*

  • rpg olarak kisaltilan role playing game (rol yapma oyunu) kavraminin tarihçesidir. kuyutorman isimli fantastik kurgu sitesinden alintidir. http://www.kuyutorman.com/viewtopic.php?t=455

    " küçük bir adim

    herşeyden önce tekerleğin dönmesini sağlayan dahiden başlayalım. belki kimsenin tahmin edemeyeceği bir isim, h.g.wells. wells sadece bilimkurgunun babası değil aynı zamanda “savaş oyunları”nın da babasıdır. eğer kabul ederseniz role yapma oyunları (role-playing game) in de babası sayılır.
    savaş oyunları, savaşlar olduğu sürece hep vardı. yapılan savaşları, savaşçılar zarar görmeden yeniden canlandırmak eski sümerler tarafında 4000 yıl önce düşünülmüştür. satranç ve go, dünyanın en eski iki oyunu, savaş oyunları üzerine kurulmuştur. “kriegspiel” adlı savaş oyunu zarlar üzerine kurulmuştur, böylece rastgele olaylar olması, her yeni oyundan daha bir zevk almasını sağlıyordu.
    ilk wells bu oyunu amatörlere açmıştır. 1915’te “little wars” adlı bir kural kitabı yayınlandı. daha sonra bu kitap “savaş oyunları’nın incili” olarak anılmaya başlandı. bu oyunlarda minyatür figürler kullanmayı ilk wells akıl etti. savaş oyunları, 1953’e kadar popüler bir oyundu ama daha sonra yerini charles roberts’ın “tahta üzerinde oynanan savaş oyunları”na bıraktı. roberts’ın bu oyunu çok popüler olunca, roberts, avalon-hill oyun şirketiyle anlaştı. bu şirket şu an dünyada ki en büyük oyun şirketlerinden bir tanesidir.

    kivilcimdan ateşe

    60’larda ve 70’lerde uyuşturucu kullanıp bob dylan dinleyenler bu oyunun müptelası olmuşlardı. sonunda savaş oyunları bir ticaret haline geldi. fan kulüpler kurulmaya başlandı. bu fan kulüple işin barutuydu ve bir kıvılcım lazımdı. bu kıvılcımda bir çoğunuzun tahmin edeceği üzerine; “yüzüklerin efendisi”.
    1966’da amerika’da piyasaya çıktı ve edebi dünyayı tamamen değiştirdi. insanlar artık gettysburg savaşını değil, miğfer dibi savaşını canlandırmak istiyordu. insan askerler yerlerini elflere, goblinlere ve orklara bıraktı. insanlar, balrog’un ne kadar hasar verdiğini ve lightning bolt un ne kadar uzağa gidebildiğini merak etmeye başladı.
    tolkien’in dünyasını anlatan bir oyun çıkması an meselesiydi. iki adam bu kaderi sonsuza kadar değiştirecekti; ernest gygax ve david arneson.

    efsanevi ortaklik

    wisconsin ’de küçük bir kasaba olan lake geneva’da gygax, jeff peren ve arkadaşları orta çağ havası veren bir savaş oyunu yarattılar; “chainmail”. chainmail devler, troller, ejderhalar ve büyüler için kurallan içeren ilk savaş oyunuydu. chainmail, zindanlar ve ejderhalar (dungeons and dragons) için bir adımdır, hatta kuralları ve oynanış tarzı birbirlerine çok benzer.
    70’in başlarında, gygax ve david arneson tanıştılar. ikisi de fikirlerinden etkilenmişlerdi, ve bunları birleştirdiler. 70 veya 71’de arneson, chainmail sistemini aldı ve dünyadaki ilk rol-yapma oyununa dönüştürdü. bu oyunun adı “blackmoor dungeon campaing” oldu. gygax ise bu fikre çabucak uyum sağladı ve “greyhawk” ın ilk adımlarını attı.
    sonraki birkaç yıl sonunda bu oyunu kuralları biraz değişerek zindanlar ve ejderhalar adını aldı. diğer savaş oyunları gibi yavaş başladı ama daha sonra yeni bir hobi haline geldi.
    ve çarklar dönmeye başlar…

