sözlüğün kazandırdıkları

• (bkz: sozlugun metabolizmaya olan etkileri)
• (bkz: eftimia)
• kurup kurabileceğim en güzel arkadaşlıklar.
• twitter'da falan yazamadıklarımızı gelip burda yazıyoruz. başka bir artısı yok benim için.
• -diğer yazar kardeşlerimizin bilgi ve tecrübelerinden faydalanmak. (bkz: akıl akıldan üstündür)
  
  - yazarlarından başından geçen olaylar sayesinde her daim uyanık olmak.
  
  -insanlara yaklaşırken her daim tetikte olmak.
  
  teşekkürler yazar kardeşlerim.
• herhangi bir konu hakkında açılan bir başlıkta en az 10 farklı görüşte entryler görmek ve bunlardan en az 3-4 tanesini( 8-9 bile olabiliyor) haklı bulmaktır. bunlara denk geldikçe insanların bir olay karşısında farkli çıkarımlarını anlamaya başlıyorsun. eskiden bir olaya bakıp sebep ararken daha dar görüşlüyken şimdi daha geniş perspektiflerle bakabiliyorum. insanların farklı görüşte olmalarına daha çok hak vermeye başladım.
  edit: bu yukarıda anlattığım durum sözlüğü ilk okumaya başladığım 2015-16 yıllarını anlatıyor. o yıllarda da sözlüğün hali çok iyi olmasa da benim ufkumu açıyordu. şimdi ise gündeme bakmadan sadece arama yaparak birazcık kaliteli vakit geçirebiliyorum.
• bilgi birikimimin insanlar tarafından sömürülmesi
  
  (bkz: höst)
• ben sözlükte yazmayı ve okumayı çok seviyorum. özellikle farklı meslek gruplarından insanların meslekleri ile ilgili benim işime yarayacak paylaşımları , hobilerimle ilgili paylaşımları okuduktan sonra mutlaka not alıyorum.
  
  bence sözlüğün amacı da bu olmalı,
  
  “saçma sapan ergen muhabbetleri yapmak yerine insanların işine yarayacak paylaşımlar yapmak.”
  
  yediklerinizi, içtikleriniz, gördüklerinizi, okuduklarınızı, seyrettiklerinizi, gezdiğiniz yerleri bizlerle paylaşın ki biz de hoşumuza gidenleri deneyimlemeye çalışalım.
  
  yazar olmayı bu yüzden özellikle çok sevdim. insanların işine yarayacak bilgileri onlarla paylaşmak ya da onlara yararlı olabileceğimi bilmek beni oldukça mutlu ediyor.
  çaylakken bu yazdıklarımın çoğunu yazmadım zaten. çünkü bugün varsınız yarın yoksunuz.
  
  oysa ben yazdıklarımı her zaman insanların okumasını ve onların hayatına bir şeyler katmasını seviyorum.
  
  çaylaklar canlarını dişlerine takıp mutlaka yazar olmak için uğraşmalılar ve bilgi birikimlerini, yaşam deneyimlerini, gezdikleri yerleri bu gezdikleri yerlerde yediklerini, gördüklerini bizlerle paylaşmalılar.
  bana göre sözlük böyle olduğu zaman çok daha güzel olacak.
  
  film seyredeceğim zaman önce sözlüğe bakıyorum.
  ya da almak istediğim bir kitap olduğunda acaba sözlükte kitabı okuyan ve hakkında görüş yazan olabilir mi düşüncesi ile yine önce sözlüğe bakıyorum.
  
  ve sözlükte yazsın yazmasın bir çok insan da bunu yapıyor. sözlük sadece bana değil birçok insanın hayatına birçok şey katıyor.
• sinoş.
• her konu hakkında ben bunu nereden biliyorum diye kendimi sorgulamam gerektiğini öğretti.
  
  daha ne olsundu?
  bence bir insan için müthiş bir kırılma noktasıdır bunu kendine sorabilmesi.
  
  burada birisi bir şey yazınca kaynak götüm demenin altında yatan derin manaya aşığım.
  
  sahiden ya öyle değilse, demi ama...
  
  çok basit şeyler gibi ama inanın öyle değil. bu gün geri kalmış ülkelerin insanlarının eksik olduğu konuların en başında bu geliyor.
  
  milli eğitim bakanı olsam eğitim hayatı boyunca bu yazdıklarımı kendisine gerçekten soramayan veya sorduğuna ikna olunmayan öğrencilerin üniversite eğitimi almasını engellerdim.