• önceden yer ayırtma; önce "işi bilmeye", daha sonra "bağlantılara", en sonunda "para"ya bakar...
  • duydugum zaman aklima direkt havayollari icin yazilan software'in modulunu getiren kelime. sanki duymak istemiyorum gibi..
  • - adalet, bu gece bulusalim mi?
    - rezervasyonun var mi?
    - nasi?
    - bayaa, onceden beni arayip bu gece bos musun, zamanini benle gecirmek ister misin diye sordun mu? (bkz: tiki olmayi iyi bisey sanan aptal kiz modeli)
    - alla alla cattik valla, iyi nalan'i ararim.
    - durr
    - cattt

    ve telefon kapanir....
  • türkçe'ye "ayırtım" olarak çevrilmiş fransızca kökenli sözcük.
  • can't stop addicted to the shin dig
    chop top he says i'm gonna win big
    choose not a life of imitation
    distant cousin to the reservation
  • minibüs yolunda 7 katli koca apartmanin yan duvari boyunca kocamaaaan harflerle rezarvasyon olarak yazilmis ayirtma yer tutma yer isgal etme yazisi

    yapan da http://www.divareklam.com/
  • rezervasyon; amerika’da kızılderili (native american) yerleşim bölgelerine verilen isim. 1840’lı yıllarda oluşturulmuş.

    lakin günümüz abd'sinde kızılderililerin yaklaşık %85'i rezervasyonların dışında yaşıyor ve her büyük kentin kendi kızılderili toplumları var. beri yandan; amerika’da 300’den fazla kızılderili yerleşim bölgesi bulunmaktadır.
  • (bkz: sahacini)
  • bir yere gitmek istediğinde nerede kalacağını düşünürsün. birkaç yere birden bakarsın. birkaçını birden ayarlarsın. kendini sağlama alırsın: evet, tam da o günlerde ben orada olacağım, bunun için hazırlanın. eğer gelemeyecek olursanız bize haber verir misiniz, derler. derler, boşuna beklemeyelim sizi. hem başka gelen olur, onlara açalım yerimizi. tabii ki dersin, mutlaka haber ederim. pislik değilim ben sizi beyhude ümitlere sevk edeyim. gelemezsem söylerim. derim, ben o gün başkasının misafiriyim, yerimi doldurun. bu kadarını yapabilirsiniz sanıyorum. yeri doldurulacak biriyim ben. 204 numaralı odanın sahibi. herhangi biri.
  • (bkz: reserved)
hesabın var mı? giriş yap