    gygax ve arneson’ın oynadıkları oyunun ünü etrafa yayıldıkça insanlar bir kurallar kitabı istemeye başladı. böylece herkes kuralları bilerek oyunu orijinal haliyle oynayabileceklerdi. fikirlerini tüm büyük oyun firmalarına götürdüler ama sonuç hep aynıydı, hep geri çevriliyorlardı. sonunda 1974’te oyunu kendileri yayınlamayı planladırlar. tabi ki bunun için bir şirket kurdular. gygax’in “bodrum” şirketi, tsr.
    çok iyi bir fikir değildi, gygax sonradan itiraf etmişti. 1000 tane kopyayı satmaları yaklaşık bir yıllarını almıştı. ikinci 1000 kopya 6 ayda satıldı ve satışlar birden artmaya başladı. 1979’un sonunda d&d ayda 7000 kopya satar olmuştu ve halada tsr dünyanın en büyük rpg şirketlerinden biri.
    insanlar oyunun kendisine değil oyunun ardındaki fikre odaklanmışlardı. kurallar mükemmel olmaktan çok uzaktaydı. insanlar bu inanılmaz konsepti fark etmişlerdi.büyük bir ihtimalle d&d oyuncuların kurallarını yarısını atıp yeni kurallar koyacaklarını bildiği halde aldıkları ilk oyundur.

    büyük kopyacilar

    oyuna değil de fikre odaklanılması oyuncuların kuralları ihlal edip yeni kurallar yazmasına ve herkesin kendi oyunu yapmasını sağlamıştı. doğal olarak ta insanlar kendi kurallarını şirketle paylaşmak istiyordu. sonunda dünyada gazeteler, dergiler ve yazılar çıkmaya başladı. herkes oyunu en iyi nasıl oynanacağını yazıyordu.
    gygax ve arneson kendi dergilerini .çıkardılar “the dragon rumbles”, bu ad sonradan “the dragon” daha sonra ise bugünkü adıyla “dragon” oldu. d&d çok fazla eleştiri alıyordu. bunun nedenlerinden biri oyunun ya çok basit ya da çok zor olarak algılanmasıydı. bu “çok zor” tartışmaları daha çok genç oyuncular tarafından yapılıyordu. kuralların daha basitleşmesini, daha kolay öğrenilebilecek ve oynanabilecek bir oyun ve daha çok eğlence istiyorlardı. tüm bu istediklerini “tüneller ve troller” de buldular.

    tüneller ve troller

    bir efsaneye göre ken st.andre, tüneller ve trollerin yazarı, bu rp oyununu gygax ve arneson’da bağımsız olarak yarattığını söyler. hatta adı bile benzemektedir, t&t. bu oyunu yayınlamaya çalıştığı zaman ise herkes tarafında hor görülmüştür.
    bu efsanenin doğruluğu şüphelidir. t&t nin birçok benzerlikleri vardı. karakterlerin 6 özellikleri vardı. seçilebilen sınıflar ve özellikleri de çok benziyordu. fakat t&t benzerlikleri için değil farkları için önemlidir.
    yeni başlayanlar için t&t’nin kuralları çok basitti. 6 köşeli zarlar ile neredeyse her şey hallediliyordu. hatta dövüş ve büyü için tablolar vardı. bu tablolar her şeyi harika bir şekilde anlatıyor ve açıklıyordu. t&t eğlenceliydi. şirindi, aptalcaydı, etrafta kılıçları sallayarak dolaşmak, büyü yapmak v bir şeyleri parçalamak ile ilgiliydi. düzenlemeleri ufak şakalarla doluydu.
    d&d ise tam tersiydi. fakat insanlar t&t ye olan ilgilerini yitirdiler. ve 80’lerin başında t&t ortadan kalktı. fakat yine de t&t ilk büyük rakipti. hatta her zaman “2 numara” diye anılır.
    bu sırada sokaklarda yeni bir oyun vardı. yine aynı “çok kolay” olayı vardı fakat bu sefer kurallar da değil düzenleme çok basitti. amaç şövalyeleri canlandırıp, zindanlara girmek ve hazine peşinde koşmaktan ibaretti. daha gerçekçi bir altyapı vaat ediyordu. gerçekçilik, detay ve karmaşıklık istediler. ve bunu da “chivalry and sorcery” de buldular.

