• ks. respiratory syncytial virus
  • batı nil virüsünün yolsuz kalıp gelememesi sebebiyle, vekaleten korku yaratması amacıyla görevlendirdiği virüs. yakında türkiye'de!

    o değil de, her sene 400.000 bebeği öldüren bir virüs, neden önceki senelerde yoktu da, şimdi çıktı? haaaaaaaaaa, pardon. geçen sene domuz gribi vardı. önceki senelerde de kuş gribi gelip geçmişti.

    'neyse, dalga geçin bakalım bir süre daha' diyecem ama sıra bize geçmiyor ki a...

    (bkz: hamburger sv)

    bir de, bu sene kurban kesmezseniz sevabı daha büyük olacak. (%100 çalışıyor)
  • bu senenin modası olmuş bir virüstür. ilk ayı içerisinde olan masum birçok bebeğin yoğun bakımlarda hayat mücadelesi vermesinin sebebidir. allah büyüklere sabır versin.
    ha domuz gribi diye geçen sene ortalığı velveleye veren medya nerde bu arada?
  • şerefsizin önde gideni virüs. el kadar bebelere musallat olur, perişan eder. her sene kışın klasik salgınını yapar bu sene de kuralını bozmadı. bilinen kesin tedavisi yok, ancak destek tedavisi var, yani hayatta tut, kendiliğinden geçer durumu.
    pek çok doktorun da başını yakar; ev halkı nezle-griptir, bebeğin burnu akıp hafif öksürüyor diye doktora götürülür, nezle tanısı konulur ve bu noktada sıkıntılar başlar...
    her nezleli bebekte etken rsv değildir, ama bir kısmı da rsv dir (di mi, basit olasılık yasası) ama hangileri? ilk günlerde belirtileri hafif bir nezleden (rhinovirüs) farklı değil ki meretin. hepsinden rsv ag+influenza ag testlerini istersen (90 +90 tl) erken tanı koyarsın, erken tanı koydun diye sonucu değiştiremezsin anca aileye doğru bilgi verir, kıçını kurtarırsın. ama ota boka tahlil isteyen şerefsiz doktor olursun sözlüklerde. test yapmadın, nezle dedin, geçer dedin, ilaç da vermedin (zaten ne verecen ki, ilacı yok) ama 2 gün sonra bebe tıkandı, (önleme şansın zaten yoktu) yoğun bakıma aldın, ayıkla pirincin taşını, 2 gün önce ilaç vermedin, geçer dedin. defalarca yaşadım, bezdim. şimdi paradan başka bir şey düşünmeyen şerefsiz doktor olarak istiyorum testimi, sonuç gene değişmiyor ama daha az aile ile papaz oluyorum.
    keşke ütopik bir dünyada medya/siyaset insanları gazlamasa, şu kısacık bilgiler verilebilse ve insanlar bu olasılıklardan haberdar olsa, sadece klinik bulgular ile bu vakalara yaklaşsak, sonuçlar aynı kalarak sağlık harcamaları ne kadar azalır? meselenin sadece yavşak veya bilgisiz doktor mevzusu olmadığı, bazı hastalıkların doğasının böyle olduğu anlaşılsa...
  • anladığım kadarıyla önlemenin tek yolu risk altındaki bebeklere (prematüre, astımlı, akciğer ya da kalp hastalıklı) synagis (palivizumab) nam ilacın sezonu boyunca ayda bir şeklinde uygulanması imiş. lakin bu ilaç hayli kallavi bir ilaç imiş (tek dozu 800 tl diye gördüm) onun için öyle her doktor yazamıyor imiş, sgk her vakada ödemiyor imiş. bu ilaç da olan vakayı tedavi etmek için değil ancak önlemek için faydalı imiş.

    allengirli mevzular. hekim arkadaşlar daha iyi bilir.
  • üç gün başımıza musallat olan virüs. çocuk iyileşti de biz anne-baba hasta olduk iyi mi..
  • son derece bulaşıcı bir etkiye sahip bu şeref yoksunu virüsün yayılmasının en önemli sebebi yıkılan binalar ve bu binaların içinde yıkılan tuvaletlerin havaya nüfuzu imiş.
  • 45 günlük el kadar yeğenimi eriten adi aşağılık virüs. 4 5 gün daha hastanedeyiz neyse iyi olsun da. sonra bilâhare küfür edicem bulaştıranlara.
  • 2 ay-2 yaş çocukların baş belası.
    bir de şu var: (bkz: synagis)
  • 2 yaş altı çocuklarda en sık bronşiolit etkeni.
hesabın var mı? giriş yap