• dünya benzeri şartlara sahip olabilecek gezegenlerin çok az olduğu düşüncesine sahip olunan 2000 yılında üretilmiş bir hipotez. buna göre dünya şartlarına sahip olabilecek gezegen sayısı çok azdır ve bu azlık içinde gelişmiş yaşamın sadece dünya'da ortaya çıkmış olabileceğinden dem vurulur.

    oysa artık biliyoruz ki, galaksimiz samanyolu'nda dünya iklim şartlarını sağlayabilmesi mümkün olan yaklaşık 50 milyar gezegen mevcut. bu sayıya, gaz devi gezegenlerin olası uygun şartlara sahip olabilecek milyarlarca uydusu dahil değil.

    dolayısıyla fikir ilk oluşturulduğunda geçerli olabileceği düşünülen nadirlik iddiası, pek geçerli değil artık.
  • en özet: doğruluğu hala geçerli hipotez.

    nedense bu hipotezin çürüdüğüne dair bir algı oluşur dünyadışı yaşam tutkunlarında. ancak olaya bilimsel yaklaşmakla umutvari yaklaşmak farklı şeyler.

    samanyolunca milyarlarca yıldız var ancak bu demek değildir ki milyarlarca varsa demek dünya gibisi olacak. elbette her yıldızın habitable zone olması şart. bu bir mucize değil. sıcak yıldızda uzak, soğuk yıldızda yakın bir alan olmalı.

    elbette çoğu yıldızın gezegen sahibi olması da mantıklı zaten evrende en yaygın elementlerden biri silisyum ve oksijen.

    ancak olasılıkları teker teker çarpınca payda o kadar büyüyor ki "yapma ya" diyen batmış patron gibi kalakalıyorsunuz. şimdi teker teker yazalım.

    -yıldız sistemi karadeliklerden nötron yıldızlarından, gama patlamalarından korunaklı olacak
    -o yıldız "gezegen" büyüklüğünde cisimleri birleşebildiği bir alan olacak
    -o yıldız "sakin" bir yıldız olacak (parlayıp sönmeyecek, ömrü uzun olacak)
    -gezegen yaşanabilir alana oturacak (şart değil yani dönmesi)
    -gezegen atmosferik koşulları sağlayacak
    -gezegen hayatı bitiren asteroid çarpması, depremler, sellerden uzak duracak
    -o gezegende yaşam ilkel kalmayacak
    -o gezegende yaşam kendi kendini bitirmeyecek
    .
    .
    .

    gibi gibi, alt alta çarpınca milyarda bir olan olasılığı cereyan ettirdiğiniz de belki de tek yaşam olan gezegen, dünya olabilir. bu da zaten rare earth hypothesis demektir.

    bu gerçek, hayli ağır olduğundan, primat beyinleri "umut"la beslenen insan, inkar ederek evrende yaşamın mutlaka olabileceğine inanıyor.

    ama gerçek bu da olabilir.

    alışmak gerekebilir.

    --- spoiler ---

    bu konuyu direkt işleyen ad astra yı izlemenizi tavsiye ederim.
    --- spoiler ---
  • murphy kanunları, occam'ın usturası, ben sigara yaktım ya kesin şimdi otobüs gelir...

    ne derseniz diyin. genelde bilinmedik bir şey aranıyorsa, beklenmedik bir şeye göbek bağlandıysa, bir merak bir hevesi doğurduysa genelde hayal kırıklığıyla bitiyor. bir gün çok başarılı seyahat teknolojileri keşfetsek, galaksiler arası atlamalar yapabiliyor olsak ve sonunda bir başka uygarlık keşfetmek üzere en ideal yaşam koşullarının olduğuna kanaat getirdiğimiz o koordinata gitsek...

    muhtemelen beklediğimiz gibi yaşamakta olan canlılar veya yok olmuş bir uygarlığın kalıntılarını değil, bakir ve bomboş bir gezegen bulacağız. habitable zone'da olmak belki de yaşam geliştirmek için yeterli değildir. zira yaşam geliştirme amacı olan bilinçli varlıklardan bahsetmiyoruz. gezegen bu. anlamsız bir kütle. dünyada ne yaşandığını tam anlamıyla bilmediğimiz için, o gezegenlerden ne beklememiz gerektiğini de bilmiyoruz. gerçekten, yaşam tam olarak hangi şartlarda ortaya çıkar?

    ya bunu tespit edebilecek laboratuvar koşullarına kadar bekleyeceğiz, ya da dünyayı geri sarabilecek kadar uzak bir görüntüleme teknolojisine.
hesabın var mı? giriş yap