salaş
-
egreti yapilmis dukkan
-
sebze, meyve vb. satmak icin kurulmus, egreti, derme catma dukkan, baraka. yol kenarlarında falan da vardır bunlardan.
ayrıca kimse giyiniminin tanımlarında sarfedilen cumle, kelime, obek, halt. -
-
(bkz: marcelo salas)
-
efendim, dağınık giyim ve hareket tarzındaki insanlara verilen ünvan.
-
salaş.
tdk'na göre macarcadan geçmiş bir sözcük.
// szállás
1 . sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkân:
"bizim salaş bütün ömrünce kaç defa süpürülmüş, kaç defa yıkanmış?"- aka gündüz.
2 . isim, sıfat tahtadan yapılmış (baraka):
"kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş barakalar göreceksiniz."- reşat nuri güntekin. //
kaynak:
www.tdk.gov.tr/tdksozluk/sozbul.asp?kelime=%20salas -
-
spor, bol, rahat, özenilmemiş giyim için kullanılan sıfat
eşofman da olabiliyo, yırtık soluk kıyafetler de -
ingilizce'de "hole in the wall" diye gectigini soylemek sanirim yanlis olmaz. cok severim salas mekanlari, les gibi olmadiklari surece oh bebek.
-
tarzsal bişi. pasaklılık fakat aslında değil. bir felsefe bir yaşam tarzı. esasında salaşlık bir çaba gerektirmezken, aksine saldım çayıra mevlam kayıra düşüncesinin katı haliyken bu salaş şeyisi, tarz olarak salaşlığı bellemiş bir kişinin kıçını salaş olma yönünde yırttığını görmek mümkündür. işte biz bunlara tiki diyoruz. gerçek salaşlar ise hipilerdir. onları seviyoruz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap