*

24 entry daha
  • türkiye de grup muzigi 1980 ler kitabından da farkettiğim üzere, 80'li yıllardır. tabi ülkemiz için.
    devil, ra, whisky, egzotik band, kronik, dr skull, hardal, asım can gündüz, meridian, klips, dangerous, mirage, ambulans, vb pek çok grubun ortaya çıktığı ve rock müzikle yeni yeni tanışan ve henüz doyuma ulaşmadığı genç güruhun bu grupları dinlerken, bir yandan da çevreden gelen tepkilerle mücadeleleri, bana kalırsa rock'un rock olduğu günlerdi. kalmadı artık o ruh. istanbul'daki rock barlar nasıl doyuma ulaştıysa genel olarak bu günlerde de rock doyuma ulaşmıştır. dinlenmiyor mu, tabi ki dinleniyor, konserlere gidiliyor, ama artık biletler biletix'ten alınıyor mesela en basitinden..bir keşfedici gibi hem kendi yerli topluluklarını hem de dışarda neler olduğuyla ilgili yabancı grupları hararetle dinleyip, kasetler çekiyorlardı birbirlerine.

    yukarıda ismini andığım grupların dahil olduğu, ilhan irem'in müzik direktörlüğünde değişim rüzgarları adında toplama bir albüm yapılması ve albüme bu ismin konması bile rock'un rock olduğu günleri işaret ediyor.

    daha muhafazakar ve orta yaşa yakın insanlar içinse anadolu rock da 80'lerde kendi devrini gayet yerinde sürdürüyordu. ersen dadaşlar gibi..
    barış manço, cem karaca, moğollar vb. isimler de 70'lerden gelen esintilerini, daha olgun bir yapıyla, rock müzik içerisinde sürdürüyorlardı. hatta ilhan irem de 80'lerde rock müzik yapısına evrilmedi mi?
    (bkz: pencere kopru ve otesi)

    şöyle de bir örnek vereyim;
    80'lerde kurulan whisky grubu, 90'ların sonunda iyiden iyiye dağıldı. geçtiğimiz 1-2 sene öncesinde grubun lideri sayılabilecek serdar çokuslu grubu tekrar bir araya getirmeye çalışırken, davulcuları alpay şalt'a bu teklifi götürdüğünde aldığı cevap hazindir; "bu müzik türü artık bir şey kazandırmıyor. hem artık yoruldum."
    alpay şalt şimdi yüksek sadakat grubunda çalıyor.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap