17 entry daha
  • 7-8 sene önce bizim mahallede pek bir revaçta olan oyun..

    en sevdiğimiz güzergah vancouver ile karaçi arası olan idi, uzun yol olduğu için yüklere iyi para verirler biz de ihya olurduk. tabi okyanus geçtiğimiz için* fırtına çıkardı, biz de malın acil teslim edilme durumuna göre ya birkaç gün fırtınanın çevresinde dolaşırdık ya da içinden geçip gemiyi dağıtırdık.*
    çok para teklif ettiklerinde abidik limanlara gittiğimiz de oluyordu. 6-7 gemiden sonra artık gemilerimizin ismini unuttuğumuz da vakiydi. ama en güzeli sene sonundaki başarı grafiği idi. borçlarımıza iniş çıkışlarımıza bakıp keyfilenebiliyorduk.

    benim için en sıkıcı yan, limandaki işçi vs.nin grev yapması nedeniyle romörkör kullanmadan gemiyi limana elle sokmaktı. arkadaşım canavar gibi yerine yerleştirirken ben sağa sola çarpar, zaten %30'larda gezen hasar oranını iyice arttırırdım.

    tabi iyice enseyi kalınlaştırınca, yan yan giden gemilerden de alabiliyordunuz ama, o zamana kadar baya zaman geçebiliyordu.

    bazen denizin ortasında bir sal, sandal gibi birşey görüyor, adamla takım muhabbeti yapabiliyordunuz.*

    eğer yakıt doldurmayı unutursanız okyanusun ortasında beş katı fiyatına yakıt almak zorunda kalıyor, ofisinize 2-3 hafta uğramayınca kasayı hırsızlar tarafından soyulmuş halde bulabiliyordunuz. gemideki hasar %40'ı geçti mi geminizin okyanus dibini gidişini izliyor, oyun bitince de akbabaların sizi yemesine maruz kalıyordunuz.

    amiga zamanındaki baba oyunlarımdan (sensible soccer, prince of persia, civilization 1 ve cengiz han*) biri olan poc, diğer ikisi gibi kendine hapsediyordu. arkadaşın verdiği adresten amiga'daki poc'u indirmiş olsam da, demosunun zaman sınırlaması olduğu için pek umrumda olmadı, zira bu oyun 6-7 saatten önce kapatılmaz.
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap