• ingiltere' de takimlar ikiye ayrilir : maviler ve kirmizilar. maviler kraliyete bagliligi simgeler, kirmizi da tam tersi. iki sehirin mavi ve kirmizilari birbirlerine surekli rakiptirler. liverpool - everton, totthenam - arsenal, man u - man city gibi. tabii tum bu takimlar arasinda alemin krali
    (bkz: liverpool) dur.
  • ayrica guney kore milli takim taraftarlarinin giydikleri t-shirtlerin uzerinde yazan yazi. butun taraftarlar bu t-shirtu giyiyorlar, ve tribunlerde kirmizi muthis bi goruntu karsimiza cikiyor.
  • jack ve john isimleri birbirleri yerine kullanılıyor mu acaba diye düşünmeme neden olmuş bir film. çoğunlukla jack ismi kullanıldı ama adamın ismi gerçekte çok eminim ki john reed. film boyunca kimi zaman adama john dendi alt yazıda jack yazdı, zaman zaman da bunun tersi oldu.
    (bkz: dunyayi sarsan on gun)
  • (bkz: mighty reds)
  • 1981 yapımı, tarihsel ve biyografik ögelerle harmanlanmış, üç oscar ödüllü film. filmde sovyet devriminin getirdikleri ve götürdükleri çok başarılı işlenmiş. karakterlerin kişisel arzularının, sovyet projesiyle ters düştüğü noktada yaşadıkları zorluklar ve yaptıkları seçimler oldukça önemli.
    kendi ayakları üstünde durmak isteyen kadın profili de louise bryant ve emma goldman ile harika oturmuş. emma goldman demişken; filmin anafikrini de belirtmek açısından:

    (bkz: dans edemedigim devrim devrim degildir)
  • sapina kadar bir ask filmi. john reed louise bryant arasindaki inişli çıkışlı ilişkiyi anlatan 3 saatlik bir film. film çiftin tanışmasıyla başlar ve ayrilmasiyla sona erer.

    bu arada wilsonun abd baskani seçilmesi, birinci dunya savasi, bolsevik devrimi, amerikadaki sol orgutlenme ve amerikan sosyalist partisi'ndeki çekişmeler, sovyet rusyanin izolasyonu ve devrim sonrasi yasananlar, ucuncu enternasyonal, birinci dogu halklari kurultayi bu askin fonunu olusturur.

    --- spoiler ---

    reed'in ikinci defa gittiği sovyetlerden donuste finlandiya'da yakalanmasi, bryant'in onu kurtarmak icin kadin basina kacak olarak finlandiyaya gidisi (sene 1920), haber alamamalar, kavusamamalar, en nihayetinde kavusma ve olum. evet sapina kadar bir ask hikayesi. hem bir kadin ile bir erkek arasinda hem de bir adamla dunya gorusu arasinda.

    --- spoiler ---
  • filmden bir kuple için buyrun linkimiz: http://www.youtube.com/watch?v=c13q2wyzr_0
  • "nerde azizim o eski filmler" ve "nerde o eski ideallerinin peşinde koşan naif insanlar" dedirten 1981 yılı yapımı film. warren beatty ve diane keaton'un birlikte döktürdüğü, ama özellikle hep hollywood parlak oğlanı havalarında sunulan warren beatty'nin senaryo yazarı, yapımcı, yönetmen ve oyuncu olarak tam teşekküllü starlığın içini doldurduğu sinema eseri. ayrıca zamanında denmiş zaten. #14548189
  • şimdilerde benzerlerinin çevrilmemesine üzüldüğüm filmlerden. gerçekten oldukça iyi. dönem filmlerini sevenler kaçırmasın, filmin içinde hemen hemen her şey mevcut. aşk, politika, savaş, devrim, mücadele, vs. bu sayede de film geniş bir kitleye hitap edebileceğini düşünüyorum.

    yalnız john reed'in filmde aşk yaşadığı karısı daha sonra 1-2 defa daha evlenmiş filmden sonra bir araştırma yaptığımda görmüştüm bunu, nedense içim burkuldu.

    --- spoiler ---

    john reed hayatı gerçekten muazzam. amerikalı bir komünist olması yeterince ilginçken kalkıp sovyetler'e gitmesi, ekim devrimini yerinde görmesi ve sonrasında da devrime katkıda bulunmaya çalışması son derece ilgi çekici. bu uğurda esir düşüyor, nihayetinde de genç yaşta hastalanıp ölüyor.

    devrimden sonra bakü'ye gidiyorlar ve burada türkçe olarak yarım yamalak bir "kutsal savaş" lafı duyuyoruz. sonradan john reed ile birlikte anlıyoruz ki sovyetler bölge halkına "cihad çağrısı yapmış.

    lenin de sahiden ileriyi gören adammış. amerikalıların şimdiki hallerinin nasıl olacağını dahi çok iyi anlamış o zamanlarda bile. john reed'e "are you american?" diye sorması, "yes" cevabını alınca şaşırıp "american american?" demesi oldukça hoştu.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap