• ali zand vakili'nin direkt insanın yüreğine dokunan parçasıdır. ben sözlerine bakmadan çoktan sevmiştim zaten parçayı ama merak edenler için onları da ekleyeyim;

    parça bu > [link]

    pazar pazar, kahvaltı sonrası ağır ağır içilen türk kahvesinin demlenmecesi tadında güne damga vuracak, güneşi erkenden batıracak yoğunlukta, zamanı yavaşlatan bir parça olmuş... ayrıca bunu seven şunu da sevdi > kuan

    sözleri de şu;

    "ey giden kişi, kendinle kırılan bir kalbi götürdün,
    böyle benim cismimi fırtınaya bıraktın.
    ey defterime iptal mühürünü basan,
    senden sonra neler gelmedi ki başıma..
    ey evrenin allah’ı
    nasıl inanayım:
    bir zamanlar benim sığınağım, yaverim olanın
    gölgesi sonsuza kadar başımda olamadı..."
  • piyanonun tuşları arasından yükseldi incecik bir ruh. ne diyorduk ona.. hani tırırırıır, la sol la sol la sol diye tekrarlamaya. piyanoda en zayıf olduğum hareketlerden. hah 'tril' idi sanırım. inceden kar yağdırıyor, başımı iki elim arasına alıp muhasebelere sürüklüyor. sen sanırım yardan şikayetçesin. gitmiş öyle mi? gitmiş. gittik.
  • modunuzun değişmesi için acı çekiyor olmanıza, duygu yoğunluğunuzun olmasına gerek yoktur.
    böyle şarkılara çok değer veririm. sizi ele geçirecek kadar güçlü çünkü.
hesabın var mı? giriş yap