*

  • kusadasi yilanci burnu mevkiindeki ufacik ama guzel dalis merkezi. ilk yildizimi aldigim (ki o seviyede cakilmis durumdayim, guncelleyemedim kendimi) merkez; sahibi serhat sudur. ufacik alanda harikalar yaratiyorlardi zamaninda (5 m2 klubede idi merkez, ama yandaki restorani falan katinca lebi derya oluyordu tabi). tekneleri de yoktu, bir amcamin ufak teknesini kiralarlardi dalis gunleri. ben o amcam'in 50 kusur yasinda agirliksiz bir sekilde 20 metreye daldigini gordum, kendimden utandim. (bkz: serhat su)
  • simdi adini hatirlayamadigim bir eleman vardi bu merkezde, pek bir neseli dalgaci sahsiyet idi. adina baslik acamayacagim ama bir macerasini anlatayim da merkezin nasil bir yer oldugu anlasilsin.

    dalis sonrasi millet yayilmistir merkezin yanindaki restorana (agiz tuzlu ve kuru, su su diye inlemekte millet). birden dinamit patlatilir ve tabi herkes ayaga firlar "vay orospu cocuklari, dinamitle balik avliyorlar" diye. (ben ilk anda firlamadim, once tepkilere baktim, sonra tavrimi belirledim) bahsi gecen eleman aninda kusandi elbisesini, biz hayrola diyince de "bu ibneler zaten oldurdu baliklari, arta kalan toplayamadiklarini biz alalim. olmus hayvan mundar olmasin, akasam rakinin yanina katariz" dedi.

    bu niyetle gidildi aciga, toplanmaya calisildi baliklar ama bir balik gorduk ki bir anda diger baliklar unutuldu. zira hayvan * can cekisiyordu, ne olu ne diri bir halde idi. bahsi gecen eleman hayvana yarim saat boyunca regulator ile hava basti agzindan. hayvan kurtuldu ama diger baliklar kacti bu arada, gitti raki balik hayalleri.

    diyen olur belki "ne bicim insansin sen, bir hayvan kurtulmus ne guzel iste" diye. hemen belirteyim ki o hayvan en fazla bir gun sonra bir oltaya atlamistir, zira pek bir aptal bakiyordu benim ellerimdeyken.
hesabın var mı? giriş yap