdüklerle.

    plajla restoran arasında kalan dj kabinli, mariachi bar'lı, yer minderli bölgeyi tanıdım: çeşme-bodrum'daki, demet akalın ve muadillerinin bikini ile sahne aldığı disco-beach'lerden aynen kopyalanmış olduğu belli, bu bahsettiğim çeşme-bodrum beach'lerine hayatımda hiç gitmemiş olmama rağmen burada konseptin tıpatıp aynı olduğunu tahmin edebilecek kadar "bodrum yıkılıyor", "çeşme'de yer yerinden oynadı" temalı magazin haberi seyretmişliğim var. insanların pazar pazar gün ortası bir saatte, o derece yüksek ve üstelik o derece rezil bir müziğe, ve elindeki mikrofona durmadan "haydi hop" diye bağıran animatör kılıklı bir herife nasıl olup da tahammül edebildiklerini; neden bile isteye burada oturmak yönünde bir tercihte bulunabildiklerini; o sıcakta öyle kendini kaybetmiş danslara nasıl enerji bulabildiklerini ise, benim anlayabilmeme imkan yok. şu kesin; bizden geçmiş. işin kötü tarafı bu bölge restorana bitişik; haliyle yemeğini yemek büyük eziyet. alabildiğine açık hava olduğu halde, masada karşında oturan adamı duyamadığın bir desibelden bahsediyorum: ben böyle bir kafa sikmek tanımıyorum.

    3 adet eksi puanım daha var:

    1) soyunma kabinlerinde askı yok, bank yok, çantanı çamur içindeki yerlere koyman bekleniyor.
    2) tuvaletler ta ebesinin şeyinde.
    3) girişte parayı ödeyince sana bir kupon veriliyor (haftasonu giriş ücreti 25 lira; otopark dahil). bu kuponla 1 adet nestea ücretsiz alabiliyorsun. sadece nestea ama. "onun yerine su alayım?" diyorsun, bir saat mırın kırın ediyorlar.
  • tam bir fiyasko. para kazanmaktan öte, kara para aklamak için işletiliyor havası var. bir mekan ne kadar kötü işletilebilir sorusunun tam da cevabı olan, kilyos'taki rezalet kulüp.
  • o kadar para verip sadece şezlong ve güneş geçiren şeffafımsı şemsiye verilen, duşu akmayan, tuvaleti plajdan çok uzakta olan, plajın hemen önünde yüzmeye kalksanız küfür eder gibi düdük çalan, "aloooo" diye bağıran cankurtaranların bulunduğu saçma sapan bir yerdir. zaten insan sayısı olarak da sanırım ilk defa gelenlerin oluşturduğu bir yerdir ki kesinlikle ilk ve son gidişim. hemen yanındaki burc beach inanılmaz kalabalıktı. aynı saatlerde burada 30 kişi falan vardı.
hesabın var mı? giriş yap