• sırbistan'ın tarihini öğrenebileceğimiz film. geçmişle yapılan paslaşmalar yumuşak çizgilerle ayrılmış. bir insanın hayatı hakkında çok şey bilmenin nasıl olabileceğini gösteren film.
    yirmi üçüncü istanbul uluslararası film festivali'nde altın lale ödülüne aday gösterilen 14 filmden biri. aldığı diğer ödüller :
    2003 montreal fipresci ödülü; en iyi senaryo
    2003 viareggio en iyi film; en iyi senaryo
  • "...91 sonrasi eski/yeni yugoslavyayi bir sivil polis ve bir felsefe ogretim gorevlisinin gozunden anlatiyo...polisin amaci bu profun siyasi eylemlerine tas koymak diyebiliriz...cok guzeldi yaa..hafif komedi seklinde bayildim" şeklinde bir yorumunu aldığım film.
  • özellikle nato bombardımanıyla ilişkili sahnesinde insanda yapılanların "ne kadar" doğru olduğu hissiyatını uyandıran kara-mizah türünde oldukça başarılı bir yapım. slobadan miloşeviç'e haddini bildirelim derken yüzlerce masum sivile da zarar verilmesine insanlardan zamanında pek ses çıkmaması da enteresan.
    ayrıca film, 2004 istanbul film festivalinde "jüri özel ödülü" almıştır.
  • 23. uluslararası istanbul film festivalinde altın lale jüri özel ödülünü “l’esquive / kaçak” filmiyle paylaşan, ödül aldığını duyunca anasının ak sütü gibi helal olsun yorumunu yaptığım film...
  • dusan kovacevic'in, 2003 yili yapimi filmi.

    --- spoiler ---

    yugoslavyanin dagilmasindan sonra, bir profesor ve eski rejim doneminde onu golge gibi izleyen bir gizli servis ajaninin karsilasmalarini ve eski gunleri "yadetmelerini(!) anlatiyor.
    --- spoiler ---

    film festivalinde seyredip de en cok eglendigim ve uzun zaman dvd'sini aradigim film.

    simdi, devlet tiyatrolari, yetkin dikinciler ve bulent emin yarar'li bir uyarlamasini sahneliyor... elbette oyun, basladigindan bu yana kapali gise...
  • duşan kovaçeviç'in, sırbistan'ın 1990-2000 kesitini betimlemesi fevkalade. beni mest eden asıl nokta ise filmin ortalarında sezdirip sonunda verdiği mesaj. kovaçeviç, miloşeviç'in ardından demokrasiye geçildiğini zannedenlere ayarı sağlam veriyor. totalitarizm ya da demokrasi, yöntem ne olursa olsun, devlet ve iktidarların doğasının değişmediğini vurguluyor. bunu o vakitlerde demokrat zoran cinciç'in kabinesinde kültür bakanı olarak yer alan aktör branislav leçiç'i komünistlerden çok çekmiş, ama demokrasiyle birlikte huzura erdiğini sanan teya rolünde oynatırken yapması da ilginç bir ayrıntı.
  • bir de devlet tiyatrolarında bülent emin yarar ve yetkin dikincilerin başrolünde olduğu tiyatro uyarlaması vardır ki kaçırılmaması gerekir:
    (bkz: profesyonel)
  • film arşivi biriktirsem, çok rahat rafımdaki ilk başlardaki sırasını alır.insanı farklı düşüncelere sürükleyen bir film.
  • --- spoiler ---

    teja'nin babasinin cenazesinde calan sarkinin ismi ' kad sam bio mladan lovac ja' yani 'ben genc bir avciyken' anlamina geliyor. sonraki sahnede ayni sarki barda calarken luka ve hafiyeleri iceri avci kiliginda giriyorlar. bu da ekstradan komik bir detaydi iste.
    --- spoiler ---
  • meraklisina filmin bir kac ilginc detayi daha:

    -filmin basindaki arsiv goruntulerinde muhaliflerin mitinginde konusan sakalli amca, vefatindan evvel senelerce tiyatro sahnesinde luka laban karakterini canlandiran efsanevi aktor danilo bata stojkovic.

    -1997 yilbasi arefesi gosterilerine dair arsiv goruntulerinde, yonetmen kovacevic'i secimlerde belgrad belediye baskanligini kazanan zoran cincic'i tebrik ederken goruyoruz.

    -luka'nin kizi anna'yi bora todorovic'in gercek hayattaki kizi danica todorovic oynuyor.
hesabın var mı? giriş yap