    chivalry and sorcery

    1976’da ed simbalist ve wilf backhaus tarafından yaratıldı. c&s yapılmış en karmaşık rpg di ve hala da öyle. gerçekçiliğini inkar etmiyorum. oyunda 12.yy fransa’sı vardı. yeni bir dünya yoktu. oyuncular kendilerini bir sosyeteye uydurmaya çalışıyorlardı.
    asıl problem karakter yaratımındaydı. d&d’nin aksine c&s’de boy, kilo, burç, akıl sağlığı, sosyal sınıf, aile statüsü ve baba mesleği gibi birçok şeyi belirliyorlardı. bir sürü karmaşık denklemler ve skilller vardı. ve bu daha sadece karakter yaratımıydı.
    kurallar ve zarların işlevleri d&d ye göre daha karmaşıktı. dövüş ve büyü tabloları aptalca bir şekilde karmaşık hazırlanmıştı.
    başka bir problem ise oyun çok gerçekçiydi. rahipler tanrılara dua etmek zorunda, şövalyeler para kazanıp kılıç alabilmek için saatlerce oynamak zorundaydılar.
    c&s bir örnek teşkil ediyor. çok uzundu, çok karmaşıktı ve oyuncuların dikkati oyuna fazla veremiyordu. fakat detaylı bir dünyada oynamak güzel bir fikirdi. her ne kadar bu oyun 80’lerin ortalarında yok olduysa da verdiği fikir rpg tarihini etkilemiştir.

    imparatorluk yeniden saldiriyor

    bütün bunlar olurken, bir oyun daha vardı arka planda. diğerleri kadar büyük bir finansal başarı elde etmemişti ve oyun sektöründe büyük bir başarıda elde etmemişti. oyunun adı “empire of the petal throne” du ve m.a.r. baker tarafında yapılmıştı.
    genç yaşlarında baker iki şeye tutkuyla bağlanmıştı; karşılaştırmalı dilbilim ve kendi yarattığı fantastik dünya tekumel. bu tutku baker yaşlandıkça devam etti. baker ünivesitede karşılaştırmalı dilbilim okudu ve bu sırada kendi dünyası için bir dil bile yarattı. hatta bu alanda usta tolkien’i bile geçmişti.
    baker elinde böyle bir fantastik dünya ile kalakaldı. yazar değildi. bu yüzden bir şey yapamazdı. tekumel’i arkada bıraktıktan 20 yıl sonra d&d ile karşılaştı. böylece hemen oyunuyla ilgili çalışmaya başladı ve piyasada ki ikinci rpg oldu.
    petal throne öyle bir oyundu ki sistemi ve düzenlemesi birlikte sanki gerçekmiş hissi verip hatta sanki o dünyada yaşıyormuşsunuz hissi veriyordu. birdenbire oyuncular şövalye olup ejderha kesmeyi bırakmıştı.
    artık rahip-savaşçı olup kutsal savaşları yönetiyorlardı. baker’ın dil konusunda ki yeteneği oyuncuların yeni bir kullanmasını sağlamış hatta onların sanki oyunu gerçekmiş gibi hissetmelerini sağlıyordu.
    eğer petal throne popüler olarak kalsaydı, bir 15 yıl daha beklememiz gerekmezdi ve bugün olan oyunlar asla olmayabilirdi, örneğin world of darkness. baker’ın dünyası çok karmaşık ve bazı oyuncular için çok güçlüydü. gm ler oyuna ısınıp kendi oyunlarını yaratamıyordu. hatta hatasız oyunu yönetebilen tek kişinin baker olduğu söylenir.
    bu üç oyunda d&d yi yenemedi. yinede hala ilgi çekiciler çünkü onları karşılaştırarak bu hobinin geleceğini belirleyebiliyoruz. t&t ve c&s yi karşılaştırarak rp kurallarında ki bir engeli anlayıp aşabiliyoruz karmaşıklık vs. ulaşılabilirlik, detay vs. oynanabilirlik ve gerçeklik vs. şeffaf eğlence. petal throne’u inceleyerek de detayın, gerçekliğin ve güçlü bir dünyanın ulaşılabilir ama eğlenceyi kısıtladığını anlıyoruz.
    daha sonradan bazı gazete ve dergilerde “dave arneson ve gary gygax pandoranın kutusunu açtılar, ken st.andre ise onun yeniden açılabildiğini keşfetmişti” yazdılar. böyle oyunlar ne kadar alınsa da, oynansa da, popüler olsa ve olmasa da bize rp nin d&d den ibaret olmadığını ve bu yeni konseptin yeni isimlerin üstünde bir şey olduğunu, sonsuza dek sürecek, yenilikçi ve iyi bir şey olduğunu öğrettiler.
    ve hepimizin bildiği gibi….macera hala devam ediyor
    kaynaklar :
    http://ptgptb.org/0001/history1.html
    http://ptgptb.org/0002/history2.html
    http://www.rpgstory.com/history-of-rpg.html
    kaynaklardan çeviren elamshinae
    "
  • (bkz: frp)
    (ara: frp)
hesabın var mı? giriş yap