• pokemon'un gameboylar icin cikan ilk oyunu. pokemon blue ile simultane olarak piyasaya cikmi$tir. ikisi temel olarak ayni olsada, blue'daki bazi pokemonlar red'de bulunadigi icin, cocuklara her iki oyunu aldirtip, pokemonlari takas ettirmektir amac. basarili da olmu$tur bu konuda. kartu$unun ve kutusunun ustunde charizard resmi var.
  • daha sonradan bir re-make sürümü game boy advance'e çıkartılmıştır; pokemon fire red
  • 3-4 sene önce pc de dünya kadar oyun varken cep telefonuma yükleyip günlerce oynadığım batarya düşmanı oyun.
  • altıncı veya yedinci sınıfta bir arkadaşımın emülatör ile okulumuzun kütüphanesindeki bilgisayarda oynamak suretiyle beni tanıştırdığı oyun. daha ilk açışta "bakın size mewtwoyu göstericem şimdi" diyerek misty'nin şehrinde bir mağaraya gitmişti, orada mewtwo yakalamıştı. sene oldu neredeyse 2013, ben hala bu oyunda mewtwo göremedim. bu da böyle bir anımdır.
  • veletken de şimdi de bitiremediğim oyun. şu oyunu bitirenlerin önünde şapka çıkarıyorum. o haritanın içinden nasıl çıkıyorlar hayret. hep ss anne gemisinden sonra boka sarıyorum. son 10 yıldır her sene bir kaç kez bitirmeyi denedim ama olmadı mewtwo'yu zaten görmedim. görsem de kaçarım herhalde.

    oyunda başarısız olsam da deli izleyicisiydim. şu kitap hala elimdedir ayık olun.
    pokemon el kitabı
  • youtube'da tüm müziklerinden bir playlist yapılmış oyun. ağlamak isteyenler bakabilir.
  • temelde iki adet pokémon red oyunu vardır;

    ilki pokémon red & green versiyonları dahilinde olan ve pokémon green ile birlikte ilk pokémon oyunu olma özelliği taşıyan 1996 yılında japonya'da piyasaya sürülmüş oyundur.

    ikincisi ise pokémon red & blue versiyonları dahilinde olan ve pokemon blue ile birlikte ilk -japonya dışında- pokémon oyunu olma özelliği taşıyan 1998 yılında dünya genelinde piyasaya sürülmüş oyundur.

    daha sonra -2004 yılında- red & green versiyonları gba için tekrar yapılacaktır; (bkz: pokémon firered & greenleaf versiyonları)
  • ilk pokemon oyunudur. benim de bundaki pokemonlardan sonra diğerlerine ısınamadığım için en sevdiğim pokemon oyunudur. benden 4 yaş büyüktür ama benim onunla tanışmam 17 yaşımda emulatör sayesinde olmuştur. psp nin bitmeyen bataryasına rağmen beni prize bağlamıştı. 151 pokemonu yakalayacağım diye yapmadığım taktik, uygulamadığım glitch kalmadı. en son bazı beceremediklerimi (başta mew) hileyle aldığımı da itiraf etmeliyim. tabii hala 151 yapamadım 120 kadar sanırım şu an ama gerisi gelmiyor ne yapayım?
  • tahmin ettiğim gibi, hakkında 1 sayfa bile yazılmamış oyun. game freak tarafından pokemon blue ile birlikte ilk 1996 yılında japonya'da çıkmış, çok satınca demişler dünyaya açılalım, dil güncellemeleri vs. derken 98'de amerika'da, 99'da avrupa'da piyasaya sürülmüş. avrupa'ya gelen oyun klasik game boy'a değil de game boy color için yapılmış. ayrıca oyunun nintendo 3ds ve nintendo 2ds için sanal sürümleri 2016 yılında yayınlanmış. oyun 2004'de gameboy advance için çok daha iyi görsel iyileştirmelerle, hikayedeki değişikliklerle pokemon firered olarak başka bir oyuna evrilmişti.

    bu oyunun pokedex'inde 151 pokemon vardı ama hepsini elde etmek mümkün değildi. diğer oyundan takas yoluyla ya da oyun içi bazı npc'lerden, karşılığında sizden istedikleri pokemon ile takas ederek elde ediliyordu bazı pokemonlar. mesela mew'i legal yolla elde etmek için şöyle bir yol izleniyormuş ama ben kendi game boy color'ımda defalarca denememe rağmen becerememiştim. zamanında internet'te bir sürü hurafe yöntem vardı mew'i yakalamak için, tabi hepsi asılsızdı (evet, denemiştim).

    entrynin buradan sonrası tamamen nostaljik öğeler içermektedir. entryi yazarken diğer sekmede tabii ki o tüyleri diken diken eden oyun müzikleri çalmaktadır. pokemon red ve diğer gbc (game boy color) için olan pokemon oyunlarıyla aynı anda tanışmıştım, tek kartuşta pokemon silver, pokemon gold, pokemon crystal, pokemon yellow, pokemon blue, pokemon green vardı. ailenin maddi durumdan ötürü hiç gameboy advance sp cihazım olmamıştı. zalımlar, nasıl kıskanırdım siz o ortadaki tuşa basarak ekranın ışığını açıp, karanlıkta gameboy oynayabildiğinizde... gameboy color'ın ekran aydınlatması yoktu, karanlıkta oynanmıyordu bu yüzden, ev ahalisi yatıp ışıkları söndürdükten sonra pokemon maceram bitiyordu doğal olarak. aha şunun aynısı bir cihazdı. pille çalıştığı için doldurabilir pil ile tanışmıştım o zamanlar, geceleri şarj eder, gündüzleri oynamaya aynen devam.

    bu oyunları şimdi oynadığımız emülatörlerdeki gibi 150 kat hızlandırma söz konusu değildi, gayet yavaş, pıtı pıtı yürüyerek geziyordunuz oyunda. iflah olmaz bir kantocu olduğumdan oyunları tüketmeye ilk pokemon red ile başlamıştım (bir de oyunun afişteki charizard faktörü). yaş 9, ingilizce çok kısıtlı, okuyarak oynamaya çalışıyorum, elimde aha şu, anlamadığım yerde kurcalıyorum, cümleleri anlamaya çalışıyorum, ne diyor bu npc diye.

    her şey çok güzel gidiyor, sıra tabanlı pokemon savaşları, yakaladığım ilk pidgey 9 level olmuş derken ormanın sonunda bir yere geliyorum, aman allahım, dizideki brock! vicdansız herif, burda ağır bir rakip ama. yanına gidene kadar zaten gym'indeki kekolarla kapışıyoruz, arada ölüyorum, yeniden koşuyorum, bir bakıyorum benim charmander level 16, oyuna bir şey oluyor. ''what? charmander is evolving!'' o yaşa kadar bir ekrana bakarak en çok heyecanlandığım andır herhalde o an. pokemonum evrim geçirmiş, charmeleon olmuş, statları artmış, nasıl mutluyum ama.

    burada araya gireyim, o yıllarda her evde bilgisayar, internet yok. pokemonlarla ilgili bilgim tv'de izlediğim kanto ve johto serileri kadar. hangi pokemon türü nedir, yetenekleri nedir, neye karşı zayıf/güçlüdür tamamen deneme yanılma yoluyla öğreniyorum oyun içinde. araştırabileceğim bir kaynak da yok.

    böyle saatlerce, günlerce oynadıktan sonra bayağı ilerledim oyunda, patır patır topluyorum rozetleri. pokemonların türlerine göre kontralarını, hangi pokemon'a karşı hangi yetenek ile ''it's super effective!'' diyip can barını yardığını falan yalayıp yutmuşum. allahsızlar, o yaşta grinding ile tanıştırdınız beni. charmeleon'um charizard olsun diye pokemon savaşı için kafa atmadığım rakip npc, içinde gezmediğim çayır, çimen kalmadı azıcık tecrübe puanı için. sonunda korkulan oldu. hikaye tıkandı, bendeki ingilizce tükendi. yok, konuşmadığım npc kalmadı, bir yerde takıldım. geçemiyorum diğer şehire, sürekli gezip pokemonlarımı diglett's cave'de level kasıyorum sıkıntıdan. tam olarak yukarıda, ayakta duramayan adam adlı yazarın (bkz: #31002995) kaldığı yerde kaldım.

    sonra diğer oyunlara sardım, johto evrenine girdim, öğrendim, tabi ki pokemon crystal favorimdi johto'da. maalesef o seride de takılıp geçemediğim bir yer oldu. yaklaşık 2 yıl içinde defalarca sıfırdan başlayıp farklı pokemonlar edinip geliştirdiğim oldu, hikayelerin hep aynı yerlerinde tıkanıyordum. en son geldiğim nokta, kartuştaki tüm oyunlarda sahip olduğum pokemonlar 40-50 level olmuş, 3. evrimlerine ulaşmışlar, poke pc'deki bankada değişik türlerden en az 30-35 level pokemonlarla dolu bir şekildeydi. manyağı olmuşum, hikaye bitmemiş, grindinge vermişim kendimi, hangi pokemonun evrimini merak ediyorsam deli gibi onu kasıyorum çimenlerde geze geze, tamamen merak ve sıkıntıdan.

    sonunda o walkthrough denen nane ile tanıştım... sene 2006 ya da 2007, google'a ne yazıp da bulmuştum hatırlamıyorum. yabancı bir forumda görselleriyle anlatıyordu. fen ve teknoloji ödevinin çıktısının yanında bu çözümleri de bastırmıştım internet kafede. zafer benim olacaktı be, geçecektim oğlum o takıldığım yerleri!

    öyle de oldu, evimize internet bağlatana kadar yalayıp yuttum ben bu oyunları. veteran oldum 12 yaşında. tokatlamadığım elite four kalmadı, o görevden aldığımız master ball'ları mewtwo'lara mı fırlatmadım, pallet town'a dönüp kendi sıcak yatağımda mı yatmadım, rare candy'e kıyamayıp denizden tuttuğum magikarpları bir öne, bir arkaya alıp gyarados'a mı evriltmedim... evet, elimde gameboy, önümde a4 kağıtta çözümlerle bitirdim. evdeki o warcraft 3, diablo 2 ve adını hatırlayamadığım bir sürü demo oyun cd'lerinin yüzüne bakmadım yıllarca ben bu oyunları bitireceğim diye... gameboy ıskartaya çıkınca bir kaç kez de emülatörlerle bitirmişimdir bu oyunları ve gameboy advance'ım olmadığı için oynayamadığım diğer oyunları (firered/leafgreen/ruby/sapphire/emerald). görsel olarak çok daha iyi olan pokemon firered'i advance sp'de ışık açıp oynayamamış olmanın burukluğu hala içimdedir. yine de gameboy color ve pokemon red adamdır, candır.
hesabın var mı? giriş yap